Olumsuz, 3. Ben bu noktaya yüzde yetmiş üçler ile gelmedim. Şansıma güveniyorum. | Open Subtitles | لا يا 3, لم أصل إلى هذا الحد لأنسحب أحب أن أجرب الفرص |
Herşeyi yoluna koymalıyız. bu noktaya nasıl geldik bilemiyorum. | Open Subtitles | لست أدري لماذا وصلت بيننا الأمور إلى هذا الحد |
-olumsuz, üç numara, Buraya kadar yüzde yetmiş beşlerle gelmedim. -Emirleriniz geri çekilmek. | Open Subtitles | لا يا 3, لم أصل إلى هذا الحد لأنسحب أحب أن أجرب الفرص |
*Bir yol bulacağız, Gerda. Buraya kadar geldik bile. | Open Subtitles | يجب أن تستمري جيردا بعدما بلغنا هذا الحد |
Ne kadar yorgun olduğumu bilseydin, bana Böyle işkence yapmazdın. | Open Subtitles | لو تعلم كم متعبة أنا لما ضايقتني الى هذا الحد |
Olağanüstüydü ve bize bu kadar çok güvendiği için... ...kendimizi minnettar hissettik. | TED | وكان امراً استثنائيا .. شعرنا بالامتنان انها تثق فينا كل هذا الحد |
İşler bu raddeye gelmişken, şimdilik ne derseniz yaparım. | Open Subtitles | بما أن الأمور قد وصلت إلى هذا الحد فسأفعل ما تمليه على من الآن فصاعداً |
Taleplerimiz yerine getirildiği sürece, O noktaya gelmeyecektir. | Open Subtitles | طالما ستلتقي مصالحنا لن يصل الأمر إلى هذا الحد |
Pes ediyorum. Olaylar bu noktaya geldiğinde- Hokus pokusa mı? | Open Subtitles | أنا أستسلم عندما يصل الأمر الى هذا الحد - الخزعبلات؟ |
Madem işler bu noktaya geldi niye babacığını aramıyorsun? | Open Subtitles | بما أن الامر بلغ هذا الحد, لما لا تتصل بوالدك؟ |
- Durum beklendiği gibi değil. İşin bu noktaya gelmesi benim hatam. | Open Subtitles | إلامر ليس كما توقعت, إنه خطأي أن جعلت هذا الأمر يصل إلى هذا الحد |
İşlerin bu noktaya gelmesine izin vermemeliydim. | Open Subtitles | لم يكن يتوجب أن أسمح للأمور أن تصل إلى هذا الحد. |
Tamam, dinle beni Billie. Buraya kadar geldik. | Open Subtitles | حسناً ، استمعي لي ، بيلي نحن بعد أن وصلنا إلى هذا الحد |
Balonumu buldun mu? Ama Buraya kadar gelecek tozu nereden buldun? | Open Subtitles | لكن، أين وجدت هذه الكمية الإضافية من الغبار لتصل إلى هذا الحد |
Buraya kadar geleceğini hiç düşünmemiştim! | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنكِ ستصـلين إلى هذا الحد |
Keşke Buraya kadar gelmeden ateş etseydi. | Open Subtitles | أتمنى لو أنهُ قتلنا قبل أن نصل الى هذا الحد |
Şu anda sağ salim hayatta olduğuma göre, bunun Böyle kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | ولكن منذ أن خرجت سليماً سأكون سعيداً لو تركتوها عند هذا الحد |
Böyle bir ağaç gerçekten var. Yaşanacak şey de tam olarak bu. | TED | بالفعل هناك شجرة مثل هذه. لقد وصلنا إلى هذا الحد. |
-Şey, ben-- Bu filimler hakkında Böyle düşündüğünü bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اعرف ان مشاهدة هذة الأفلام ستثير حفيظتك الى هذا الحد. |
Niçin bu kadar önemli olduğunu anlamıyordum. Hala da öyle. | Open Subtitles | لم أفهم سبب أهمية كرة السلة الكبيرة إلى هذا الحد |
Bak, benim tecrüben ve uzmanlığım bu raddeye kadar ulaşmıyor. | Open Subtitles | إن خبرتي و معرفتي لا تمتد إلى هذا الحد |
Umalım O noktaya gelmeyiz. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نأمل آلا يصل الأمر إلى هذا الحد |
Merhaba, Cecilia. Bak, kaçık olabilirim ama o kadar kaçık değilim. | Open Subtitles | أنظر ، ربما أكون مجنونة و لكن ليس إلى هذا الحد |