ويكيبيديا

    "واحدًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tane
        
    • birini
        
    • tek bir
        
    • birinin
        
    • birisi
        
    • biri
        
    • tanesini
        
    • kişi
        
    • birer
        
    • teker
        
    • biriydi
        
    • biriydin
        
    • biriydim
        
    • sadece bir
        
    Dinle dostum, hapımın etkisi geçmek üzere ama bir tane daha var. Open Subtitles أنصت يا صاح ،قرصي على وشك أن يزول .لكني أحوز واحدًا إضافيًّا
    Bunun için Stasi'nin 17 tane geçici hapishanesi mevcuttu, her bölgede bir tane. TED لهذا، ملكت الستاسي 17 سجنًا مؤقت، واحدًا في كل مقاطعة.
    İhtiyacımız olan şey iyi bir suç avukatı ve ben birini tanıyorum. Open Subtitles ما نحتاجه هنا هو محامي جنائي رائع و أنا أعرف واحدًا مناسبًا
    Bir daha onlardan birini gördüğünüzde onun toplumumuzun önemli bir parçası olduğunu unutmayın. TED فستشاهد واحدًا منهم اعترف بهم كجزء حيوي من مجتمعك
    İlk olarak, tüm bu ayrı panelleri tek bir sağlam bloka tutkallamalıyız. TED أولًا، علينا أن نقوم بإلصاق اللوحات المختلفة سوية لتشكل قالبًا واحدًا صلبًا.
    Eğer içinizden herhangi biri ardışık (tandem) hava dalışı yaptıysa muhtemelen bunlardan bir tane kullanmıştır. TED إذا قام أي واحد منكم بتجربة القفز المظلي الحر، فإنك ربما استخدمت واحدًا منها.
    Topluluğu hayatta tutmak için bir düşmanın olması gerektiğine inanır, bu yüzden de var olmayan bir tane yaratırlar. TED يعتقدون بضرورة وجود عدو لكي تعيش الطائفة، لذا عندما لا يكون هناك عدو، يصطنعون واحدًا.
    Daha iyi olan bir tane bulursun ve sonra bunu tekrar edersin. TED ولعلك تجد واحدًا أكثر كفاءة ثم تقوم بتكراره
    Ben de kendime bir tane alacağım. Ama ben altın olanı beğeniyorum, üzerinde... Open Subtitles سأجلب واحدًا أيضًا لكنني أحب الفستان الذهبي ـ ـ ـ
    Bu da bize sadece bir tane olası açıklama bırakıyor. Geçit gelişimizde enerji almış olmalı... Open Subtitles مما يترك تفسيرًا واحدًا فقط، لا شك في أن البوابة تزودت بالطاقة عند وصولنا
    Desteklenen yatırım her altı dolarda birini dışarıya sunuyor, Amerika'da profesyonel yönetim altında. TED ويمثّل الآن واحدًا من أصل كل 6 دولارات تحت إشراف إدارة محترفة في الولايات المتحدة.
    Ama kararsızlığa kapılmadım ve ısrarcıydım ve en sonunda onlardan birini bu işleme izin vermeye ikna ettim. TED ولم أتردد، كنت مصرّة وفي الأخير أقنعت واحدًا منهم ليسمح بالعملية
    Bir doktora görünmeliyim. Ağzı sıkı birini tanıyor musun? Open Subtitles أحتاج لرؤية طبيب، أتعرف واحدًا يمتاز بالرصانة؟
    Bana bu binada tek bir adamın mı yaşadığını söylüyorsun? Open Subtitles أتخبرني بأنهُ كان هناك رجلًا واحدًا فقط يقطن هذه البناية
    Anladığından emin ol. Rus topraklarında tek bir Fransız asker kalmayacak. Open Subtitles تأكد أن يفهم ألّا يظل جنديًّا فرنسيًا واحدًا على الأرض الروسية.
    tek bir uydunun küresel ısınmayı frenleyebilecek olması gerçekten göz kamaştırıcı. TED حقيقة أن قمرًا صناعيًا واحدًا يمكنه أن يساعدنا على إيقاف الاحتباس الحراري هي شيء استثنائي تمامًا.
    Tahminler değişiklik gösterse de rakamlar, dünyada her 3 insandan birinin beyninde Toxo olduğunu öne sürüyor. TED تختلف التقديرات كثيرًا، ولكن بعض المؤشرات تقترح أن واحدًا من أصل كل ثلاثة أشخاص في العالم لديه توكسو داخل دماغه.
    Farkedeceksiniz ki, bu slayttaki iki kişiden sadece birisi sürgünde. TED سوف تلاحظون أن شخصًا واحدًا فقط من الشخصين في الشريحة حاليًا في منفى.
    Evliliğimizde bir ton hata yaptık ama sen o hatalardan biri değildin. Open Subtitles لقد ارتكبنا أطنانًا من الأخطاء في زواجنا لكنك لم تكن واحدًا منها
    En azından bir tanesini olsun öldürmeliydin. Open Subtitles كان يجب عليكَ أن تقتل واحدًا منهم على الأقل
    Ancak bir kişi, bir başkası daha, bir başkası daha derken milyonlar çoğalarak medeni haklar hareketinin öncüsü olabildi. TED ولكن شخصًا واحدًا مع شخص آخر، مع آخر، مع ملايين آخرين، تمكنوا من أن يصبحوا بمثابة حرس المقدمة لحركة الحقوق المدنية.
    Gelen trenlerin her birine ve her platforma birer ajan yerleştirilmesini istiyorum. Open Subtitles أريد عميلًا واحدًا على كل القطارات القادمة و واحدًا على كل الأرصفة
    Tırnaklarını teker teker kopardıkları zaman ya da taşaklarını ceviz gibi kırdıkları zaman. Open Subtitles لو كانوا ينزعون أظافرك واحدًا تلو الآخر أو يسحقون خصيتاك حتى تنفتح كالجوز
    7.700 yatakla Amerika'nın en büyük askeri hastanelerinden biriydi. TED كان واحدًا من أكبر المستشفيات العسكرية في أمريكا بحوالي 7,700 سرير.
    - Sen de birkaç blok ötedeki tünelde kamp yapan çocuklardan biriydin. Open Subtitles كنت واحدًا من الاطفال الذين عسكروا في الأنفاق على بعد شارعين إذا ؟
    İşe aldıkları bir düzine insandan biriydim. Open Subtitles لقد كنت واحدًا من 12 شخصًا تقريبا قد قبلوا
    Tek dezavantajı çizimin sadece bir bölümünü görebiliyordunuz ama özgün çizimler, mimari yapılar için ideal ortam sunuyordu TED وقد لا تتوقعه أنك ترى جزءًا واحدًا فقط من صورتك إلا أنه أسلوب حر في الفن المعماري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد