"هدفًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir hedef
• amaç
• hedefi
• amaca
• hedefimiz
• hedef hâline
• yok etmeyi amaçlıyor

Şimdi eğer bu küçük markayı izliyorsan bu apaçık küçük bir hedef haline geldi.
إذا كنت تنظر إلى هذه الفيشة الحمراء فقد غدت هدفًا صغيرًا أو ما يشبه أداة تضليل

Bu durum toplu savunma için harika bir hedef.
وهذا يجعله هدفًا مثاليًا لدعمه بشكل جماعي.

Görünüşte sadece bir kıyafet tasarımcısı olarak burada, karşınızdayım ama çok eski dokumalar ve modern kumaşların katmanları arasında çok daha yüksek bir amaç ve asıl tutkumu buldum.
ظاهريَّا، أقف أمامكم اليوم كمجرد صانع ملابس، ولكنني وجدت في طيَّات الأقمشة القديمة والمنسوجات الحديثة، هدفًا أسمى.

...hiçbir şey çıkmayacak diye düşündüm ama bu sabah bir çift geldi ve hayatımda bir amaç arıyor muyum diye sordular.
لكن صباحَ اليوم، دنا منّي زوجان وسألاني ما إن كنت أنشد هدفًا من حياتي.

2022 için %30 hedefi koydular bile.
حتى أنهم الآن وضعوا هدفًا لتحقيق نسبة 30% من القيادات النسائية بحلول 2022.

Buna katılmamın tek sebebi... iyi bir şey yapıp, daha büyük bir amaca hizmet ettiğimizi düşünmemdi.
السبب الوحيد خلف انخراطي بهذا هو أنّي ظننتُ أنّنا نفعل شيئًا يخدم هدفًا أسمى

Bir hedefimiz vardı. Bu şirketin gerçekten ne kadar kâr kenara atması gerektiğini anlamalıydık.
كال لدينًا هدفًا واحدًا، وهي معرفة كميّة الأرباح التي تستطيع تحقيقها الشركة

Bu görselin çağındayız, paylaşılıyor, viral oluyor ama aynı zamanda bir hedef hâline geliyor.
إن هذا عصر الصورة، يسهل مشاركتها، وتنتشر على نطاق واسع، ولكن هذا يجعلها أيضًا هدفًا أساسيًا.

Şiddet için rasgele yürüyen bir hedef olacağım.
جاعلاً من نفسي هدفًا محتملاً لأي عنفٌ عشوائي

Evet. Evet. bir hedef olmak istemezsin... uzaydayken.
أجل، بالفعل، لا ترغب في أن تكون هدفًا هناك في الفضاء

Bugün artık, ulaşılabilinir bir hedef.
انها هنا اليوم باعتبارها هدفًا يمكن تحقيقه

Ama annemin kolay bir hedef olduğunu mu fark ettin?
لكنّكِ أدركتِ أن والدتي كانت هدفًا سهلاً؟

Druid beni düzene uygun şekilde eğitti. Bana bir amaç ve kontrolü verdi.
أرشدني الكاهن في دروب أخوية الكهنة، أرسى في حياتي هدفًا وتطويعًا.

Bence sıradan olan üretken bir gerçeklikte yaşamanın iyi ve kötü tarafları var. İyi taraflarını büyütüp kötü taraflarını küçültmek de bize hayatta bir amaç verir.
إذًا أعتقد العيش في عالم عام هذا وسطي، هناك أمور جميلة وأخرى قبيحة وباستطاعتنا أن نضاعف الجميل ونقلل القبيح وهذا يعطينا هدفًا للحياة.

Sonra da iyi bir adam beni bulup bana bir amaç verdi.
ولكن بعدئذٍ وجدني رجلٌ طيّب ومنحني... هدفًا.

Yoluma devam etmenin bir yolunu bulmam gerektiğini söylüyorlar bir amaç bulmamı.
لكنهم يقولون لي باستمرار أنه يجب عليّ أن أجد طريقي للتقدم نحو الأمام... أن يكون لي هدفًا

Rosetta sadece 3 mil genişliğindeki bir hedefi vurabilmelidir.
يجب أن يضرب "روسيتا" هدفًا بعرض ثلاثة أميالٍ فقط

Ultra'nın hedefi olduğun sürece gözden uzak olmalısın.
طالما أنتِ هدفًا لـ(أولترا) يجب أن تبتعدي عن الشبكة.

Geçtiğimiz 7 senede Tomas ve ekibi 4 kıtada 50'den fazla yüksek değerli hedefi vurmayı başardı.
خلال السبع سنوات الماضية، (توماس) وفريقه قد سطوا على أكثر من 50 هدفًا ثمينًا في أربعة دُول.

Bir amaca hizmet etti ama.
حسنُ، لقد خدم هدفًا

Hepsi öldüğüne göre artık hedefimiz değilsin demektir.
ولقد ماتوا جميعًا الآن، لذا فإنّكَ لم تعُد هدفًا لنا.

Dünya Sağlık Örgütü, 2030 yılına kadar 35 ülkede sıtmayı yok etmeyi amaçlıyor.
حددت منظمة الصحة العالمية هدفًا بحلول عام 2030 للقضاء على الملاريا في 35 دولة.