Daha sonra seni, Onu ve uyuşturucunuzu yakıp kül edeceğim. | Open Subtitles | و بعدها.. سأسحقك انت و هو و المخدرات فى الرماد |
Ben ve o. Sadece biz kaldık. Diğerleri eşleşip öldü. | Open Subtitles | ، أقصد هو و أنا ، فنحن كل من بقي منهم الآن . الآخرين جميعهم تزاوجوا و ماتوا |
Sadece Onun ve kardeşinin, Tate'in onlara yaptığını, neden cezalandırılması gerektiğini tüm dünyanın bilmesini istemeden neden bunca belanın altına girdiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | انا فقط لا ارى هو و اخية ذهبوا الى كل تلك المشاكل بدون رغبتهم فى معرفة العالم ما الذى فعلة تَيت لهم |
Hatırlat da Gibbs'le şu elemanı aynı akşam yemeğine davet etmeyeyim. | Open Subtitles | ذكرنى ألا أدعوه ابدا هو و جيبز الى نفس حفله العشاء |
Ari ve Uzi'yle birlikte bir süre için benimle kalacak. | Open Subtitles | هو و آري و أوزي سيبقون سيبقون معي لفترة بسيطة |
O ve onun sarhoş arkadaşı pencereme taş atıyorlardı. | Open Subtitles | هو و رفيقه التافه. كانا يقذفان بالحجارة علي نافذتي. |
Hem o, hem de Udo politik şartlar sebebi ile kendilerini ailelerinin ülkelerinde kısıtlanmış hissediyor, en anlamlı alışkanlıklarının ve bağlarının kurulduğu yerde yaşarken. | TED | كلاهما هو و أودو مقيدان بظروف سياسية خاصة بدول آبائهم. من العيش حيث توجد بعض من طقوسهم وعلاقاتهم التي تعني لهم الكثير. |
- O ve bir denizci, yemek sırasında ağız dalaşı yaptı, kavga çıktı. | Open Subtitles | هو و بحار زميل له تبادلا الكلمات في صف الطعام و بعدها إندلع شجار |
Onu ve ailesini piknik yerine kadar 150 kilometre boyunca takip ediyorsun. | Open Subtitles | و أنت تتبعته هو و عائلته حوالي 100 ميل إلى منطقة التنزه |
Onu ve uşağını adam başı 1.000 sterlin borçlandırdım. | Open Subtitles | أفرجت عنه هو و خادمه بكفالة قدرها ألف جنيه إسترلينى لكل منهما |
Onu ve babamı bağlantısı olduğu ölüm cezası içeren bir suçla ilgili bir kanıt. | Open Subtitles | أملك دليل يربطه هو و أبي إلى جريمة يمكن أن يحصلون فيها على عقوبة الموت |
Güya doktor ve ebe, ilişkileri ortaya çıkmasın diye çocuğu anne karnındayken düşürttürmeye çalışmışlar ve o da bu yüzden özürlü olmuştu. | Open Subtitles | و قد حاول هو و القابلة أن يجهضا الطفل لكي لا يتم اكتشاف علاقتهما و هكذا أصيب الولد بالإعاقة |
Annemle görüşen sadece kendisiydi ve o zamandan beri de konuşmuyorlar. | Open Subtitles | هو كان الوحيد الذي رأها و هو و والديّ لم يتحدثا مع بعضهما منذ ذلك الوقت |
Onun ve annemin konuştuğu gibi garip konuşamam. | Open Subtitles | انا لا اقدر ان اتحدث مضحكا مثل هو و امى كانوا يفعلون. |
O gün gördüklerimden sonra, Onun ve bazı insanların seni neden biraz şey... | Open Subtitles | مما رأيت اليوم الماضي فهمت لماذا هو و بعض الأشخاص يجدونك... ماذا ؟ |
Babanı ilk duyduğumda, Jocelyn'le daha yeni görüştükleri sıralarda Ayaklanma ve Çember'den çok önce Valentine Morgenstern soyadını erdemle eş anlamlı olması için yüceltti. | Open Subtitles | عندما سمعت لأول مرة عن والدك في ذلك الوقت هو و جوسلين لاول مره ذهبو سويا قبل وقت طويل من الانتفاضة والدائرة |
Ve M.Ö. 338'de o ve Demostenes birlikte Makedonya Kralı 2. Filip'in askeri gücüne karşı koymaya karar verdiler. | TED | وفي 338 ق. م. قرّر هو و ديموستينيس معا أن يقوما بالتّصدي للقوة العسكريّّة لفيليب المقدوني. |
O ve onun ekibini takip etmemizi bekliyor olacaktır bütün paraçaları birleştirelim ve önceki kanıtları toparlayalım küçük polisler misâli. | Open Subtitles | سيتوقع أن نقوم بملاحقنه هو و فريقه لنجمع الأدلة عن خدعتهم تلك تماما كالشرطة الجيدة |
Tabii Bay Kane ile Bay Leland her zaman aynı düşüncede değillerdi. | Open Subtitles | بالطبع هو و السيد كين لم يتفقوا اتفاقا تاما |
- O ve annem şey yapmışlar- | Open Subtitles | هو و أمي كانو علي علاقة " حسناً , أفهم " |
George'la ilk karşılaştığımda, o ve annesi hayatları için kaçıyorlardı. | Open Subtitles | عندما قابلت جورج أول مرة كان هو و الدته يهربون بحياتهم |
O da Tony gibi esprili mi diye merak ediyorum. | Open Subtitles | انا اتسائل هل هو و تونى لديهما نفس حس الدعابة |
Yani garip bir şekilde, Virginia'yla bile daha fazla ortak noktaları var. | Open Subtitles | انا اعني بطريقة ما , حتى هو و فيرجينيا لديهم الكثير ليتقاسموه |
Hayır. Hayır, ölmedi. Onu birkaç tayfayla beraber denize bıraktık. | Open Subtitles | كلا، لم يمت، لقد وضعناه هو و بعض من الطاقم في العوامة. |
Onunla ve arkadaşlarıyla monopoly oynamama izin vermiyor. | Open Subtitles | هو لا يدعني ألعب بقطع المونوبولي معه هو و أصدقائه |
Nereli olduğunu ve ne iş yaptığını tam olarak biliyorum, çünkü detayları önemsiyorum. | Open Subtitles | أناأعرف من أين هو و بالضبط ما فعل لهذا أنا مهتم بالتفاصيل هيي.. |