"وأنا أحب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• da seviyorum
• hoşuma gidiyor
• çok severim
• bayılıyorum
• bayıldım
• çok sevdim
• yı seviyorum
• çok seviyorum
• isterdim
• hoşuma gitti
• hoşuma gider
• seviyorum çünkü

Bunu da seviyorum çünkü bu da konumuzla ilgili.
وأنا أحب هذه، لأنها أيضاً ما نحن بصدده.

Bence sen çok iyisin ve seninle vakit geçirmek hoşuma gidiyor.
حسناً .. أنا أعتقد أنكِ لطيفة وأنا أحب قضاء الوقت معك

Üstelik ünlülerin sevdiği şeyleri daha çok severim.
وأنا أحب الأشياء أكثر عندما أجد المشاهير يحبونها أيضًا

Ama ben Birleşik Devletler Şiir Elçisi'yken -- bunu söylemeye bayılıyorum.
ولكن عندما كنت شاعر البلاط في الأمم المتحده وأنا أحب قول ذلك.

Oh ve şu pantolona bayıldım, ne bunlar, 36 beden mi?
وأنا أحب هذه البناطيل وماهو مقاسها؟ ثلاثه

Annemle hayvanat bahçesine gittik, ve orayı çok sevdim.
أخذتني أمي لحديقة الحيوانات وأنا أحب الحديقة

Adamım, Amerika'yı seviyorum.
الرجل، وأنا أحب أمريكا.

Biraz işemem gerek ve bu yorganı gerçekten çok seviyorum.
لأني سأضطر للتبول قليلًا وأنا أحب غطاء السرير هذا جدًا

O kızı da seviyorum. Yoşida'yı parçalara ayırmak istiyorum.
وأنا أحب تلك الفتاة أنا أود أن أقطع بعض الأجزاء لتشريح يوشيدا

Evet, doğrusu benim ailem bu şehirde ve ben bu şehri seviyorum, klinikte çalışmayı da seviyorum çünkü orada çok tatlı bir doktor var.
نعم، حسنا، الحقيقة هي أن عائلتي هنا، أليس كذلك، وأنا أحب هذه المدينة وأنا أحب العمل في العيادة لأنه لا يوجد هذا الطبيب لطيف الذي يعمل هناك.

Burayı da seviyorum.
وأنا أحب المكان هنا

Belki de öyle bir ada olduğumu düşünmek hoşuma gidiyor.
وأنا أحب أن أفكر أني قد أكون هذا النوع من الجزر

Ginayla dışardaydım ve onunla takılmak hoşuma gidiyor,
،كُنت في الخارج مع جينا وأنا أحب قضاء الوقت معها

Farkı görebilmek hoşuma gidiyor.
وأنا أحب أن ألاحظ الفرق بين الحقيقية والكاذبة

Nasıl çözdünüz? Kütüphaneden edindiğim kitaplarla, ayrıca bulmacaları çok severim.
أوه، فقط الكثير من الكتب من المكتبة وأنا أحب الألغاز، لذا أنا فقط...

Mr. Monk,aile filmlerini çok severim.
السيد مونك، وأنا أحب الأفلام المنزلية.

Nefret ettiğim şeye sekste bayılıyorum.
هذا ما أكره في الحياة، وأنا أحب ممارسة الجنس؟

Sen tıpkı moda ikonu gibisin. bayıldım, harika.
أنت تواكب الملابس العصرية وأنا أحب هذا النوع

18 yaşımdayken görücü usülü evlendim ve karımı her geçen gün daha çok sevdim. Doğru söylüyor.
عندما كنت بسن 18 ، حصلت على زفاف مخطط مسبقاً وأنا أحب زوجتي أكثر يوماً بعد يوم

Amerika'yı seviyorum.
-God، وأنا أحب الولايات المتحدة.

Şu fikri şahsen çok seviyorum, çünkü mimarlık sadece çözümlerle ilgili değil, bilinci artırmak ile ilgilidir.
وأنا أحب هذه بوجه الخصوص, لأن الفكرة وراء الهندسة المعمارية هي ليست فقط إيجاد الحلول، بل أيضا التوعية.

Bir arkadaş olarak gelmeyi çok isterdim ama Nick bu haftasonu şehre geliyor.
وأنا أحب ذلك، باعتباره أمرا خاص بالأصدقاء ولكن، كما ترى .... الأمر هو

Burada yaşayan sakinlerimize ve diğer hemşirelere karşı davranışlarını gözlemledim ve gördüklerim çok hoşuma gitti.
راقبت عملك مع النزلاء ومع مساعدي التمريض الآخرين وأنا أحب ما أرى

Yalnızca kocamın beni övmesi hoşuma gider.
وأنا أحب أن يشيد بك الجميع

Bu alıntıyı seviyorum, çünkü bence ölüler muhabbetin dışında kalmamalılar.
وأنا أحب الاقتباس لأني أعتقد بأنه علينا ألا نقصي الأشخاص الذين سبقونا من الحوار.