ويكيبيديا

    "هُنالك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vardır
        
    • Orada
        
    • şurada
        
    Herzaman başka yollar vardır. Özellikle böyle önemli bir konuda. Open Subtitles دائمًا ما يكون هُنالك إختياراتٌ أخرى، خُصُوصًا بأمرٍ خطيرٍ كهذا.
    Bak, hepimiz bir şeylere bağIanırız ama aşamayacağın çizgiler vardır, anlıyor musun? Open Subtitles انصتِ، جميعنا نُجرح ببعض الأمور، ولكن هُنالك خطٌّ لا يُمكنك تخطيّه، اتّفقنا؟
    Sarayın her yerinde gözü kulağı olan insanlar vardır. Open Subtitles هُنالك أعيُن وأذانً في كُل مكان بِهذا القصر
    Devamlı Orada bulunamıyorum. Open Subtitles الأن , أنا لن أستطيع أن أكون هُنالك طوال الوقت
    Açıkçası biz... sadece onun ailesi Orada yaşadı. Open Subtitles في الحقيقة, فقط أقرباءه من عاشوا هُنالك.
    Fakat evimizin sizinkinden bir farkı varmış gibi davranmayalım şurada oturan Bay "Karım Bir Odaya Girdi" veya Bayan "Bu Ot Glokumum İçin Aslında". Open Subtitles لكن دعونا لا ندعي أن هُنالك إختلاف بين ما يحدث في منزل كُل منا ," يا صاحب مقولة " زوجتي عبرت الباب
    Eminim ki herşey için bir ilk vardır, Mr. Delavenne. Open Subtitles وأنا مُتأكد أن هُنالك أول مرة لِكل شئ، سيد "ديليفين".
    Sözcünün olduğu yerde sır da vardır. Open Subtitles طالما أنّ هُنالك مُتحدّثٌ بإسمهم، فهذا يعني وجود سرٍّ ما.
    Böyle dengesiz bir durumdan dolayı şehir paramparça olsa bile kahramanlara her zaman yer vardır. Open Subtitles نرى بأنّه حتّى مع تمزيق هذه المدينة بواسطة هذه الحالة المُتقلّبة دائمًا هُنالك مكانٌ لبطلٍ ما.
    Ama yaşayanlar için, bunda da bir umut vardır. Open Subtitles ولكن لأولئك الذين من هم بين الأحياء، لا يزال هُنالك بصيص أمل.
    - Sadece tek giriş noktası var. - O zaman sadece tek çıkış noktası vardır. Open Subtitles ـ هُنالك مدخل واحد فقط ـ لابُد من وجود مخرج واحد إذن
    Ve buradaki herkes bazı hatalar yaptığımı biliyor ama günah ile hata arasında büyük fark vardır. Open Subtitles ويعلم الجميع أني أخطأتُ كثيراً. ولكن هُنالك فرقٌ شاسع ما بين الخطأ والخطيئة.
    Benim çevremde kesin olan birşey vardır... daima yerine geçecek biri vardır. Open Subtitles ...الشيء المتأكد مِنه في حيي أن هُنالك دائمًا من يحل مكانك
    Eminim mantıklı bir açıklaması vardır. Open Subtitles أنا متأكدة أن هُنالك سبب مُقنع لذلك
    İşte Orada ekibimden ayrı düşmüştüm. Open Subtitles إذن هُنالك كنتُ، مُنفصلاً عن زملائي بالفريق،
    Ama o da Orada olacak ve karşılaşırsak işler çirkinleşecek. Open Subtitles ولكنه سيكون هُنالك... وإذا كنا هُنالك أيضًا، سيكون هذا مُريعًا.
    Orada ne yapacağımıza bakarız. Bir dakika. Siki kalmış kızgın bir Rus'u yatak odamızda öylece bırakacak mıyız? Open Subtitles سنتولى الامر من هُنالك إنتظروا, هل سنذهب ونترك روسي غاضب
    Altı yaşındayken bozuk para yutmuştum, hâlâ Orada mı diye bakıyorum. Open Subtitles لقد ابتلعتُ فلسًا عندما كنت في السادسة وأردتُ أن أعرف إن كان لا يزال هُنالك
    Şeytanda olmayan güvenlik duvarları bunların şirketinde var, bu yüzden ESU oradan alınan şeyi göremedi, ancak Orada ana sunucudan yapılan indirmelerin büyük bir kaydı vardı. Open Subtitles لديهم جدران حماية ناريّة أكثر من غرفةِ الشّيطانِ، لذا فالوحدة الإلكترونيّة لم تقدر أن ترى ما أُخِذَ، لكن كان هُنالك تحميل هائل للمعلوماتِ من خادمِهم الرّئيسيّ في نفس وقتِ تواجدكَ هُناك.
    şurada bir araba var. Open Subtitles هُنالك سيارة هُناك
    Baksana, şurada da sinirli bir ağaç varmış. Open Subtitles أوه، أنظري, هُنالك شجرة غاضبة
    şurada da kaygılı çamur var. Open Subtitles هُنالك بعض الطين القلق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد