Kendisinibirdahahiç görmedik. | Open Subtitles | الرجل تم سحبه بعيداً و لم نره بعدها أبداً |
Daha şimdi geldi. Dövüştüğünü ya da başka birşeyini görmedik. | Open Subtitles | لقد وصل للتو لم نره يقاتل أو أى شيء بعد |
O zaman daha önce hiç görmediğimiz bazı şeylerle karşılaştık. | TED | وما رأيناه بعد ذلك كان شيئًا لم نره من قبل. |
Daha önce hiç görmediğimiz bir şey ile allak bullak olmaya can atıyoruz. | TED | كنا بحاجة لأن نشعر بالحيرة التامة أمام شيء جديد لم نره من قبل. |
- Dün evine gittiğinden beri görmedim. | Open Subtitles | -لم نره منذ ذهب إلى منزله الليلة الماضية |
1945'te bir Nazi toplama kampında kayboluşundan bu yana onu görmemiştik. | Open Subtitles | لا كنا لم نره منذ إختفائه من معسكر للنازيين العام 1945 |
Biz bunu hiç göremedik çünkü Genelde saat 9 oldu mu sızardık. | Open Subtitles | لم نره يوماً لأننا عادة نفقد وعينا بحلول الساعة 9 |
Onu üç gündür doğru düzgün göremiyoruz. | Open Subtitles | حسناً، على أية حال نحن لم نره منذ ثلاثة أيام |
Onu görmedik ve acaba evde mi diye merak ettik. | Open Subtitles | ..نحن فقط لم نره و كنا نتساءل إن كان مريضاً بالمنزل |
Onu kullanırken hiç görmedik ama babam gerçekten hızlı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لم نره قط يقودها لكنه يقول انها سريعة جداً حقاً أيها الرجل الصغير؟ |
On gün önce gibiydi, ve ondan sonra bir daha görmedik. | Open Subtitles | لقد غادر قبل حوالي عشرة ايام و نحن لم نره نره منذ ذلك الحين |
En başta onu görmedik diyelim... gerçekten başka açıklaması yok. | Open Subtitles | . . نقول أننا لم نره في بادئ الأمر نقول أيّ تفسير غير الحقيقة |
Yani, onu görmedik, ama orada olmadığı için değil biz orada değildik. | Open Subtitles | انا اقصد انا لم نره في تلك الليلة لاكن ليس لكونه لم يكن هناك لكوننا لم نكن هناك |
Onu aylardır görmedik. Söylentilere göre durumu iyi değilmiş. | Open Subtitles | لم نره منذ أشهر تقول الشائعات أنه ليس بخير |
Snowden'ın henüz görmediğimiz bir kısmı olabileceğini düşünüyor musun? | TED | هل تعتقد أن من الممكن أن هناك جزءاً من سنودن لم نره حتى اللحظة؟ |
CA: Dünya sanki uzun zamandır görmediğimiz bir konumda. | TED | كريس: يبدو وكأن العالم في مكانٍ لم نره من قبل منذُ زمنٍ بعيد. |
İlginç olan tek şey daha önce hiç görmediğimiz bir bileşim. | Open Subtitles | الشئ الوحيد المثير للاهتمام هو مُركّب لم نره من قبل قط هل تتعرفون عليه ؟ |
Onu bir daha görmedim. | Open Subtitles | ولم نره بعدها مجدداً. |
Üzgünüm hanımefendi. Hiç görmedim. | Open Subtitles | آسف , ياأنسة , لم نره |
Tahmin edeceğiniz üzere, uluslararası alarm verildi, Böyle bir hastalığın, bu ölçekte uluslararası bir endişeye yol açtığını daha önce görmemiştik. | TED | و كما كان متوقعًا، كان هناك إنذاردولي، قلق دولي على نطاق لم نره من قبل مُسبب من مرض كهذا. |
- Onu uzun süredir görmemiştik, değil mi Robert? | Open Subtitles | اننا لم نره منذ فترة, اليس كذلك ؟ |
Olayın üstünden iki hafta geçti onu hâlâ göremedik o yüzden bizden daha zor durumdadır diye düşünüyorum. | Open Subtitles | نحن لم نره إلاّ بعد إسبوعين من الحادث لذلك أظن أن تجربته تختلف عن تجربتنا |
Bir düzen olmalı. Henüz göremiyoruz sadece. | Open Subtitles | . يتحتم وجود نمط, لكننا لم نره حتي الأن |
Hadi ya onu bir daha göremezsek? | Open Subtitles | ماذا لو لم نره ثانية مرة أخرى؟ |