Etrafımızdaki her şey enerjiye karşı doyumsuz, çünkü | TED | ولكن في كل مكان من حولنا يوجد نهم في استخدام الطاقة |
Yatak odasında doyumsuz bir babun gibiyim. | Open Subtitles | انا كقرد بابون نهم في غرفة النوم |
Kısası iyi olacaksın. Tedavi işe yaradı. Kana susamışlık yok artık. | Open Subtitles | هو أنّك ستكونين بخير، الترياق نجح، لا نهم للدم بعد الآن. |
Stefan seni ekmişti. Kana susamışlık mevzuları. Ne büyük sürpriz. | Open Subtitles | (ستيفان) لم يوافيك لمشاكل نهم للدماء مفاجئة، لذا تقدّمت محلّه. |
Bir süreliğine kana susamışlığını geçirdi. | Open Subtitles | ما فعله، هو قمع نهم الدم لحينٍ. |
Bakalım doğru anlamış mıyım? Thea'nın kana susamışlığını tedavi edebilecek adını hiç duymadığımız ama ne hikmetse Nyssa'nın duyduğu sihirli bir iksir var. | Open Subtitles | دعني أستوضح الأمر، ثمّة جرعة سحريّة بوسعها علاج نهم (ثيا) للدم |
- Sen doyumsuzsun. - Çeyrek geçmesine 15 dakika var. | Open Subtitles | أنت نهم - خمسين دقيقة على وقت الشاى - |
Hissettiğin kana susamışlığı hatırladın mı? | Open Subtitles | أتعرفين نهم الدماء الذي شعرتِ به؟ |
doyumsuz yaşlı adam... Kahve ister misin? | Open Subtitles | رجل عجوز نهم أتريد قهوة؟ |
Kesinlikle doyumsuz görünüyor. | Open Subtitles | حسنا , انه بالتأكيد يبدو نهم |
Karanlığın doyumsuz bir açlığı var | Open Subtitles | حسنا ، الظلام مجرد جائع نهم |
Ve bu başarı tam olarak bu doyumsuz merak, bu bastırılamayan öğrenme arzusunda yatıyordu- konu ne olursa olsun, bedeli ne olursa olsun- Bu arzu, felaket tellallarının bundan 93 yıl kadar sonra, 2100 yılında, insan ırkının yok olmuş olacağına inandıkları bir zamanda bile devam etmekteydi. | TED | وتكمن بالضبط في نهم الفضول الرغبة اللامحدودة للمعرفة -- لايهم الموضوع لاتهم التكلفة حتى عندما يرغب حماة يوم القيامة المراهنة بالمال حتى الجنس البشري لن يكون موجودا تخيل أي شي في عام 2100 , 93 سنة شحيحة من الان |
doyumsuz. | Open Subtitles | نهم |
Duyguları baskın yaşamak yok kana susamışlık yok. | Open Subtitles | بدون مشاعر معظّمة، وبلا نهم للدم. |
İlk kana susamışlık hissim yoktu. | Open Subtitles | كما لو أن نهم الدماء لم يكن موجوداً... |
Onun bu kana susamışlığını biliyor muydun yani? | Open Subtitles | -تعني أنك عرفت بشأن نهم الدم؟ |
- Ne kadar doyumsuzsun. | Open Subtitles | -أنت نهم . |
Bu kana susamışlığı geçirmezsen öleceksin. | Open Subtitles | ما لم تنغمسي في نهم الدم هذا، فستموتين. |
Ama Machin dışarılarda bir yerde ve kendi kana susamışlığı var. | Open Subtitles | عدا أن (ميتشن) طليق الآن ولديه نهم للدم خاصّ به. |