ويكيبيديا

    "هناك شيء في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şey var
        
    • bir şey kaçtı
        
    • bir şey yok
        
    • bir şey vardır
        
    • bir şeyler var
        
    • bir şey falan
        
    • bir şey vardı
        
    • bir şey çıktı
        
    • Kesin olan birşey var
        
    • veren bir şey
        
    Bu istasyonda ruhlarımızı isteyen bir şey var. Open Subtitles هناك شيء في هذه المحطه في الحقيقه يريد ارواحنا
    Kanıtta görmeniz gereken bir şey var bence. Open Subtitles هناك شيء في الأدلة أعتقد أنه عليك رؤيته جيد
    Benny rolüne dair bilmem gereken bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك شيء في هذا الدور تريد ان تخبرني به قبل ان اقرأه ؟
    Olamaz. Gözüme bir şey kaçtı. Open Subtitles يا الهي، هناك شيء في عيني
    Gerçekten çekmecesinde bizim görmemizi istemediği bir şey var mıdır? Open Subtitles أتفترض أنه كان هناك شيء في الدرج لم يرد أن نراه ؟
    Sanırım gazetede benim görmemi istemediği bir şey var. Open Subtitles أعتقد هناك شيء في الصحيفة لم يريدني ان اراه ـ ماهو ؟
    Dişimde bir şey var galiba. Ha s*tir! Ne! Open Subtitles حسناَ حسناَ أظن هناك شيء في أسناني ماذا ؟
    Amerika'da kişisel sorumluluk denilen bir şey var. Open Subtitles هناك شيء في أمريكا يسمى المسؤولية الشخصية
    İşte bu yüzden Birleşik Amerika'da "bağırma zinciri" diye adlandırmak istediğim küçük bir şey var. Open Subtitles لذا، هناك شيء في الشركات الأمريكيه أفضل أن أدعوها بـ سلسلة الصراخ
    Bulutlarda bir şey var, parlayan bir şey. Baksana. Open Subtitles إن هناك شيء في هذه السحب، شيء يلمع، انظر
    O kasetlerde öyle bir şey var ki, hükümet terörizm iddialarını destekleyeceğine güveniyor. Open Subtitles هناك شيء في تلك لأشرطة مما يجعل الحكومة تعدها قضية ارهاب
    Bu arada, pantolonun sol cebinde bir şey var sanırım. Open Subtitles وبالمناسبة، يبدو أنّ هناك شيء في جيبه الأيمن الأمامي
    Ama eğlenceli olmayan şey... şu an evinizde bir şey var ve... sizi ve çocuklarınızı öldürüyor olabilir. Open Subtitles ولكن ما هو غير المرح هو أن هناك شيء في منزلك الآن قد قتل لكم وأطفالك.
    Beni dinle. Dışarıda bir şey var ve bize doğru uçuyor. Open Subtitles أسمعيني ، هناك شيء في الخارج وهيّ تطير بأتجاهنا
    Bu evde bir şey var. Hissedebiliyorum. Open Subtitles هناك شيء في هذا المنزل أستطيع الشعور به.
    Bu çok zor bir ihtimal, ama sildiği tarama geçmişinde bir şey var. Open Subtitles ربما أنه فرصة بعيدة لكن هناك شيء في تاريخ التصفح قام بمسحه
    Gözüme bir şey kaçtı. Open Subtitles هناك شيء في عيني
    Ayrıca Cadılar Bayramı olsaydı bile, kâsede bir şey yok ki. Open Subtitles حتى وإن كان عيد القديسين حقاً فليس هناك شيء في الوعاء
    Her ikisini de özledim, ama annelerle ilgili bir şey vardır ya, bilirsiniz? Open Subtitles اشتاق لوالدي الأثنين لكن هناك شيء في الأم, تعلمون؟
    Senin genlerinde seni geri getirmelerini sağlayan bir şeyler var. Open Subtitles هناك شيء في الجينات والذي من خلاله أستطعنــا إعادتك للحياة
    Dışarıda bir şey falan yok. Open Subtitles ليس هناك شيء في الخارج عودي للعمل
    Belki de fıskiyede, başkalaşıma uğramadan larvaları öldürebilen bir şey vardı. Open Subtitles ربّما هناك شيء في النافورة قتل اليرقات قبل ان ينهوا التحول
    Yöntem çok kendine has. Veritabanından bir şey çıktı mı? Open Subtitles الأسلوب محدد هل هناك شيء في قاعدة البيانات الوطنية؟
    Kesin olan birşey var, afişe edildiğin gibi sevimlisin. Open Subtitles هناك شيء في صالحك أنت جميل فعلاً كما يقولون
    Eğer insanın içinde bu dağın iddiasına yanıt veren bir şey olduğunu, bu çabamızın aslında hayatın çabası olan yukarı ve sonsuza kadar yukarı olduğunu göremiyorsanız neden gittiğimizi anlayamayacaksınız. TED إذا لم تستطع الفهم بأن هناك شيء في الرجل والذي يستجيب لتحدي هذا الجبل ويخرج لملاقاته، هذا النضال هو نضال الحياة نفسها في الصعود ودائماً في الصعود، إذاً انت لن تر لماذا نذهب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد