"واجهت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• karşılaştım
• yüzleştim
• yüzleşti
• yüzleştin
• yaşadım
• çıktı
• yaşadın
• karşı
• karşılaştın
• yüz yüze
• vardı
• yüzüne
• uğraştım
• yüzleşmiş
• karşılaştınız

Bilmenizi isterim ki kolay olmayacak ve benim için de kolay değildi, çünkü pek çok zorlukla karşılaştım.
أريد أن أخبركم بأنه لن يكون من السهل، ولم يكن الأمر سهلاً بالنسبة لي، لأني واجهت الكثير من العقبات.

Ailemle yüzleştim, onları yola getirdim patronun kim olduğunu gösterdim.
و واجهت أهلي و أدبتهم و أريتهم من هو المسيطر

Sovyet petrolünü rafine edecek yer bulamayan Castro, ekonomik felaketle yüzleşti.
مع عدم توافر مكان لتكرير النفط السوفيتي، واجهت كاسترو كارثة اقتصادية

# Acına son verebilecek çok fazla meydan okumayla yüzleştin.
لقد واجهت الكثير من التحديات حتى تنهي حزنك

Bunu Uganda'da henüz lise öğrencisi olarak okurken bizzat yaşadım.
لقد واجهت هذا لأول مرة كطالب في الثانوية في يوغندا.

Bunu Carl'ın yüzüne vurduğunda Carl çığırından çıktı, bu konuda konuşmadı bile.
و عندما واجهت كارل انفجر غاضباً و لم يتحدث عن الأمر

Ve bu katilin eserleriyle yüzleştiğinde zihnin kaçmak istedi ve zaman boşluğu yaşadın.
وعندما واجهت إنجازات ذلك القاتل شعر عقلك بحاجة ماسة للهروب وفقدت الإحساس بالزمن

2012 yılında siyahi bir kadın doğum sırasında beyaz bir kadına göre 10 kat fazla ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
امرأة ذات بشرة سوداء في سنة 2012 واجهت خطر الوفاة أكثر من 10 مرّات عند الولادة مقارنة بامرأة ذات بشرة بيضاء.

Silahlı soyguncularla karşılaştın ve şimdiye kadar bana anlatmadın mı?
انت واجهت المسلحين مشتبه فيهم والى الآن انت لم تكن لتخبرني

Ve orada, ilk defa, diğer dini geleneklerle karşılaştım: Yahudilik ve İslam, Hristiyanlığın kardeş dinleri.
وهناك وللمرة الأولى واجهت التقاليد الدينية الأخرى: اليهودية والإسلام وهما ديانتان شقيقتان للمسيحية.

Dünyada yerleşim olan bütün kıtalara devasa şiddetlerle karşılaşmış, toparlanmış ve toparlanamamış yerleri karşılaştırmak için seyahat ettim ve hep aynı şeyle karşılaştım.
لقد جبت أرجاء المعمورة، وقارنت بين المناطق التي واجهت عنفًا شاملًا وتعافت منه، والأخرى التي ما زالت تواجهه، وما زلت أرى ذات النموذج.

Kendi içimde bu çelişkiyle yüzleştim ve toplumdaki diğer aktivistlere katıldım.
ولقد واجهت هذا التناقض داخلي، ثم انضممت إلى ناشطين آخرين في مجتمعي.

Şeytanla yüzleştim ve yine geri gelmesini istemiyorum.
لقد واجهت الشيطان ولا اريده ان يعود مجددا

Roma imparatorlugu tarihindeki en büyük krizlerden biriyle yüzleşti.
واجهت الامبراطورية الرّومانية إحدى أكبر الأزمات في تاريخها.

Babamla yüzleşti ve olmasın diye dua ettiğim herşey başıma geldi.
واجهت أبي، وكل شيء صليت له ألا يحدث قد حدث

Sen bunları geçtin Ve onla yüzleştin
لقد عبرت من العذاب الأول لقد واجهت تحديك الأول

Daha önce ölümle yüzleştin ve cesaretin ve onurun sayesinde onu alt ettin.
لقد واجهت موتاً محتماً,من قبل وتغلبت عليه بذكائي وشجاعتي.

Senin de tahmin ettiğin gibi sonradan hapse girdiğimde tuvalette sorun yaşadım.
عندما دخلت السجن لاحقاً كما ذكرت، واجهت مشاكل في الذهاب إلى الحمّام

Son zamanlardan karşına bir çok çılgın şey çıktı.
لقد واجهت الكثير من المشكلات الخطيرة مؤخراً،

Biliyorum bazı sorunlar yaşadın. ama bunun üstünde çok düşünüyorsun.
أعلم بأنك واجهت مشاكلك، لكنك أطلت في التفكير في هذا.

Böyle bir şeytanla hiç karşı karşıya gelmedin. Yalnız gitmene gerek yok.
لم يسبق أن واجهت هذا النوع من الشر لا داعي للذهاب بمفردك

"Hayatını etkilediğini düşündüğün bir şeyle yakın zamanda karşılaştın mı?"
هل سبق وان واجهت امراً تحس بأنه أثر علي حياتك ؟

Şimdi. birçok gerçekliklerle yüz yüze kaldığım bu durumda, nasıl muhakeme edeceğimden emin değildim çünkü benim için ne anlam ifade ettiğini bilmiyordum.
وفي هذا الموقف الذي واجهت فيه الكثير من مختلف الحقائق كنت غير واثقة كيف سأحكم إذ أنني لم أعلم ما الذي سيعني ذلك لي.

Fakat başlangıçta, uygulamada bazı sorunlar vardı.
ولكنني واجهت بعض المشاكل العملية في البداية.

Kalkıp karının yüzüne bakmazsan hiçbirşey olamayacak.
لا شيئ يمكن أن يحدث إلّا إذا وقفت و واجهت زوجتك

Buradaki ilk birkaç yılımda, sinirliydim bu yüzden, diğer mahkumlarla uğraştım.
اول سنتين ليّ هنا,كنت غاضبــاً. لذا انا واجهت العديد من المساجين.

Ölmeden önce Dani Zuber'la yüzleşmiş. Çalışmada bir sorun varmış.
داني واجهت زبير , بأنه هناك شيء خطأ مع الدراسه

Siz görevinizde bununla karşılaştınız mı? Bu konuyla ilgili bizimle paylaşabileceğiniz deneyimleriniz neler?
كيف واجهت هذا في دورك؟ وما هي التجارب التي يمكنك مشاركتها معنا في هذا الصدد؟