ويكيبيديا

    "نعمل مع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ile çalışıyoruz
        
    • birlikte çalışıyoruz
        
    • çalışmıyoruz
        
    • le çalışıyoruz
        
    • le çalıştığımızı
        
    • 'ndanız
        
    • için çalışıyoruz
        
    • birlikte çalışmak
        
    • beraber çalışıyoruz
        
    • birlikte çalışmayız
        
    • birlikte çalışmaya
        
    Bütün İngiliz Güvenlik Teşkilatı ile çalışıyoruz ama kendileri fazla gerilmiş durumdalar. Open Subtitles نحن نعمل مع كل المنظمات الامنيه البريطانيه لكنهم ليسوا متعاونين بشكل حقيقي
    Böylece, Londra için Ulaşım firması ile çalışıyoruz ve bu organizasyon 50 yıldır, yeni bir otobüs için, bir müşteri olarak sorumlu olmadı. TED هكذا كنا نعمل مع النقل في لندن، وهذه المنظمة لم تكن في الواقع مسؤولة كعميل لحافلة جديدة لمدة 50 عاما.
    Burada büyük bir medikal kuruluş ile birlikte çalışıyoruz gelişmekte olan ülkelerde hastalıkların tanısını koymak için ucuz teşhis araçları geliştiriyoruz TED في هذه الحالة، نعمل مع مؤسسة طبية رائدة لتطوير طرق رخيصة لتشخيص الأمراض في البلدان النامية.
    Birlikte çok çalışmıyoruz ama çalıştığımızda da hiçbir sorun çıkmıyor. Open Subtitles نحن لا نعمل مع بعضنا كثيرًا، لكننا نفلح حين نفعل.
    Bodnar davasında zaten CIA'le çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نعمل مع الاستخبارات بالفعل فى تعقب بودنار
    Sence polisler Fayed'le çalıştığımızı biliyor mudur? Open Subtitles .لفترة أطول من الضرورى أتعتقد أن السُلطات تعرف أننا نعمل مع (فايد)؟
    Mağdur Hakları Grubu'ndanız. Hastanedeydik. Open Subtitles نحن نعمل مع مجموعة حقوق الضحايا لقد ذهبنا إلى المشفى
    - Cesetlerin beyinlerine sızıp anılarını okuyan gizli bir hükümet dairesi için çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نعمل مع منظمة حكومية سرية تخترق... عقول الجثث و تقرأ ذكرياتهم
    Öyleyiz ama bu olayda birlikte çalışmak zorunda bırakıldık. Open Subtitles نعم, لكن في هذهي القضية أجبرنا أن نعمل مع بعض
    Merak etmeyin, bölgedeki bu ve bunun gibi birçok problemle baş etmek için yetkililerle beraber çalışıyoruz. TED لا تقلقون، نحن نعمل مع السلطات لكي نحل مثل المشكلات، والعديد من المشكلات المختلقة في المنطقة.
    Alınmayın ama biz şeytanın kapısını açan aptallarla birlikte çalışmayız. Open Subtitles لاأقصدالاهانة, لكننا لن نعمل مع المغفلين الذين فتحوا بوابة الشيطان
    Yıllık satışlarda şimdiye kadar 10 milyar dolara ulaşan ve en hızlı büyüyen yazılım paketi ile çalışıyoruz. TED نعمل مع أسرع حزمة برامج تطورًا حتى وصلنا 10 مليارات دولار في مبيعاتنا السنوية.
    Altyapıda, Boston'dan Geosyntec adında bir şirket ile çalışıyoruz. TED في هذه الحالة، نحن نعمل مع شركة خارج بوسطن اسمها جيوسانتك.
    Yaşamlarını iyileştirmek ve hastalığı daha iyi anlamak için doktorlar ile çalışıyoruz. TED ونحن نعمل مع الأطباء لتحسين حياتهم، وفهم المرض بشكل أفضل.
    EOL'la birlikte çalışıyoruz, Encyclopedia Of Life (Yaşamın Ansiklopedisi), Ed Wilson'un TED dileğiydi. TED ونحن نعمل مع دائرة معارف الحياة، موسوعة الحياة ، و هي أمنية إد ويلسون.
    Kathryn, dört yıldır birlikte çalışıyoruz. Seni hiç böyle görmedim. Open Subtitles نعمل مع بعضنا لمدة 4 سنوات ولم أر شيئا مثل هذا من قبل
    Biz atıklarımızı düzgün bir biçimde yok ediyoruz. Biz güvenlik prosedürlerine uyuyoruz, patojenler ile çalışmıyoruz. TED علينا التخلص من النفايات بشكل صحيح، ونحن نتقيد بإجراءات السلامة، نحن لا نعمل مع مسببات الأمراض.
    Biz yönetiyoruz. Hiçbir kurum için çalışmıyoruz. Open Subtitles نحن من يدريها إننا لا نعمل مع أية وكالة
    Biliyoruz, biz de CISPES'le çalışıyoruz. Open Subtitles نعلم. نحن نعمل مع (سيسبس).
    Sence polisler Fayed'le çalıştığımızı biliyor mudur? Open Subtitles أتعتقد أن السُلطات تعرف أننا نعمل مع (فايد)؟
    Federal Şerif Bürosu'ndanız. Open Subtitles اوه نحن نعمل مع وحدة المارشال الامريكية
    Biz F.B.I. için çalışıyoruz, efendim. Open Subtitles نحن نعمل مع إف بي أي سيدي..
    Telefonda, birlikte çalışmak hakkında bir şeylerden bahsediyordun. Open Subtitles على التلفون ذكرت شيء عنا نعمل مع بعض ؟
    Biz beraber çalışıyoruz ve benim davranışım uygunsuzdu. Open Subtitles نحن نعمل مع بعضنا البعض وتصرفي كان غير لائق
    O kasaplarla birlikte çalışmayız. Open Subtitles إننا لا نعمل مع هؤلاء السفاحين.
    Rüzgar enerjisine karşı değilim ama hükümetlerle birlikte çalışmaya ihtiyacımız var. Çünkü bu türbinler akbabaların sayısının yarıya düşmesine neden olacak. TED لست ضد طاقة الرياح، ولكن علينا أن نعمل مع الحكومات، لأن توربينة الرياح تفعل هذا الأمر بالطيور، قتقسمها نصفين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد