Hayatım boyunca burada yaşadım. Adımı ve ailemi düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | انا عشت هنا طوال حياتي لدي اسمي وعائلتي لأفكر بشأنهم |
Ne yani gece boyunca burada durup onu mu bekleyeceksin? | Open Subtitles | ماذا، هل أنتِ ستبقين هنا طوال الليل من أجل انتظارها؟ |
Tüm yaz boyunca burada kalıp, ikizler ve hepiniz için alay konusu olmak istemiyorum. | Open Subtitles | . .. أنا لا أريد أن أبقى هنا طوال الصيف لا أريد أن أكون حديثا للسخرية من قبل التوائم و الجميع |
burada bütün gece oturarak ne yapmak istiyorsun? | Open Subtitles | ماذا تريد ان تفعل ؟ تجلس هنا طوال الليل ؟ .. |
Saat 6'da açıldığını yazıyor. O saatten beri burada mıydın? | Open Subtitles | التعليمات تقول أنك تفتح في السادسة صباحاً، هل كنت هنا طوال الوقت؟ |
Hep burada yaşadığını söylemiştin. Bu da seni faşist yapar. | Open Subtitles | قلتِ سابقًا أنكِ عشتِ هنا طوال عمرك, هذا يجعلكِ فاشية |
Şimdiki sahibi, Sör George, onun yaşam boyu burada kalmasına izin veriyor. | Open Subtitles | والمالك الجديد, السير جورج, سمح لها بالبقاء هنا طوال حياتها |
O tam on yıldır burada, ve ölene kadar burada olacağını söyledi | Open Subtitles | إنه هنا منذ عشر سنين، وقد قال بأنه سيبقى هنا طوال حياته. |
Tüm yaz boyunca burada kalıp, ikizler ve hepiniz için alay konusu olmak istemiyorum. | Open Subtitles | . .. أنا لا أريد أن أبقى هنا طوال الصيف لا أريد أن أكون حديثا للسخرية من قبل التوائم و الجميع |
Tüm gece boyunca burada mıydın? | Open Subtitles | سألتقي بك هنا في نفس المكان هل كنت هنا طوال الليلة؟ |
Bundan böyle tüm gün boyunca burada saklanacaksın. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا يجب أن تبقى هنا طوال اليوم |
Aslında tüm hayatım boyunca burada olacağım. | Open Subtitles | في الحقيقة سأكون هنا طوال حياتي، 365 يوم في السّنة |
Ve ben bütün bu süre boyunca burada durup sorumlu olmaya ve hoş görünmeye ve bu gerçekte olmayan başarıyı hala devam ediyormuş gibi göstermeye çalıştım. | Open Subtitles | و كنت هنا طوال الوقت أحاول أن أكون مسئولاً و ساحراً و أحيي هذا النجاح الذي ليس له وجود |
Gece boyunca burada mı bekleyeceğiz? | Open Subtitles | أنت سَتُجبرُينا على البَقاء هنا طوال اللّيل؟ |
Şöyle anlatayım, tek yaptığım burada bütün gün annemle dans etmek, değil mi? | Open Subtitles | أقصد, ما الذي افعلة وانا دائماً اتسكع هنا طوال اليوم ارقص مع أمي صحيح؟ |
Bak, yani, burada bütün gün durabilirim. | Open Subtitles | انظر , اعني انه يمكنني الوقوف هنا طوال اليوم |
Sabahtan beri burada gördüğüm ilk insan sensin. | Open Subtitles | أتعلم؟ إنّك أوّل شخص أراه هنا طوال الصباح |
Krandall'dan ayrıldığından beri Hep burada. | Open Subtitles | إنها تبقى هنا طوال الوقت منذ أن انفصلت عن كراندل |
Bu insanlar bütün gün boyu burada olacaklar, Vern | Open Subtitles | هؤلاء الناس سيمكثون هنا طوال اليوم يا فيرن |
Bay Brown, eğer bir şeye ihtiyacınız olursa benim adım Rhonda ve çoğu gece geç saate kadar burada oluyorum... | Open Subtitles | سيد, براون لو اردت اى شئ اسمى روندا و انا هنا طوال الليل |
Hava kararıyor. Tüm gece boyunca orada kalacaksın, yaşlı adam. | Open Subtitles | سيحل الظلام , وستعلق هنا طوال الليل أيها الرجل العجوز |
-Bütün hafta burda olacağım, hatta... -Hayatım boyunca burda olacağım. -Yılda 365 gün | Open Subtitles | في الحقيقة سأكون هنا طوال حياتي، 365 يوم في السّنة |
Dostum, sabahtan beri buradayız. En azından kafamdaki süngeri yeniden ıslatır mısın? | Open Subtitles | نحن هنا طوال النهار هلاّ تبلل إسفنجة رأسي ثانية على الأقل |
Şey, ilgilenirsen eğer, sürekli burada toplanırız. | Open Subtitles | حسناً, لدينا اجتماع هنا طوال الوقت إن كنت مهتم |
Sana destek olabilmek için gece boyunca buradayım. Yaşasın! Önemli bir şey bulursam haber veririm. | Open Subtitles | لكن سأكون هنا طوال الليل لأدعمك واشجعك سأتصل بك اذا وجدت شيء له صلة |
Ailen tüm gün boyunca buradaydı ve marketimizin boş beleş takılma politikasını zorlamaya başladılar. | Open Subtitles | عائلتك متواجدة هنا طوال اليوم كما أنهم بدأوا في مخالفة قوانين التسكع في المحل |