| Ben de bu takıma yıllardır yatırım yaptım. Potansiyelini biliyorum. | Open Subtitles | كان لديّ إستثمار في هذا الفريق لسنوات، وإنّي أرى إمكانيّاته. |
| Her şey dijital bir gölge bırakır ve Ben de dark webi tarayıp bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كل شيء يترك وراؤه ظلّا رقميًا وإنّي أمشط الشبكة القاتمة محاولة إيجاده. |
| Ben de öyle. Ama gitmene izin vermek zorundayım. | Open Subtitles | وإنّي كذلك، لكنّي مُضطرٌّ على جعلكِ ترحلين. |
| O şekilde bakarsan yaptığımız şey de buna benziyor ve ben bundan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | إن صِغتها بهذا الشكل، فسيبدو أنّنا نتصرّف من هذا المنطلق. وإنّي أؤيّد ذلك. |
| O şekilde bakarsan yaptığımız şey de buna benziyor ve ben bundan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | إن صِغتها بهذا الشكل فسيبدو أنّنا نتصرّف من هذا المنطلق وإنّي أؤيّد ذلك |
| Ayrıca, geçen akşam yerleri onunla sildiğiniz mevzusunu da unutmuş değilim. | Open Subtitles | وإنّي لا أقدّر جرّكم له وتطهير الأرض به منذ بضعة أيّام. |
| Ayrıca gazlı ve kızgın deli köpeğin de bize katıldığı için daha mutluyum. | Open Subtitles | وإنّي مُتفاجئة حقًا كلبك الكوكر الإسبانيّ مع الغاز والبقع السّاخنة تمكّن من الإنضمام. |
| Bugün vampir tedavi merkezinde ziyaret günü. Ben de biricik kardeşimi ziyarete geldim. | Open Subtitles | إنّه يوم العائليّ لإعادة تأهيل مصّاصين الدماء، وإنّي أزور أخي الأصغر فحسب. |
| Ve Ben de Hooters'da çalışıyorum. Ben de mutluyum. | Open Subtitles | وأنا أعمل في عرض الأثداء، وإنّي أيضاً سعيدة. |
| - Seni seviyorum. - Ben de seni. | Open Subtitles | إنّها ذكيّة، عطوفة، جميلة، مرحة وإنّي أحبّها بجنون. |
| Ben de benim bu teklifleri almamın nedeninin bu takımın başarısı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وإنّي لأعلمُ أنّ نجاح الفريق هو سبب تلقّيّ كلّ تلك العروض. |
| Seni ateş edeni göz altına aldın Ben de aldatan erkek arkadaşın zarar görmediğinden emin oluyorum. | Open Subtitles | إنّكَ تتكفّلين بأمر الرّامي، وإنّي أحرصُ على ألّا يؤذى الخليل الخائن. |
| Ve şimdi ben buraya çıktım ve Ben de biraz gerginim. | Open Subtitles | و... وها أنا هنا الآن وإنّي كذلك متوتّرة إلى حدٍ ما |
| Çünkü çoktan aile planlamasına gittim ve ben hiçbir şeyi planlamam. | Open Subtitles | لأنّي مُسبقًا خطّطتُ أن أكون أمًّا، وإنّي لا أخطّط شيئًا قطّ. |
| ve ben bebek partisine gelen hediyelerin teşekkür notlarını daha bitirmedim bile. | Open Subtitles | وإنّي حتّى لم أحرر ملاحظات الشكر على هدايا حفل استقبال المولود بعد. |
| Elbiseleri annem seçti ve ben onu mutlu etmek istiyorum çünkü düğüne babamı davet ettim. | Open Subtitles | وإنّي أحاول إرضائها، لأنّي دعوتُ والدي إلى حفل الزفاف. |
| O kardeş meselesiydi. Onu bana karşı kullanamazsın. Ayrıca yardımın beni çok memnun etti. | Open Subtitles | ذلك كان شأناً أخويّاً، لا يمكنكِ حمل ضغينة نحوي بسببه، وإنّي كذلك مُمتنٌ لصنيعكِ. |
| Ayrıca hediye konusunda da iyiyimdir. Sakın unutma. | Open Subtitles | وإنّي بارعة في تقديم الهدايا، لا تنسي ذلك. |
| Eğer kurtlara zarar verecek olsaydım hedefim sen olurdun. Ayrıca birisinin peşinden gidiyorsam asla ıskalamam. | Open Subtitles | لو وددت إيذاء الذئاب، لاستهدفتكِ، وإنّي حين أستهدف أحدًا، لا أخطئ. |