ويكيبيديا

    "نية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • niyetim
        
    • niyeti
        
    • niyet
        
    • niyetin
        
    • niyetinde
        
    • niyetle
        
    • amacı
        
    • niyetimiz
        
    • niyetinin
        
    • niyetleri
        
    • amaç
        
    • niyetiniz
        
    • niyetiyle
        
    • amacım
        
    • olarak
        
    Eğer soygunlardan bahsediyorsan ona bir şey anlatmaya hiç niyetim yok. Open Subtitles إذا تعني حول السرقات أنا ليس لي نية إخبارها أي شئ
    - Öyle bir niyetim yok, Lady Catherine. - Hayır, asla olamaz. Open Subtitles ـ ليست لدى النية لذلك ياسيدة كاثرين ـ لا باطبع,لا نية أطلاقا
    Kavga etmek için en ufak bir niyeti olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن لديه أدنى نية للمحاربة، كما هو كذلك
    Ne Filistin ne de İsrail tarafında çözüme dair iyi niyet yok. Open Subtitles لم يكن هناك حسن نية من الجانب الفلسطيني وليس من الجانب الإسرائيلي
    Biftek getirmek gibi bir niyetin yoksa neden defolup gitmiyorsun? Open Subtitles إذا لم يكن لديك أي نية لتقديم شريحة اللحم لي
    Ayrıca sizde özel yönetici hesap açtırmak niyetinde de değilim. Open Subtitles وليس لي نية إفتتاح حساب خاص أو محاسب تنفيذي معك
    Yedi yıldır içmiyorum ve yeniden başlamaya şu kadar niyetim yok. Open Subtitles أنانظيفمن سبعِسنين.. وليست لدي أدنى نية بأن اتناول شراباً آخرَ مجدداً
    ne babam veya kardeşim değilim, ne de kendim olmaya niyetim var. Open Subtitles أنا لست أخي وليس لدي نية بأن أكون كذلك ماذا تكون إذن؟
    Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. Open Subtitles حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم
    - Bir özür daha dinlemeye hiç niyetim yok, çünkü buradan çikiyoruz. Open Subtitles لا نية لي في الإستماع لإعتذار آخر الآن لأننا سنخرج من هنا.
    Fakat benim hiçbir yere gitmek gibi bir niyetim yok tabi yeni laboratuarımız hariç. Open Subtitles ولكن كان لأحد أي نية ل أذهب إلى أي مكان إلا لدينا مختبر جديد رائع.
    Linus, Elizabeth Tyson ile evlenmeye hiç niyetim yok. Open Subtitles لاينس، ليست لدي نية للزواج باليزابيث تايسون
    Kız arkadaşı ile beraber yaşayan ama evlenmeye niyeti olmayan erkekler gibi konuşuyorsun. Open Subtitles تتحدث مثل كل رجل عاش مع إمرأة ليس لديه نية أن يطلب يدها
    Ve seni ailene geri verme gibi bir niyeti de yok. Open Subtitles كما، ليس لديه أي نية لإرجاعك لأبيكِ في أي وقت قريب
    Hukuk eğitimi almaya niyeti olduğunu dile getirdi. Samimi olduğuna inanmaktan ziyade inanmayı diledim. Open Subtitles قد ابدى نية في دراسة القانون تمنيت، بدلا من التصديق، باخلاصه.
    Bunu cömert liderinizden hepinize yapılmış bir iyi niyet gösterisi olarak görün. Open Subtitles إعتبروا ذلك كحسن نية مني من زعيمكم الذي يحب الخير لكم جميعا
    Ve iyi niyet göstergesi için de, size çamaşırhanede bir iş ayarladım. Open Subtitles بالواقع، كعرض ذي حسن نية أولي، لقد رتبت لك العمل في الغسيل.
    Demek, bıçak almak gibi bir niyetin yok? Open Subtitles إذاً ليست لديك أي نية في شراء اية سكاكين؟
    Ben, en azından kırk yıl evlenmek niyetinde değilim. Open Subtitles ليست لدى نية للزواج على الأقل قبل 40 سنة
    Size burada iyi niyetle eşlik eden soylularımızın öldürülmelerini kınıyor. Open Subtitles إنه يشجب قتل نُبلائنا، الذين رافقوكِ إلى هنا بحُسن نية.
    Bu, anlamı ve amacı olan etkenlere ait paternleri birleştirerek bunlardan anlam çıkarma dürtüsü, ki genelde görünmez varlıklara uygulanıyor. TED وهو الميل الى تفعيل الانماط ذات المعنى، والتي وراءها نية او عامل غالبا الكائنات الغير مرئية من الاعلى الى الاسفل
    Burayı terk etmek gibi bir niyetimiz olmadığını bilmiyor musun, Albert? Open Subtitles هل تعلم ألبرت، ليست لدينا نية في مغادرة المكان
    Cinayet niyetinin kanıtı değil. Bunların ikisini bir araya koyamazsın dostum. Open Subtitles انه ليس دليل على نية القتل,لايمكنك ان تستعمل الدليل فى اتجاهين
    Ailelerinin de olaya müdahil olmamıza izin vermeye niyetleri yok. Open Subtitles وأسرهم لا نية لديهم بالسماح لنا بالخوض في شئونهم الخاصة
    Mevcut konu ne olursa olsun, amaç yönelimci ve kaçınmacı olarak ifade edilebilir. TED بغض النظر عن الموضوع المطروح، هناك نية يمكن أن تصاغ في التنمية والوقاية.
    Bununla birlikte beni buradan sağ bırakma gibi bir niyetiniz yok, değil mi? Open Subtitles ولكن كلنا سواء ليس لديك نية فى السماح لىّ بالخروج من هنا حياً ؟
    44 yaşında siyah bir kadın birkaç gram uyuşturucuyla yakalanıyor ve buna bilerek "Satmak niyetiyle taşımak." diyorlar. Open Subtitles أمرأة سوداء في الـ 44 قبض عليها ومعها أقل من أوقيتين يسمى هذا الهراء ، نية توزيع
    Biliyorsunuz, bu kurulda olmayı kendim istemedim ama şimdi bu iş için buradaysam amacım neyin yanlış gittiğini bulmak olacaktır. Open Subtitles تعلم , أنني لم أريد أن أكون مع المفوضين ولكنني الآن من ضمنهم أنا لدي نية لمعرفة ماحدث من خطأ,

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد