ويكيبيديا

    "نفكر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düşünüyoruz
        
    • düşünmeliyiz
        
    • düşünüyorduk
        
    • düşünmek
        
    • düşünmemiz
        
    • düşünürüz
        
    • düşündük
        
    • düşündüğümüz
        
    • düşünmedik
        
    • düşündüğümüzü
        
    • düşün
        
    • bulmalıyız
        
    • düşünmemizi
        
    • aklımıza
        
    • düşünmüyoruz
        
    Sen bana söyle de bakalım aynı şeyi mi düşünüyoruz. Open Subtitles أخبرنى أنت حتى نرى إن كنا نفكر فى نفس الشئ
    Üzgünüm. Lulu gelecek ay özel bir program yapmayı düşünüyoruz. Open Subtitles آسف لولو , نفكر بعرض فقرة خاصة , الشهر القادم
    Ve bu gibi insanları düşündüğümüzde, onları istisna olarak değil, müstesna olarak düşünmeliyiz. TED وعندما نفكر في الأشخاص هكذا، يجب أن نفكر فيهم باعتبارهم استثنائيين وليس كاستثناء.
    Bu fikirleri test etmek için ilk deneme sahnesinde ne yapabileceğimizi düşünüyorduk. TED والآن لتجربة هذه الأفكار، كنا نفكر فيما سنقوم بفعله كمشهد أول لتجربتها،
    Bebek patlaması kuşağı ebeveynlerinin dünyanın en temassız kişileri olduklarını düşünmek istiyoruz. TED نحب أن نفكر أن أهل طفرة المواليد هم الأكثر ابتعاداً في العالم.
    Alacağımız her kararda bu iki taraf için ne doğru düşünmemiz gerekiyor. TED كل قرار منفرد, يجب أن نفكر في ما هو صائب لكلا الجانبين.
    Genin bir çeşit genetik anahtar olarak kullanıldığını düşünüyoruz... böylece sadece onların ırkı tehlikeli veya güçlü teknolojileri çalıştırabilecekti. Open Subtitles نفكر ان الجين إستعمل مثل المفتاحِ الوراثي، لكي يستطيع من هم مثلهم أن يستخدم هذه التقنيات الخطرة و القوية.
    Size ne yapacağınızı söylemeye çalışmıyoruz. Basitçe, çabaları düzenlemenin hayati olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles إننا لانحاول إخباركم بما تفعلوه ببساطة نفكر بأن تنسيق الجهود أمر هام
    Yemeğe çıkmayı düşünüyoruz da bize katılmak ister misin, fotoğrafçı? Open Subtitles كنّا نفكر في الذهاب للغداء أيها المصور هل تريد المجيء؟
    Günümüzde, siyasi değişikliği sıklıkla, tanımlanmış bölmelerde düşünüyoruz. TED حسنًا، عادة ما نفكر في التغير السياسي في قوالب محددة هذه الأيام.
    O zaman bizim çocuğumuz yok diye, intihar etmeyi mi düşünmeliyiz yani? Open Subtitles ولم لم يكن لدينا أطفال لكن يجب علينا أن نفكر في الانتحار
    Işığı kendiliğinden varolan bir çözüm olarak yeniden düşünmeliyiz. TED علينا أن نفكر مرة أخرى بالضوء كحل إفتراضي.
    Biz düşünüyorduk da tekrar bir evin olsun ister misin? Open Subtitles كنا نفكر بأن هل تود أن يكون لك بيت مجددا؟
    Bugün dalgalarda bir kaç saat fazladan kalabiliriz diye düşünüyorduk? Open Subtitles لقد كنا نفكر في تقضية وقت إضافي في الماء اليوم
    Bu alandaki yasal konular hakkında da oturup düşünmek zorundayız. TED وعلينا أيضاً أن نفكر في المسائل القانونية في هذا المجال.
    Bu da bize üstüne düşünmemiz gereken birkaç cisim bırakır. TED يتركنا ذلك إذن مع أجسام قليلة ينبغي أن نفكر فيها.
    Bir şeyler düşünürüz. Eğer isterseniz bir evlilik sonrası anlaşma. Open Subtitles وسوف نفكر في شيئ ما إتفاقية ما بعد الزواج ..
    Çözüm olarak evinizi satıp maddi durumunuzu tekrar yerine getirebileceğinizi düşündük. Open Subtitles و نحن نفكر بأنك من الممكن أنك تريدين بيع هذا المنزل
    Değiştirmemiz gereken tek şey nasıl düşündüğümüz ve nasıl hissettiğimizdir. TED الأمر الوحيد الذي نحتاج تغييره هو كيف نفكر وكيف نشعر.
    Bu şekilde olacağını düşünmedik. Ya düğünden sonra ne olacak? Open Subtitles لم نفكر بالأمر بصورة صحيحة ماذا عما بعد الزفاف ؟
    Her zaman siz -- açlığı düşününce, bununla ilgili düşünmek zor bir şey, çünkü hangi konuda düşündüğümüzü yiyiyoruz. TED عادة يبدو من الصعب التفكير بمشكلة الجوع ومن الصعب التفكير بمشكلة الجوع .. لأننا عادة نفكر بالطعام طيلة الوقت
    Bir düşün, haftalardır pek hoş değildim. Open Subtitles دعينا نفكر في الأمر، لم أكن لطيفة جدا لمدة أسابيع.
    Biz bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نفكر فى طريقة لقتله قبل أن يأتوا إلى هنا
    Bu 21. yüzyıl bakış açışı ekonomik gelişmişliği, problemleri çözdüğümüz oranda iyi anlaşıldığını açıkça düşünmemizi sağlıyor. Fakat bu oran tamamen, TED منظور القرن 21 هذا يوضح بشدة أن النمو الاقتصادي الذي نفكر فيه يُفهم بشكل أفضل على ضوء مدى حلنا للمشكلات.
    Emin değilim ama, bu henüz aklımıza gelmeyen bir sorunun cevabı olabilir. Open Subtitles أنا لست متأكداً, ولكنه إجابه على سؤال لم نفكر فيه حتى الآن
    John hakkında artık düşünmüyoruz bile. Tümüyle Mary'ye odaklandık. TED نحن لا نفكر حتى في جون. أنه مُركز تماماً على ماري.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد