ويكيبيديا

    "هذه الغرفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu odayı
        
    • bu odadan
        
    • bu odaya
        
    • burada
        
    • Burası
        
    • o odaya
        
    • bir oda
        
    • - Bu oda
        
    • bu salonda
        
    • bu odanın
        
    • bu odada
        
    • buradaki
        
    • bu salonun
        
    • bu odadaki
        
    • bu salondaki
        
    Bu odayı sadece 3 saatliğine kullanabilirim yani işime dönsem iyi olacak. Open Subtitles تعلمين؟ لديَّ هذه الغرفة لـ3 ساعات فقط, عليَّ حقاً أن أرجع للعمل.
    Ne isterseniz yapın. Ama ne yaparsanız yapın Bu odayı terketmeyin. Open Subtitles افعلوا كل ماتريدون فعله ولكن مهما فعلتم لا تتركوا هذه الغرفة
    bu odadan bıktım, bu havadan bıktım ve bu telefondan da bıktım! Open Subtitles فاض بي الكيل من هذه الغرفة ومن هذا الحر ومن هذا الهاتف
    Pardon, daha önce de dediğim gibi, baba bu odadan biri Open Subtitles آسف، كما قلت سابقاً الوالد هو شخص موجود في هذه الغرفة
    Gece, sen bu odaya benim gelinim olarak girdiğinde, çok doğru olacak. Open Subtitles الليلة التي ستدخلين فيها هذه الغرفة كعروس سوف تكون ليلة رائعة جدا.
    Bu odayı füze ambarındaki o küçük olaydan sonra yaptırdım. Open Subtitles لقد صممت هذه الغرفة بعد حادث صغير في صومعة الصاروخ
    Bu odayı asla vermeyiz. Müşteriler pencerenin dışındaki levhadan şikayet ederdi. Open Subtitles لا نحجز هذه الغرفة أبداً النزلاء يتذمرون بخصوص اللافتة خارج النافذة
    Ben Bu odayı istiyordum! İki kat yukarıya aynen Bu odayı! Open Subtitles ـ لقد أردت هذه الغرفة ، هذه الغرفة تماماً أعلى طابقين..
    Burası lisenin bilgisayar laboratuvarı. Müdür Bu odayı o kadar seviyor ki TED فهذا هو المعمل في الثانوية. و المدير هناك يحب هذه الغرفة.
    Bay Arlington gelince Bu odayı alabilir. Open Subtitles السيد ارلينجتون يمكن أن يأخذ هذه الغرفة عندما يصل.
    Pekala, hava kararmadan önce Bu odayı terk edemiyorum. Open Subtitles بما اننى لن استطيع مغادرة هذه الغرفة حتى الليل
    Hatta öyle yakışıklı görünüyorsun ki, bu odadan çıkmamız lazım yoksa galayı kaçıracaksın. Open Subtitles ،وتبدو في غاية الوسامة إمّا علينا الخروج من هذه الغرفة أو ستفوّت افتتاحيتك
    Bu zafer bu odadan daha öteye uzanıyor. Tüm imparatorluğunu alacağım. Open Subtitles النصر يتعّدى أكثر بكثير من هذه الغرفة . سآخذ إمبروطوريّتك كلّها
    Julia, bu durum burada kaldığını bilerek bu odadan ayrılmam gerekiyor. Open Subtitles جوليا , اريد مغادرة هذه الغرفة عارفاً ان الأمر تم احتوائه
    bu odadan çok daha küçük bir hücrede 8 yıl kaldım. Open Subtitles ثمان أعوام قضيتُها هناك بداخل زنزانة جزء من حجم هذه الغرفة.
    İyileşene dek, altı ay boyunca kendini bu odaya kilitledi. Open Subtitles فأقفلت على نفسها في هذه الغرفة لستة أشهر حتى شفيت
    Gece kulübünün kapıcısı dün gece üçünüzün de bu odaya doluştuğunuzu söyledi. Open Subtitles البواب من فندق النادي الليلي قال بأنكم الثلاثة غطيتم تكلفة هذه الغرفة
    Son 24 saate bu odaya kim girip çıkmış bir fikriniz var mı? Open Subtitles أيّ فكرة عمّن دخل وخرج من هذه الغرفة في الساعات الـ 24 الماضية؟
    Bugün burada aramızda bulunanlarla, ne kadar şanslı olduğumuzu kabul ederek başlayalım. TED بالنسبة لنا نحن من في هذه الغرفة اليوم، بدايةً لنعترف بأننا محظوظون
    Burası hasta yakınları için, devleti kandırmaya çalışan doktorlar için değil. Open Subtitles هذه الغرفة هي لعائلات المرضى وليست للأطباء الذين يحاولون خداع الحكومة
    Şey, o odaya geri dönmemizin tek yolu Open Subtitles حسناً، الوسيلة الوحيدة لاستعادة هذه الغرفة
    Selam. Bir yerde uyumam gerekiyordu ve bir oda seçtim. Open Subtitles مرحباً، اضطررتُ إلى النوم في مكان ما فاخترتُ هذه الغرفة.
    - ... bu oda bunun için varrr... Open Subtitles هذه الغرفة التى سوف نقوم ب كم أريد هذا القضيب الأمريكى ؟
    bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. TED تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه ..
    Konuşulacaklar bu odanın dışına çıkmayacak o halde, tamam mı? Open Subtitles ما سأقوله لا يخرج من هذه الغرفة ، حسناً ؟
    bu odada olan bizler için söz konusu olan sadece en zayıf, en fakir kişi değil, bütün toplumdur; yani dünyanın kendisidir. TED هؤلاء الموجودين معنا فى هذه الغرفة , انه ليس الافقر او الاكثر ضعفا شخصيا انه المجتمع , الثقافة و انه العالم بنفسه
    Ve sanırım buradaki hiç kimse tarama korkusuna bir çözüm bulamazdı. TED ولا اعتقد ان احداً في هذه الغرفة على الاطلاق يمكنه ان يجد حلاً للقلق قبل الفحوصات الدورية
    bu salonun etrafına bir göz atın. Size göre en az ilginç olan kişiye bakın ve onunla bir sonraki kahve molasında ilişki kurun. TED أريدكم أن تنظروا حولكم في هذه الغرفة وأريدكم أن تتعرفوا على شخص واحد على الاقل مثير للاهتمام وأريدكم أن تتواصلوا معهم في الاستراحة القادمة
    Eğer meclis için aday olursan, bu odadaki hiçbir kadın sana oy vermez. Open Subtitles وإذا بحثت في المكتب، لن تجد امرأة في هذه الغرفة لن تصوت لصالحك.
    Beni ve bu salondaki birçok kişiyi pataklayabilir. TED ولا يزال بإمكانه أن يبرحني ضربًا وربما معظم من في هذه الغرفة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد