Eğer dediğiniz gibi bir zorba olsaydım burada sakin bir şekilde oturur muydum? | Open Subtitles | أيها المستشار إن كنت ذلك الرجل الذى تظنه أكنت سأجلس هادئاً هنا ؟ |
Sadece Tommy sakin kalmıştı. Sadece fişi çekti ve yetkiliyi çağırdı. | Open Subtitles | تومي هو الذي كان هادئاً ، نزع الفيشة ونادي على المدير |
sakin olman, onları sakin tutman, özellikle ne kadar acayipleştiğini düşünürsek. | Open Subtitles | . البقاء هادئاً ، ابقائهم هادئين خاصة و أنك مذعور للغاية |
sakin görünebilir ama sokakların ne kadar güvenilir olduğu konusunda fikrimiz yok. | Open Subtitles | قد يبدو هادئاً و لكن ليس لدينا فكرة عن مدى أمان الشوارع |
Cumartesi gününü biraz daha sakin geçirmiş gibi, fakat Pazar sabahı tekrar işine dönüyor, ve aslında bu haftanın o zamanından sonra daha durgunlaşıyor. | TED | إذاً نرى أنه كان هادئاً يوم السبت، لكنه عاد للعمل في صباح الأحد، وبالفعل تفتق منذ ذلك الوقت هذا الأسبوع. |
Ortalığın sakin ve biraz sisli olması sebebiyle şartların, planlı bir taarruz için mükemmel olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | و كان الطقس رائعاً كان البحر فى تلك الليله هادئاً جداً و الضباب خفيف كانت كل الظروف مثاليه لشن هجوم متأنى |
Tamam mı? sakin kalmaya çalış. Buradayım, tamam mı? | Open Subtitles | لذا حاول البقاء هادئاً فأنا هنا , حسنا ؟ |
Değişik ruh hallerinde. Bir an çok sakin ve rahat ama sonrasında... | Open Subtitles | و له مزاجات مختلفة , أحياناً يكون هادئاً و مسترخياً |
Belki sesim sakin gibi çıkıyor ama gerçekte çok sinirliyim. | Open Subtitles | آسفة، لأن صوتي بدا هادئاً أؤكد أنه من المفترض أن أكون هستيرية |
Polisi ara. Ve sakin olmaya çalış. | Open Subtitles | استدعي المفوض وحاولي ان يكون صوتك هادئاً |
sakin ol ve suyun nazik akışı tüm kaslarını gevşetsin. | Open Subtitles | .. بالطبع لا , فقط ابقى هادئاً و اسمح للتيارات الرقيقة أن تهدي جميع عضلاتك |
Tamam Ramon, sakin olmalısın. Aynen dediğin gibi yapıyoruz. | Open Subtitles | حسناً رومان ، يجب أن تبقى هادئاً ونحن نفذنا ما قلت عليه بالضبط |
Ne yaparsan yap, rehinelere zarar verme. sakin ol. | Open Subtitles | مهما حدث لاتئذي أحد من الرهائن وإبقى هادئاً |
Bazı mütevazi insanların senin galaksiye hükmetmene engel olduğunu düşünürsek, çok sakin görünüyorsun. | Open Subtitles | تَبْدو هادئاً تأخذ فى الإعتبار بَعْض البشرِ الأقل وضعوا للتو بعض العقبات الصعبه في خططِكِ للهيمنةِ المجرّيةِ |
sakin ol, kendin ol. | Open Subtitles | وصلت انظر ، فقط ابقى هادئاً وتصرف كما انت |
Bu olacak, bir orospu gibi yaralandı ama sadece tamam bir saniye sakin? Sadece sakin ol. | Open Subtitles | هذه سوف تؤذيك جداً عليك ان تبقى هادئاً للحظات، إتفقنا؟ |
Etraf çok sessizdi ama kızın duyacağı kadar ses çıkıyordu. | Open Subtitles | كان المكان هادئاً لكن الطرقات كانت عالية كفاية بحيث سمعتها |
Bırakma beni. Burada kal ve sessizce durmama yardım et. | Open Subtitles | لا , لا تتركيني ابقي هنا , وساعديني علي أن أكون هادئاً |
sakindi, sonra yüzü kireç kesildi, gözleri öfkeyle doldu sonra geldi ve iki eliyle boğazımı tuttu, şöyle... | Open Subtitles | لقد كان هادئاً ، ثم شحب لونه و امتلأت عيناه بالغضب ثم جاء ووضع يديه على عنقى ، هكذا |
Son birkaç gündür çok korkutucu şekilde sessizsin. | Open Subtitles | غالبا ماتبدو هادئاً بشكل مروعفىالأيامالاخيرة. |
Ben yazdıklarını seviyorum tatlım tabii havalı olmak için kasmadığın zamanlarda. | Open Subtitles | تمهل، أنا أكره كتباتكـ عزيزي حينما لا تحاول ان تكن هادئاً |
Şu yatak odası fiyaskonu çözdüğümden beri bir fare gibi sessizleşti. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد كان هادئاً كالفأر منذ أن حليتُ مشكلة الغرف بأكملها |
Bir daha sesini çıkarırsan gözaltına alınırsın, Michael. | Open Subtitles | صوت واحد منك سيعني حجزك . مايكل أبقى هادئاً |
Konsantre olmalıyım. Bu şey çok ağır, o yüzden sessiz ol. | Open Subtitles | يجب ان اركز هذا الصندوق ثقيل جدا، كن هادئاً |
Hiç kıpırdama. Sus, hiç konuşma. | Open Subtitles | أريدك أن تبقى هادئاً ولا تصدر صوتاً |
Kasvetli ormanın derinliklerinde bir sessizlik hâkimdi. | Open Subtitles | الجميع كان هادئاً في الغابة الداكنة المظلمة |
Tüm gün sessizdin. | Open Subtitles | لقد كنت هادئاً طوال اليوم |
Uslu Uslu Otur Burada Benim Yanımda | Open Subtitles | إجلس هنا , هادئاً و لطيفاً , بجانبي , أجل هذا ما أقصده |
Bir anda annem beni bir çalılığın içine itip sessiz olmamı söyledi. | Open Subtitles | عندما فجأة دفعتني إلى الغابات ـ ـ ـ وأمرتنى أن أبقى هادئاً |