| Ama bovling arkadaşlarına göre adı Nasim Behzadi. | Open Subtitles | ولكن وفقا لأصدقائه البولينج، اسمه هو نسيم بهزادي. |
| Bu adamın adı Nasim ya da esinti ama tayfunu andırıyor. | Open Subtitles | (إن اسم هذا الرجل (نسيم لكنه يشبه الإعصار |
| Hoş bir esinti. Açık hava. Eğlenmeye de yeni yeni başlamıştım. | Open Subtitles | نسيم عليل ،وفضاء مفتوح لقد بدأت اكيف نفسي للاستمتاع هنا |
| Naseem'i bulduğum güne kadar kimseyle aynı evde yaşayamazdım. | Open Subtitles | ويوم أن عثرت على نسيم لم أستطع تركها ليمسوها بسوء |
| Kış gecesinde hafif bir bahar esintisi kalbimi dalga dalga uyandırıyor oysa sadece çok kısa bir sıcaklık anı yaşıyor. | Open Subtitles | نسيم ربيعي في ليلة شتاء أيقظت قلبي بهدير على الرغم من أنها لحظة وجيزة من الدفئ |
| Bu evden tatlı bir meltem geçmiş gibi. | Open Subtitles | انه كما لو أن نسيم جميل وقد اجتاحت هذه البيت كله |
| "Summer Breeze makes me feel fine Blowing through the jasmine in my mind" | Open Subtitles | نسيم الصيف يجعلني اشعر بالارتياح يهب عبر الياسمين في فكري |
| Sabahları kuvvetli bir rüzgar oluyor. | Open Subtitles | سيدى،يمكننا أن نذهب هناك فجر غد هناك دائماًَ نسيم صباح الشواطئ |
| Ben Deniz meltemi içiyorum, umarım ısmarlayabilirsin. | Open Subtitles | سوف أطلب شراب نسيم البحر وأرجو أن تكون قادرا على الدفع |
| Nasim bir kahraman ama biz toplumda bizimle yaşayan kahramanlara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نسيم) البطل، لكننا نحتاج الأبطال) للعيش في المجتمع معنا |
| Oğlun, Nasim, bana işimi yapmam için gerekli olan istihbaratı sağladı. | Open Subtitles | ابنك (نسيم)، ساعدني بأي معلومات كانت تلزمني للقيام بعملي. |
| Nasim "Dust Devil" görevlerinden birine şahit olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن (نسيم) قد شهد إحدى مهمات "الضباب الضاري". |
| Yaz küçük kasabaya geldiğinde güneyden yumuşak ve ılık yeni bir esinti geldi. | Open Subtitles | حينما جاء الصيف إلى ...القرية الصغيرة نسيم جديد ناعم ودافئ جاء من الجنوب |
| Onu hallederken bana biraz esinti gönderebilir misin? | Open Subtitles | يستطيع ترمي في نسيم صغير بينما أنت هل فيه؟ |
| Eğer beni ve arkadaşlarımı rahatsız etmeye devam ederseniz Naseem sana gününü gösterecek, anladın mı? | Open Subtitles | حسناً ، اذا استمريت بالعبث معي ومع زملائي نسيم سوف يعبث معك ، هل تفهم ؟ |
| Naseem'i çok seviyor olmalısın. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد تحب نسيم حباً شديداً |
| Sanırım en çok özlediğim şey hafif bir yaz esintisi. | Open Subtitles | أعتقد الشيء أَتغيّبُ عن أكثر نسيم صيفي بسيط. |
| Pekala, sizler için bira kendim için de "deniz esintisi" kokteyli aldım. | Open Subtitles | حسناً , بيرة لأجلكم يا رفاق و انا قررت تجربة مشروب نسيم البحر |
| "Siz, Bayan Julep, serin bir öğleden sonraki ılık meltem gibisiniz." | Open Subtitles | وأنت، يا أنسة جوليب أنت نسيم دافئ على الظهيرة الباردة |
| Bel'in Sea Breeze işleriyle falan yapacak çok işi var. | Open Subtitles | الان بيل هنا لديه الكثير على صحنه, ما مع كتاب نسيم البحر والجميع. |
| Çalılıklardan gelen hışırtıların ne olduğuna bakmaya giden mağara adamı onun sadece hafif bir rüzgar olduğunu düşünen adamdan daha çok yaşamış. | Open Subtitles | رجل الكهف الذي سمع حفيفاً بين الأجمات وبحث ليعرف مصدره عاش أطول من الرجل الذي افترض أنّه مجرّد نسيم |
| Bence sen çok fazla deniz meltemi içtin. | Open Subtitles | أعتقد أنك قد شربت الكثير من شراب نسيم البحر هذا |
| Nassim'in, ilerleyebileceği en uç noktaya kadar gitmesini çok istiyorum. | Open Subtitles | نسيم.. أرغب منه أن... أن يحلّق بعيداً |
| Biraz deniz havası almak kötü olmaz. | Open Subtitles | سوف يكون من الجيد الحصول على نسيم المحيط |
| Ve esen gece rüzgarı küçük gemimizi bu güzel kıyıdan alıp götürüyor. | Open Subtitles | وكما يحمل نسيم الليل احلامنا الصغيرة بعيدا عن الشواطئ المشجرة الجميلة |
| Buhar banyosu ve ılık hava verdi, nefesine de dikkat etmemizi söyledi. | Open Subtitles | فقط حمام دافئ ، و نسيم الهواء و أن اراقب طريقة تنفسه |
| Kıçının lopları arasında serin bir bahar rüzgarı esiyor gibi olur. | Open Subtitles | انه مثل نسيم ربيعي بارد ينفح على خدود مؤخرتك |
| Gecenin serin esintisine şükrediyorum. | Open Subtitles | انا مهتم للنسيم نسيم الليل البارد |
| Genellikle bu kara esintisinin kokusunu aldığında uyanıp delikanlıyı uyandırmaya gitmek için giyinirdi. | Open Subtitles | و في العاده فإنه عندما كان يشم " " ... . نسيم الأرض فقد كان يستيقظ من النوم |