Bu iş bittikten sonra, ve Eminim ki başarılı olacak... | Open Subtitles | عندما تنتهي هذه العملية ، وأنا متأكد أنها ستتم بنجاح |
Eminim ki bir baş komiserin kızını tehdit etmek yasadışıdır avukat bey. | Open Subtitles | حسنا، وأنا متأكد من أن تهدد ابنة قائد الشرطة ليست قانونية، مستشار. |
Bay Cady beni bu sabah aramış ve eminim bana bilgi verecektir. | Open Subtitles | فقد أتصل سيد كادي اليوم صباحا وأنا متأكد من أنه سيوكلني له |
Ve de Rose'u incitecek bir şey yapmadığıma kesin eminim. | Open Subtitles | وأنا متأكد من الجحيم لن لم تفعل شيئا لايذاء روز. |
Sizinle zaman geçiren herkes de benimle aynı fikirdedir kesin. | Open Subtitles | وأنا متأكد أن أي شخص قضى معكما بعض الوقت سيوافقني |
Ayrıca Eminim ki daha iyi yapabileceğim dokuz bin tane farklı şey de vardı. | Open Subtitles | وأنا متأكد بأنّه هنالك الكثير من الأمور التي كان بإمكاني فعلها بشكلٍ أفضل |
Ayrıca Eminim ki buraya uğrayıp haber vermenize bayağı memnun kalacaktır. | Open Subtitles | وأنا متأكد انهُ سيكون شاكراً أنك جئت لتعلمنا |
Mississippi'yi kazandığıma emindim. | Open Subtitles | وأنا متأكد أن صوتك كان سيدعمنى يا فتى "الميسيسيبي". |
Biyolojik olan, Eminim ki anlıyorsunuz, ama bir de malzemeleri alıp kapalı döngülere soktuğumuz teknik olan metabolizma. | TED | البيولوجي وأنا متأكد أنكم تفهمونه، لكن أيضا الآخر التقني، حيث نأخذ المواد ونضعها في دورات حياتية مغلقة. |
Ve Eminim ki hepimiz etrafımızda bu tür şeylerin olduğunu görüyoruz ve durumun farkındayız. | TED | وأنا متأكد أنه أمر نعرفه جميعا، ونرى أنه يحصل. |
Ve oldukça Eminim ki, tarihimizi hor gören bu Avrupalı fikir adamları esasında geleneklerimizi biliyorlardı. | TED | وأنا متأكد للغاية أن هؤلاء المفكرين الأوروبيين الذين ألقوا بظلالهم على تاريخنا، يعرفون جيدًا تقاليدنا. |
Bana tahsis ettiğin arabayla oraya ben de gidebilirim, ama Eminim ki, tek başıma gitmemi istemezsin! | Open Subtitles | أنت أعطيتني السيارة وقد جئت بها إلى هنا وأنا متأكد انك لا تريدني أن اذهب مشيا |
Onun kendine göre tedavi yöntemleri var ve eminim sana yabancı değil. | Open Subtitles | حسناً ، لديها طريقة للمعالجة الذاتية وأنا متأكد بأنه مألوف جداً إليك |
Onun kendine göre tedavi yöntemleri var ve eminim sana yabancı değil. | Open Subtitles | حسناً ، لديها طريقة للمعالجة الذاتية وأنا متأكد بأنه مألوف جداً إليك |
Siz buna alışkınsınızdır kesin ama benim ilk tercihim bu olmazdı. | Open Subtitles | وأنا متأكد أنكِ اعتدتِ على ذلك لكنه لن ليكون خياري الأول |
Ve kesin bir şey var, sana bugün yapmanı söylediğim iş bu değil. | Open Subtitles | وأنا متأكد أنه ليس العمل الذي تم توكيلك به اليوم |
Ayrıca Eminim ki, çocuğunuz çalışmalarında bundan esin... Neden devam etmiyoruz ki, çocuklar? | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن طفلك سوف تحتضن دراستهم... |
Mississippi'yi kazandığıma emindim. | Open Subtitles | وأنا متأكد أن صوتك كان سيدعمنى يا فتى "الميسيسيبي". |