ويكيبيديا

    "هذا هو الشيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olan bu
        
    • şey bu
        
    • olan da bu
        
    • şey o
        
    • şeydi
        
    • şey de bu
        
    • Olay da bu
        
    • Sorun da bu
        
    • bir şey var
        
    • tarafı da bu
        
    Sorun değil. Maçı kazandık. Önemli olan bu. Open Subtitles لا بأس لقد ربحث اللعبة هذا هو الشيء الرئيسي
    Önemli olan bu. Tabii. Onu tutukladılar, buna inanabiliyor musun? Open Subtitles هذا هو الشيء الاهم لقد اعتقلوها هل تصدق هذا؟
    Bu dünyada seni bir yerlere götürecek olan tek şey bu. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي سيوصلكِ إلى أي مكان في العالم
    Bunu yapmamız gerek, ki doğru olan da bu. Open Subtitles يجب أن نفعلها و هذا هو الشيء الصحيح لنفعله , و لا شيء سيء سيحصل عندما تقوم بالأمور الصحيحة
    Bende tost yapmaya başladım çünkü yapmayı bildiğim tek şey o. Open Subtitles لذا فأعددت شطائر الجبن لأن هذا هو الشيء الوحيد الذي أجيد إعداده
    - Yaptığımız yapılabilecek en doğru şeydi, - Ama zavallı kadıncağız, Tina? Open Subtitles كان هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله لكن تلك المراة، تينا؟
    Tam olarak mutlu olmam için eksik olan şey de bu zaten. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي ينقصني لتحقيق السعادة الكاملة
    İşte Olay da bu, önceleri hiçbir şey bulamadım. Open Subtitles انظر حسنا ، هذا هو الشيء ، لم أستطع التفكير في أي شيء في البداية.
    Sorun da bu işte. Geleceğini hep çocuklarla düşünmüşsün. Open Subtitles حسناً, هذا هو الشيء مستقبلك دائما كان ممتلئاً بالأطفال
    Sizin gibi heriflerden beni üstün kılan bir şey var. Kadınım beni severdi. Aramızda gerçek bir şeyler vardı. Open Subtitles هذا هو الشيء الذى أتميز بهِ على شخصٌ مثلك إمرأتي تُحبني ، لأن بيننا شيء حقيقيّ.
    Bak, blog yazarlığının güzel tarafı da bu. Open Subtitles أرأيت؟ هذا هو الشيء الرائع جداً في المدوّنات.
    Yani doğru olan bu, sen ve ben. Open Subtitles .أقصد، هذا هو الشيء الصحيح، أنا وأنتِ
    Yani doğru olan bu, sen ve ben. Open Subtitles .أقصد، هذا هو الشيء الصحيح، أنا وأنتِ
    Asıl önemli olan bu. TED هذا هو الشيء الرئيسي.
    Bize göstermeyi isteyip havalı dediğiniz şey bu muydu yani? Open Subtitles هل هذا هو الشيء الرائع الذي أردت أن ترينا إياه؟
    Bu dünyada seni bir yerlere götürecek olan tek şey bu. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي سيوصلكِ إلى أي مكان في العالم
    Önemli olan da bu, değil mi? Open Subtitles هذا هو الشيء المهم،هل هذا صحيح؟
    Abed iyi vakit geçiriyor gibi, önemli olan da bu zaten. Open Subtitles يبدو بأن (عابد) يقضي وقتاً ممتعاً و هذا هو الشيء المهم
    Beni tehdit edebileceğin tek şey o. Dikilme sorununa sen sebep olmadın. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي يمكنك تهديديّ به، لم تُحدثي اضطراب الخيوط ذاك
    Yani, bir bakıma bir fuarda yapabileceğiniz en ciddi şeydi. TED أعني، بطريقة ما أن هذا هو الشيء الأكثر خطورة يمكنك أن تفعل في معرض.
    - Canımı asıl sıkan şey de bu. - Gülmeli miyim ciddi mi durmalıyım? Open Subtitles هذا هو الشيء الذي أنا قلقة بشأنه، هل أبتسم أم أبدو جادّة؟
    Olay da bu. Kaza falan değilmiş. Open Subtitles هذا هو الشيء هذا لم يكن حادثًا
    Kaç kişi olduklarını bilmiyorum ama Sorun da bu. Open Subtitles أنا لا أعرف إذا كان هناك العديد منهم ولكن هذا هو الشيء الحقيقي
    Akvaryumdaki dostun için yapabileceğin tek bir şey var. Open Subtitles هذا هو الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله لأخ في حوض سمك
    - İşin komik tarafı da bu. Open Subtitles حسناً, هذا هو الشيء الغريب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد