annesiyle olan bütün hayatını ve resimlerini bu kitabın arkasındaki boşluğa saklamış. | Open Subtitles | ثمّ يضع جيباً مؤقّتاً حيث بإمكانه .الاحتفاظ بصور والدته عن كلّ حياته |
Sadece senin hâlâ annesiyle yaşayan mini minnacık bir adam olmanla alakalı. | Open Subtitles | هذا يتعلق بواقع أنك رجل نحيل ضئيل لا يزال يعيش مع والدته |
annesine karşı sürekli aile içi şiddet uyguladığı çağrısı alıyoruz. | Open Subtitles | كنا نستجيب لشكوى العنف المنزلي طوال الوقت في منزل والدته |
annesine meme kanseri teşhisi konulduğunu söyledi. | TED | قال لي بأن والدته قد تم تشخيصها بسرطان الثدي. |
Onu yetiştirdiğin için sana minnettarım ama yasal olarak ben hala onun annesiyim. | Open Subtitles | وانا ممتنّه بأنكِ كنت هنا لفعل هذا لكن بصورة شرعية لا ازال والدته |
Ve ona artık annesinden para isteyen insanlar konusunda endişelenmesine gerek olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | و أخبريه أن والدته ليس عليها أن تقلق أن تسأل الناس لإقتراض المال |
Şimdi, Dylan annesiyle dönebilir ve sen de bir göt gibi davranmayı kesebilirsin. | Open Subtitles | الآن ديلين يمكنه العودة مع والدته وأنت يمكنك التوقف عن التصرف كـ أحمق |
annesiyle birlikte Helsingborg'da büyümüş. annesi ölünce, 17 yaşında oradan taşınmış. | Open Subtitles | ترعرع مع والدته في هلسينغبورغ إنتقل في عمر 17، عندما ماتت |
Rahmetli annesiyle de epey sağlıksız bir ilişkileri varmış gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو أيضا أن لديها علاقة غير صحية بدلا مع والدته المتوفاة. |
Sanat tarihinde yüksek lisans yapmış ve annesiyle yaşıyor, yani... | Open Subtitles | لديه ماجستير في تاريخ الفنون ويعيش مع والدته لذا .. |
İşte Brendan'ın itiraf ettikten sonra annesiyle konuştuğu bir video klip onun için bariz şekilde çok geç olduğunda. | TED | هذا المقطع لبريندان يتحدث مع والدته بعد الاعتراف، عندما لم يعد من جدوى لذلك. |
Mektupla annesine göndermek için, Dick'in bir tutam saçını kestim. | Open Subtitles | "لقد أرفقت خصلة من شعر "ديـك مع خطاب إلى والدته |
Mektupla annesine göndermek için Dick'in bir tutam saçını kestim. | Open Subtitles | "لقد أرفقت خصلة من شعر "ديـك مع خطاب إلى والدته |
Bana annesine verdiği yeşil sediri getir Anamirl! | Open Subtitles | وأحضروا لي الأريكة الخضراء التي أعطاها والدته. |
Sakin söyleme! Tatli, gri saçli annesine her hafta bir çek gönderiyor! | Open Subtitles | إنه يرسل حوالة نقدية إلى والدته ذو الشعر الرمادي |
Ne var? Onun vaftiz annesiyim. | Open Subtitles | أنا والدته الروحية, هذا اقل ما استطيع فعله |
Dürüstçe söyle. Belki annesiyim ama ben de vaat edildim. | Open Subtitles | تكلمي بصراحة، قد أكون والدته ولكنني أيضاً كنتُ عروس في حين |
Kendisini duyguları olan bir insanmış gibi gösterebilmek için annesinden söz etmeye başlamıştı. | Open Subtitles | بدأ يتكلم عن والدته و كان يصور الأمر و كأنه إنسان له أحاسيس |
Bay Lenihan 17 yaşında orduya girmek için annesinden kağıt getirdi. | Open Subtitles | لقد سجلته والدته حتى يتسنى له الإلتحاق بالجيش لفوق 17 العام. |
Babasını hiç tanıyamamıştı, çünkü babası annesi ona hamile iken çekip gitmişti. | TED | لم يتعرف على والده ابدًا لأنه تركهم عندما كانت والدته حاملاً به |
annesisin. Ona bunları daha fazla yaşatamazdın. | Open Subtitles | أنتِ والدته لم يمكنك أن تتركيه هكذا ثانيةً |
Kitabında, nasıl her birinin, neredeyse her birinin anne ve babaları gözleri önünde ölmüş birer yetim olduklarını anlatıyor. | TED | و يبين في كتابه كيف ان كل واحد منهم تقريبا ,كل واحد منهم هو يتيم و رأى والدته او والده يموت أمام عينيه |
Bu sırada savaş devam ediyordu ve babam 15 yaşındayken annesi öldürülmüştü. | TED | واثناء فترة الحرب توفيت والدته عندما كان بلغ ال 15 من عمره |
- Sizde, annesinde ya da ailede genetik hastalık geçmişi var mı öğrenmek istedik. | Open Subtitles | أو والدته لديكم أي تاريخ في العائلة للأمراض الوراثية |
annesinin doğum sırasında öldüğünü ve babasının intihar ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن والدته ماتت أثناء الولادة و أن والده إنتحر |
Onu korkutabilen tek kişi annesiydi. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي يمكن أن يخيفه كانت والدته. |
Bir kararname ile ayların isimlerini kendisinin... ...ve annesinin isimleriyle değiştirmişti. | TED | وأعاد تسمية شهور السنة بما في ذلك بعد إسمه إسم والدته. |
Eylül'de kızım doğdu ve bir hafta sonra kocam ne yazikki annesini kaybetti. | Open Subtitles | في سبتمبر ولدت ابنتي وبعد أسبوع زوجي لديه سوء حظ ل تفقد والدته. |