Sanırım Bunun anlamı, küçük kızlar ondan şeker almasa iyi olur. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا يعنى ان البنات الصغار لا يجب ان يقبلوا الحلوى منه |
Bunun anlamı şu ki, parmaklarınızı sudan ve saçlarınızı çorbadan uzak tutun. | Open Subtitles | هذا يعنى أنك ستبعد يدك عن الماء، والصابون عن شعرك |
Sanırım Bu demek oluyor ki özel davalardayım artık. | Open Subtitles | أعتقد ان هذا يعنى أنى فى فترة تدريب خاصة الان |
Sanırım Bu demek oluyor ki sen seçici, ben de aday olduğuma göre, biz... | Open Subtitles | أعتقد ان هذا يعنى أنك مختار وانا مختيرة ولن نستطيع |
Bu demektir ki, bunları dünyanın diğer radyo teleskoplarıyla bir araya getirdiğimizde şu ana kadar kimsenin duymamış olduğu şeyleri duyabileceğiz. | Open Subtitles | هذا يعنى ان بوضعهم معاً على موجات الاسلكى حول العالم سنسمع أبعد أكثر من ذى قبل |
O zaman size 16 göğüslü gibi görünebilirim. | Open Subtitles | و هذا يعنى أنكم سترون أن عندى ستة عشر ثدياً و الذى يعنى أيضاً أنكم سترون صدريتى ممتدة إلى السقف |
Sendikaya kayıtlı, aidat veren 2000 üye var. Yıllık 72.000 dolar yasal kazanç demek bu. | Open Subtitles | لدى 2000 مشترك فى هذا الاتحاد هذا يعنى 72000 دولار قانونى فى السنه |
Bu hala insan oldukları anlamına geliyor. Kovulmaları onlar için daha iyi. | Open Subtitles | هذا يعنى أنهم ما زالوا بشر من الأفضل أنهم أبعدوا عن ذلك |
Tek bir ses. Ama bu da aynı anlama gelir, değil mi? | Open Subtitles | صوت واحد فقط ، و هذا يعنى الجنون ، أليس كذلك ؟ |
Bunun anlamı artık doktor ve hemşireler kirli iğnelerden geçen enfeksiyonlardan dolayı endişe duymayacaklar. | Open Subtitles | هذا يعنى إن الممرضات و الأطباء لن يعانوا من القلق من العدوى من الإبر القذرة بعد الآن |
...ve şu an Bunun anlamı oturup buradaki her insanla konuşmak. | Open Subtitles | و الآن هذا يعنى أن علي التحدث لكل شخص هنا |
Bunun anlamı şehir meclisi seçimlerine katılacaksın mı demek? | Open Subtitles | هل هذا يعنى انك ستسعى لترشيح نفسك لمجلس المدينه؟ |
Bunun anlamı, Jordan Collier a ve tüm yaptıklarına karşı olduğunu dünyaya bildirmek. | Open Subtitles | هذا يعنى ان تخبر العالم انك ضد جوردن كولير وكل شئ كان يقوم به |
Bunun anlamı, eğer bir yerin kanarsa kan akışı durmuyor demektir. | Open Subtitles | هذا يعنى أنه لو نزف، فإن النزيف لن يتوقف |
Bunun anlamı artık arkadaş olabiliriz. | Open Subtitles | وبالتأكيد هذا يعنى أننا أصدقاء جميعاً الأن |
Yani Bu demek oluyor ki onun Londra'ya Oscar'ını almak için döndüğünden ve günlerinin çoğunu Hampstead Heath'de film çekmekle geçirdiğinden etkilenmeyeceksin. | Open Subtitles | هذا يعنى أنك لن تنسى أنها لازلت فى لندن تنتظر الأوسكار وهى تصور حالياً أكثر الأيامِ، على مرج هامبستيد |
- Bu demek oluyor ki test... - Test sonuçsuz çıktı. | Open Subtitles | هل هذا يعنى أن الإختبار - الإختبار لم يعطى نتائج قاطعه- |
Yani Bu demek oluyor ki buralarda.... benim gibi biri var Biliyorum | Open Subtitles | حسنا، هذا يعنى ان هناك أحد آخر خارجا مثلى؟ أعرف |
Bu demektir ki, bir çörek şeklini onu parçalayıp yırtmadan fincan şekline ve hatta tekrar eski şekline dönüştürebiliriz. | Open Subtitles | هذا يعنى انه يمكننا أن نغير الكعكة إلى شكل كوب القهوة ونعود إليها مرة اخرى بدون الحاجة لشق أو تمزيق العجينة مطلقاً. |
Bu sana daha az benzeyeceğim demekse, iyi O zaman, komik olmak istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | ان كان هذا يعنى اننى اقل منك اذن هذا جيد انا لا اريد ان اكون سعيدا |
Bu... Bu, açık verdiler demek. Bu sefer şansımız olabilir. | Open Subtitles | هذا يعنى إننى لا اتخيل هذا يعنى إننى سآخذ الفرصه لإثبات ذلك هذه المره |
bu da, var olan altyapıyı olabildiğince kullanmamız gerektiği anlamına geliyor. | TED | هذا يعنى استخدام البنية التحتية الموجوده قدر الامكان |
bu da demek oluyor ki vücudun geriye kalanını bulmak için etrafı araştırmalıyım. | Open Subtitles | هذا يعنى أنه يجب علىّ أن أذهب و أعثر على باقى أجزاء الجسد |
Ben olsam içecek alırdım. İşe alındım mı demek oluyor bu? | Open Subtitles | سأشترى صودا منى هل هذا يعنى إننى بها ؟ |
Chuck Finler isminde bir adam, size bir şey ifade ediyor mu? | Open Subtitles | رجل إسمه تشاك فينلى , لو كان هذا يعنى أي شيء لك |