"وإنّي" - Traduction Arabe en Turc

• Ben de
• ve ben
• Ayrıca

Ben de bu takıma yıllardır yatırım yaptım. Potansiyelini biliyorum.
كان لديّ إستثمار في هذا الفريق لسنوات، وإنّي أرى إمكانيّاته.

Her şey dijital bir gölge bırakır ve Ben de dark webi tarayıp bulmaya çalışıyorum.
كل شيء يترك وراؤه ظلّا رقميًا وإنّي أمشط الشبكة القاتمة محاولة إيجاده.

Ben de öyle. Ama gitmene izin vermek zorundayım.
وإنّي كذلك، لكنّي مُضطرٌّ على جعلكِ ترحلين.

O şekilde bakarsan yaptığımız şey de buna benziyor ve ben bundan hoşlanmıyorum.
إن صِغتها بهذا الشكل، فسيبدو أنّنا نتصرّف من هذا المنطلق. وإنّي أؤيّد ذلك.

O şekilde bakarsan yaptığımız şey de buna benziyor ve ben bundan hoşlanmıyorum.
إن صِغتها بهذا الشكل فسيبدو أنّنا نتصرّف من هذا المنطلق وإنّي أؤيّد ذلك

Ayrıca, geçen akşam yerleri onunla sildiğiniz mevzusunu da unutmuş değilim.
وإنّي لا أقدّر جرّكم له وتطهير الأرض به منذ بضعة أيّام.

Ayrıca gazlı ve kızgın deli köpeğin de bize katıldığı için daha mutluyum.
وإنّي مُتفاجئة حقًا كلبك الكوكر الإسبانيّ مع الغاز والبقع السّاخنة تمكّن من الإنضمام.

Bugün vampir tedavi merkezinde ziyaret günü. Ben de biricik kardeşimi ziyarete geldim.
إنّه يوم العائليّ لإعادة تأهيل مصّاصين الدماء، وإنّي أزور أخي الأصغر فحسب.

Ve Ben de Hooters'da çalışıyorum. Ben de mutluyum.
وأنا أعمل في عرض الأثداء، وإنّي أيضاً سعيدة.

- Seni seviyorum. - Ben de seni.
إنّها ذكيّة، عطوفة، جميلة، مرحة وإنّي أحبّها بجنون.

Ben de benim bu teklifleri almamın nedeninin bu takımın başarısı olduğunu biliyorum.
وإنّي لأعلمُ أنّ نجاح الفريق هو سبب تلقّيّ كلّ تلك العروض.

Seni ateş edeni göz altına aldın Ben de aldatan erkek arkadaşın zarar görmediğinden emin oluyorum.
إنّكَ تتكفّلين بأمر الرّامي، وإنّي أحرصُ على ألّا يؤذى الخليل الخائن.

Ve şimdi ben buraya çıktım ve Ben de biraz gerginim.
و... وها أنا هنا الآن وإنّي كذلك متوتّرة إلى حدٍ ما

Çünkü çoktan aile planlamasına gittim ve ben hiçbir şeyi planlamam.
لأنّي مُسبقًا خطّطتُ أن أكون أمًّا، وإنّي لا أخطّط شيئًا قطّ.

ve ben bebek partisine gelen hediyelerin teşekkür notlarını daha bitirmedim bile.
وإنّي حتّى لم أحرر ملاحظات الشكر على هدايا حفل استقبال المولود بعد.

Elbiseleri annem seçti ve ben onu mutlu etmek istiyorum çünkü düğüne babamı davet ettim.
وإنّي أحاول إرضائها، لأنّي دعوتُ والدي إلى حفل الزفاف.

O kardeş meselesiydi. Onu bana karşı kullanamazsın. Ayrıca yardımın beni çok memnun etti.
ذلك كان شأناً أخويّاً، لا يمكنكِ حمل ضغينة نحوي بسببه، وإنّي كذلك مُمتنٌ لصنيعكِ.

Ayrıca hediye konusunda da iyiyimdir. Sakın unutma.
وإنّي بارعة في تقديم الهدايا، لا تنسي ذلك.

Eğer kurtlara zarar verecek olsaydım hedefim sen olurdun. Ayrıca birisinin peşinden gidiyorsam asla ıskalamam.
لو وددت إيذاء الذئاب، لاستهدفتكِ، وإنّي حين أستهدف أحدًا، لا أخطئ.