Ama unutmayalım ki.. albay Fransa'daki en önemli ceza avukatlarından biriydi. | Open Subtitles | لا ينبغي أن ننسى أن الكولونيل كان أشهر محامي في فرنسا |
Şimdi harika bir görünüşün olacağına göre, bunun nasıl başladığını unutmayalım. | Open Subtitles | الآن إذ ستكونين بالغة الجمال، دعينا لا ننسى كيف بدأ الأمر |
- Ve aptal da değilim. - Çöz beni. Her şeyi unutalım. | Open Subtitles | ـ وانا لست غبيه ـ فكى قيدى الان ودعينا ننسى كل شىء |
unutma çikolatayla kaplanmış çileklerin olmadığı bir piknik, piknik olur mu? | Open Subtitles | دعنا لا ننسى كيف تكون النزهة من غير خليط الشوكولاته والفراولة؟ |
Sinyalleri kesmeyi unut. Bizi tekrar tekrar sıkıştıracaklar. | Open Subtitles | لقد آن لنا أن ننسى محاولة حل رموز إشارتهم إنهم يشوشون علينا مرة بعد مرة |
Dinle, Sadece Vegas'a gitmek istiyorum ve Jordan'ı unutmak istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع، أريد فقط للوصول الى لاس و أريد أن ننسى الأردن، حسنا؟ |
unutmayalım ki, kısa süre önce okyanusta neredeyse hiç balık kalmamıştı ve dünya nüfusunun yarısı açlık tehlikesiyle karşı karşıyaydı. | Open Subtitles | أتعرفين، لا ينبغى أن ننسى أنّه ومنذ زمن بعيد تقريباً لا أسماك غادرت المحيط ونصف سكّان العالم يواجهون خطر الجّوع |
Kola ve milkshakelerden aldığın en arıtılmış karbonhidrat olan şekeri de unutmayalım. | Open Subtitles | ولا ننسى أن أكثر شيء به كربوهيدرات هو الموجود في الميلك شيك |
unutmayalım ki bir kadının vajinası, bebek kafası geçecek kadar genişleyebilir. | Open Subtitles | مهبل المرأة يمكن أنْ يستوعب رأس طفل، دعنا لا ننسى ذلك. |
- unutalım bunu. Diğer taraftan, ayağımı kapana mı atmamı istiyorsun? | Open Subtitles | دعنا ننسى الموضوع وإلا أتريدنني أن أضع قدمي في الفخ ؟ |
Bunu unutalım ve bir daha asla konuşmayalım olur mu? | Open Subtitles | فهل يمكننا أن ننسى ذلك ولا نتحدث عنه ثانية أبداً؟ |
Çünkü unutma ki seni zaten bir kez öldürdüm. Kolaylıkla tekrar öldürebilirim. | Open Subtitles | لأنّنا يجب ألاّ ننسى أنّني قتلتكِ مرّة سلفاً، و بوسعي فعلها مُجدداً. |
Baba, eşcinsel olduğunu söyleyerek annemi gafil avladın, bunu unutma. | Open Subtitles | أبي، دعنا لا ننسى أنك صدمتها بخبر أنك غير مستقيم |
Bak, gelmen gerekmiyor, tamam mı? Yani, her şeyi unutabilirsin. Sadece unut, tamam mı? | Open Subtitles | لست مضطرة إلى الذهاب, يمكننا أن ننسى كل شيء, حسناً؟ |
Sonra dua diğer günler vardır var unutmak dua yaşam için merhamet yok. | Open Subtitles | ثم هناك أيام أخرى عندما تصلون الدعاء أن ننسى هناك لا رحمة للمعيشة. |
Sen unutmuş olsan bile kardeşlerimiz için, biz ölene kadar unutmayacağız! | Open Subtitles | حتى لو نسيت, بالنسبة لنا نحن الإخوان, فلن ننسى حتى نموت. |
Hadi bunu unutup, hiç yaşanmamış gibi yapalım. Ne dersin? | Open Subtitles | لكن دعينا ننسى الأمر كأنه لم يحدث، ما رأيك؟ |
Onları kullanır, atar, unuturuz, çünkü öteki tarafta onu alacak bir işgücü olduğunu biliyoruz. | TED | نحن نستعملها و نرميها ثمّ ننسى أمرها تماما، لأنّنا نعلم أنّ هناك قوة عاملة في الجانب الآخر ستقوم بأخذها بعيدا. |
Iyi, ben bizim tarih gece hakkında unutmayın emin olmak istedim. | Open Subtitles | حسنا، أردت التأكد من أنك لا ننسى لدينا تاريخ هذه الليلة. |
unutmamalıyız ki, tercih her zaman değişime bağlıdır. | TED | الآن، يجب ألا ننسى هذا الاختيار المرتبط دائما بالتغيير |
Bütün olanları unutabiliriz. | Open Subtitles | سنبدأ بداية جديدة. يمكننا .أن ننسى كل ما حصل |
Onu boş veremeyiz. O daha 8 yaşında! | Open Subtitles | لا نستطع ان ننسى أمره ، انه في الثامنة من عمره |
Dün gece söylediklerimi unutabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكننا إن ننسى الامور التي تكلمت بها ؟ |
Gördüğümüz yüzleri asla unutmayız. Değil mi, Lois and Smitty? | Open Subtitles | ونحن لا ننسى الوجوه اليس ذلك صحيحاً لويس و سميتي؟ |
Oradaki insanların iyiliği her şeyi unutmamızı sağladı. | TED | لكن لطف كل هؤلاء الناس جعلنا ننسى كل شيء. |