büyük bir kutunun için tıkıştırılmış bir tür patlamış gevrek gibi mi? | Open Subtitles | إنه أمر أشبه بفيشار وشيبسي ومقرمشات تجمعوا كلهم في علبة واحدة كبيرة |
Hepsinden daha büyük bir kaya, diğerlerini kendine çekmeye başlar. | Open Subtitles | صخرة واحدة كبيرة أكثر ثقلاً تبدأ بجذب الصخور الأخرى نحوها |
Biliyor musun? Bir fikrim var. Neden büyük bir ortak parti yapmıyoruz? | Open Subtitles | لدي فكرة , لماذا لا نقوم فقط بحفلة واحدة كبيرة ومشتركة ؟ |
Tüm spor arabalara bakan büyük bir yerin başarısız olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | وورشة إصلاح واحدة كبيرة لديها جميع قطع الغيار الهامة فى ظل وجود كل هذه السيارات الرياضية كيف يغفلون ذلك |
Politika sadece koca bir göt patlaması. | Open Subtitles | السياسة مجرد مجموعة واحدة كبيرة لأستنزاف المؤخرة |
Tek bir büyük hikaye yeterli değilmiş gibi, bana bir tane daha anlatıldı. | TED | كما لو أن قصة واحدة كبيرة لم تكن كافية، قيلت لي قصة أخرى. |
Yaptığım büyük bir anlaşma mı olacak? | Open Subtitles | أكثر مما تعطي. ما الذي تقوله لي؟ إنها سوف تصبح صفقة واحدة كبيرة, أقوم بها؟ |
Bende böyle büyük bir tane olsaydı daha fazla ciddiye alınırdım. | Open Subtitles | الناس لن يأخذوني على محمل الجد إن كانت لدي واحدة كبيرة كهذه |
Dün gece müzeden bir elmas çalınmış. büyük bir şey. | Open Subtitles | لقد سرقت ماسة من المتحف الليلة الماضية, واحدة كبيرة |
Ama bir iletişim uzmanı olarak büyük bir hata yaptı. | Open Subtitles | لكن كمخطط للاتصالات ارتكب غلطة واحدة كبيرة |
Düşünsene, yarından sonra hepimiz büyük bir aile olacağız. | Open Subtitles | فكّر فقط بعد غد سوف نكون عائلة واحدة كبيرة |
Yere inince, anne kayoti yavrularını toplar ve daha büyük bir gruba katılmak üzere yola çıkar. | Open Subtitles | حالما يصلون الأرض، تجمع الأم صغارها وتأخذهم بعيداً ليلتحقوا بمجموعة واحدة كبيرة. |
- Hayır. Değilsin. - Evet, öyleyim, büyük bir taneyim hem de. | Open Subtitles | كلا لست كذلك نعم أنا كذلك, أنا واحدة كبيرة |
Balraj, artık büyük bir aile olduk. | Open Subtitles | والآن يا بالراج بعد أن أصبحنا عائلة واحدة كبيرة |
Tüm bu Cehennem Dünyası saçmalığı büyük bir tuzak. | Open Subtitles | شئ عالم الجحيم هذا كله مجرد مصيدة واحدة كبيرة |
Herhalde her şeyden çok büyük bir aile gibi olmamızdır. | Open Subtitles | وأعتقد أنه هو، قبل كل شيء، انها مثل أسرة واحدة كبيرة |
İşte büyük bir tane. | Open Subtitles | والخوض ببرك الماء الصغيرة المتكونة بعد تساقط المطر، وهاهي واحدة كبيرة |
Burada büyük bir tane var, baba, çok büyük. | Open Subtitles | هذه واحدة كبيرة , والدي , هذه واحدة كبيرة هنا |
Ama bir kişi vardı ki, hepimizden çok daha büyük bir avantaja sahipti. | Open Subtitles | لكنه كان رجلا ذي ميزة واحدة كبيرة علينا جميعا |
Yere inince, anne kayoti yavrularını toplar ve daha büyük bir gruba katılmak üzere onları götürür. | Open Subtitles | حالما يصلون الأرض، تجمع الأم صغارها وتأخذهم بعيداً ليلتحقوا بمجموعة واحدة كبيرة. |
Bütün bu olay koca bir yalan. | Open Subtitles | كل هذه المسألة قامت على كذبة واحدة كبيرة |
Ama son bir büyük problem ortaya çıkmış. | TED | لكن اتضح وجود مشكلة واحدة كبيرة على الأقل. |