ويكيبيديا

    "هي لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayır
        
    • etmiyor
        
    • Hiç
        
    • onun
        
    İyi yolculuklar, ve umarım çok mutlu olursun ve cevabım hayır. Open Subtitles لذا، رحلة سعيدة يابرتشك وأتمنى لك السعادة و اجابتي هي لا
    Eğer bu senin çaresiz bir şekilde beni galaya çağrışınsa cevabım hayır. Open Subtitles إذا كانت هذه هي طريقتكِ اليائسة لتدعويني إلى الإحتفال فالإجابة هي لا
    Eşiniz konuşmuyor o da kazanın feci birşey olduğunu kabul etmiyor. Open Subtitles هي لا تريد التكلم وهو لا يريد الأعتراف أن التحطم مريع
    hayır etmiyor. Sadece seni tanımaya ihtiyacı var. Open Subtitles هي لا تكرهكِ هي فقط تحتاج أن تتعرف عليكِ
    Ama düşünecek olursanız, uluslararası standartlar belirlemenin maliyeti mafiş, Hiç birşey! TED إذا فكرتم بها، فان تكلفة إصدار القوانين العالمية هي لا شئ.
    Şuna inanıyorum ki, onun da diyeceği gibi kontrol etmeye çalışma. Open Subtitles في رأيي كما كانت ستقول هي لا تحاول أن تفعل ذلك
    idi. Cevap genellikle ''hayır, çocuğum için daha iyi bir iş isterim.'' TED كانت الإجابة الموحدة هي " لا , أريد عملاً أفضل لإبني "
    Ama hayır, hepimiz steroidle şişmiş amerikan futbolu oyuncuları da olsaydık, cevap yine hayır. TED لكن، لا، حتى إن كنت لاعب كرة قدم ضخم بالغازات، فالإجابة هي لا.
    Ve mercanı bir yana bırakacak olursak cevabım hayır. TED و بصرف النظر عن المرجان فإن الإجابة هي لا
    hayır kremi yağ haline dönüştüremez. Open Subtitles لا، هي لا تَستطيعُ تَحويل الكريم إلى زبدِ
    hayır, bakamaz. Bir terslik var. Başı büyük dertte ve onu seviyorum. Open Subtitles لا، لا، لا، هي لا تستطيع، شيء خاطىء هي في مشكلة كبيرة وأنا أحبها
    hayır sevgilim. Sen burada olduğun için o artık mevcut değil. Open Subtitles كلا، عزيزتي، الآن بما أنّكِ هنا هي لا وجود لها.
    Senden korkuyor, ama nefret etmiyor. Neyimden korkuyor? Belki de aramızda hâlâ devam eden bir şey var zannediyor. Open Subtitles ـ هي لا تكرهك ـ تخاف من ماذا؟ لعلها تظن أن ثمة شيء بيننا .الا
    Sırf babası bir dolandırıcı diye ölmeyi hak etmiyor. Open Subtitles هي لا تستحق أن تموت فقط لأن والدها محتال.
    Benim gibi birini hak etmiyor, ona uygun olmayan birini. Open Subtitles لكن هي لا تستحقني بما انا عليه من وضع وان اسبب لها المعاناة
    Ne zamanıma, ne çabama ne arkadaşlığımıza, ne kibarlığıma Hiç birine saygı göstermiyor. Open Subtitles هي لا تحترم وقتي ، جهدي صداقتي ، لطفي ، لاشيئ من ذلك
    Bedenin tutkuları, güç ve hırsın verdikleri yanında Hiç kalır Open Subtitles رغبات الجسد، هي لا شيء مقارنةً بما تصنعهُ القوّة والطموح
    Şimdi gerçek olan şu ki tıbbın tümü içinde Hiç kimse iyi bir cerrahın ya da dahiliyecinin ya da acil personelinin başarılı sayılması için gerekli olan ortalamayı bilmez. TED الان حقيقة الامر هي, لا احد يعرف كل الطب ياله من جراح جيد او طبيب او مسعف يفترض ان يضرب.
    onun sorunu şu, beni dinle bu sabah mecbur olduğu için eve gitti. Open Subtitles مشكلته الاساسية هي .. لا أعلم لقد ذهب للمنزل هذا الصباح لأنه كان من المفترض أن يفعل ذلك
    - onun yapabileceği bir şey yok. Haydi gel. Open Subtitles دوك يا رجل هي لا تستطيع فعل اي شئ هيا بنا , حسنا؟
    onun kayboluşu Ulusal Güvenlik sınırlarını öylesine aşıyor ki, soğuk savaş bile bunun yanında önemsiz kalır. Open Subtitles لاختفائه تداعيات تتخطى الأمن القومي. فالحرب الباردة هي لا شيء مقارنة بذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد