Adım Ursus Wehrli, bugün sizlere "Sanatı Toparlamak" adlı projemden bahsetmek istiyorum. | TED | اسمي أورسوس فيرلي، وأود أن أتحدث إليكم اليوم عن مشروعي، ترتيب الفن |
İnsan hakları derneğinin yeni başkanı, olarak hepinize hoşgeldiniz demek istiyorum. | Open Subtitles | حقوق الإنسان المنظمة ، وأود أن أرحب كنت هنا جميعا اليوم. |
Ayrıca bunun karmaşık, tahmin edilemez işlerde ve büyük problemleri çözmede gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum. | TED | وأود أن أعرض لكم أنه أمر مهم جداً للعمل المعقد والذي لا يمكن توقعه ولحل المشاكل الكبيرة. |
Ve daha iyi hissetmeni sağlamak için yapabileceğim bir şey olsun isterdim. | Open Subtitles | وأود أن كان هناك شيء يمكنني القيام به لجعلكِ تشعرين بشكل أفضل |
Keşke bunu size ispatlamamın bir yolu olsaydı. | Open Subtitles | وأود أن هناك طريقة ما أستطيع اثبات ذلك لكم |
Bende öyle öyküler olsaydı benim de çenem hiç düşmezdi. | Open Subtitles | إذا كان لي تلك القصص، وأود أن أسمع نفسي اعتقد. |
Eşcinsel olsaydım, eşcinsel olurdum. | Open Subtitles | لو كنت مثلي الجنس، وأود أن يكون مثلي الجنس. |
Ben olsam beş kişilik yaptırırdım, çünkü birimiz Emma'ya bakmalıyız. | Open Subtitles | حسنا، وأود أن جعل تحفظ لخمسة أشخاص. احد منا لديه إلى البقاء في المنزل ومشاهدة إيما. |
Bu iki eve kamera ve dinleme aleti koymak istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أقوم بتركيب آلات وكاميرات مراقبة في هذان البيتان |
Eğer dinlemek istersen sana biraz zorlu nasihat vermek istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أمنحك نصيحة صعبة إذا كنت ترغب في سماعها |
710 numaralı odadayım ve en iyi şampanyanızdan bir şişe istiyorum. | Open Subtitles | في غرفة رقم 701 وأود زجاجة شمبانيا من افضل ما لديكم |
Ayrıca bilmek isterim -- eğer bu yol yeterince acı doluysa ve olasılıksız ise, neyle başlarsanız başlayın, bizler eşsiz olabiliriz. | TED | وأود أن أعرف-- إن كان ذلك المسار ملتويا بما فيه الكفاية، وبعيد الإحتمال، ومهما كانت بدايتك، يمكننا أن فريدين من نوعنا. |
Ayrıca, sonunda şunu da anladım ki iki kültürümün çarpışma rotasında olmasına gerek yoktu. Onlar, kendi sesimi bulduğum bir evren olabilirdi. | TED | وأود أخيرًا إبراز حقيقة أنه لا يجب أن تكون ثقافة بلديّ في تصادم ولكن بدلًا من ذلك تصبحان مجالًا أعبر فيه عن ذاتي. |
ASL öyle bol bir hazine ki aynı deneyimlere sizin de sahip olmanızı isterdim. | TED | تعتبر لغة الإشارات كنزاً ثميناُ وأود أن تحضوا بنفس التجربة. |
Keşke senin gibi 10 adamım daha olsaydı. | Open Subtitles | وهذا ما يسمى اتخاذ المبادرة ، يابني وأود أن يكون لدي عشرة مثلك |
Ve bilmeni isterim ki, eğer param olsaydı, ona öder ve işi bitirirdim. | Open Subtitles | وأود أن تعرفي انه اذا كنت امتلك المال لدفعته وأنهيت الأمر |
Jun Pyo'nun yerinde olsaydım, şimdi ölecek olsam bile hiç şikayet etmezdim. | Open Subtitles | إذا كنت يونيو بيو ، وأود أن ليس لديها أي الشكاوى حتى لو مت انا الآن. |
Ben olsam Cam Lynch'e arkadaşım demezdim çünkü o tanıdığım en sinir bozucu insan. | Open Subtitles | وأود أن لا ندعو كام لينش صديق كثيرا اود ان اصفها كاكثر شخص مزعج قابلته بحياتي |
Bu da, bundan sonra senin öğrencin olmayacağım anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أن وأود أن لا يكون الطالب بعد الآن. |
Ben yaşça büyük, sofistike bir geyle çıkmasını tercih ederim. | Open Subtitles | وأود أن بدلا لها تاريخ بعض متطورة ، رجل كبير السن مثلي الجنس |
Sizden yapmanızı istediğim şey bu, bu kelimeyi politikacılarınızın görüşlerini değiştirecek bir değnek olarak kullanmanız. | TED | هذا ما أود أن تفعله، وأود منك أن تستخدمها كعصى تضرب بها السياسين. |
gibi sorular soruyor. Şunu demek isterim ki progeria hastalığım olsa da zamanımın çoğu progeria ile hiç ilgisi olmayan şeyleri düşünerek geçiyor. | TED | وأود القول أنه بالرغم من إصابتي بالشياخ، إلا إنني أمضي معظم وقتي في التفكير بأشياء لا علاقة لها بالشياخ إطلاقاً. |
Ben de merdivenlerin en üst basamağında oturur onları izlerdim. | Open Subtitles | وأود أن أجلس في أعلى الدرج و أنظر إليهما فقط |
ve ben bilgiyi görselleştirmeyi fikir ve konseptlere uygulamayı seviyorum. | TED | وأود أن أطبّق عرض المعلومات على الأفكار والمفاهيم. |
Hıristiyan olmanın iyi bir şey olduğunu okula göstermeyi çok isterim. | Open Subtitles | وأود أن أري طلاب المدرسة أنه من الرائع أن تكون نصرانيا |