ويكيبيديا

    "والدها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • babasını
        
    • babasıyla
        
    • babasından
        
    • babasıyım
        
    • baba
        
    • babasısın
        
    • - Babası
        
    • babasının
        
    • babasıydı
        
    • babanın
        
    • onun babası
        
    • babasına
        
    Bak. Nişanlım, babasını hapse gönderdiğim için beni düğün günümüzde terketti. Open Subtitles انظر ، لقد تركتنى خطيبتى يوم زفافى لأرسل والدها الى السجن
    Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن
    Edemeyeceğini biliyordum. Büyükelçi'nin kızı şu anda buraya, babasını görmeye geliyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن ابنة السفير قادمة هنا حتى ترى والدها الآن
    Ona her şeyi anlattım ve o gerçek babasıyla tanışmayı çok istedi. Open Subtitles حسناً لقد أخبرتها كل شيء, وهي تريد أن تعيش مع والدها الحقيقي.
    Ama en komik yanı, kendini yatakta Mirjam'ın babasıyla bulman. Open Subtitles ولكن الجزء المضحك أنك وجدت نفسك في السرير مع والدها
    Bazı şeyleri rehin verdi... babasından biraz borç aldı... birazını Katleen den çaldı. Open Subtitles لقد قامت برهن بعض الأشياء واقترضت البعض من والدها وسرقت البعض من كاثلين
    Çinli kıza ne olacak? 11 yaşında. Ben onun babasıyım. Open Subtitles و كان برفقة طفلة صينية إحدى عشر عاماً أنا والدها
    Dediniz ki, "elbette," kardeşiniz babanızı severdi, çünkü her çocuğun babasını sevmesi beklenir. Open Subtitles أنه بالطبع ، أختك تحب والدها لانه من المفروض ،أن الأبناء يحبون آبائهم
    Belki de o şerefsiz babasını görmeye ve baharın tadını çıkarmaya gitmiştir. Open Subtitles ربما عادت هناك لكي ترى والدها الخنيث أو التمتع بسقوط أوراق الشجر
    O da erkek arkadaşına yemini ifadesi sırasında babasını öldürtüyor. Open Subtitles ليقتل والدها أثناء الإدلاء بإفادته ليبدو أنه جزء من القضية
    Her zaman tek bir dileği vardı, o da öz babasını tanıyabilmek. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي كانت تتمناه هو أن تتمكن من معرفة والدها الحقيقي.
    Henüz üç yaşındayken babasını trajik bir şekilde kaybetti. TED لقد فقدت والدها بشكل مأساوي عندما كان عمرها ثلاث سنوات فقط.
    Ablam annenin verdiği bilgi sayesinde biyolojik babasını buldu. Open Subtitles أختي وجدت والدها البيولوجي بالمعلومات التي أعطتها لك والدتك
    Bu kızın merhum babasıyla arasında bir bağ kurmasına engel olduğunuz doğru mu? Open Subtitles هل هو صحيح بأنك تمنع هذه الفتاة من الأتصال مع والدها الميت ؟
    Neyse ki babasıyla yaşanan nahoş durumları aşabildi de ailedeki yerini alabildi. Open Subtitles سيكون ذلك جيدا لاجتياز الأعمال المزعجة مع والدها وأخذ مكانها في العائلة
    Beyaz babasıyla, petrol üretim patlamasını takip etmek için batıya seyahat etmiş. TED سافرت مع والدها الأبيض غربًا، في أعقاب فترة ازدهار النفط.
    Ve ben de babasıyla yeniden bir araya gelip uzlaştığında kulübede olma ayrıcalığına sahip oldum. TED وكان لى شرف الإمتياز أن أكون فى الموقف عندما تصالحت مع والدها وأصبحوا متحدين مرة آخرى
    Bazı şeyleri rehin verdi... babasından biraz borç aldı... birazını Katleen den çaldı. Open Subtitles لقد قامت برهن بعض الأشياء واقترضت البعض من والدها وسرقت البعض من كاثلين
    Madison'ın bu kelimeleri kendi babasından öğrenmiş olabileceği hiç aklına geldi mi? Open Subtitles هل جال بخاطرك ان ماديسون ربما سمعت الكلمة من والدها?
    Ben onun babasıyım. Onu korumak benim görevimdi. Ben beceremedim. Open Subtitles انا والدها , ووظيفتى ان أحميها , ولقد قمت بذلك
    Hayır, hayır. Başka çarem var tabii ki. Ben onun babasıyım. Open Subtitles لا لا لا لا , أجل لدي الخيار حسناً أنا والدها
    Eğer O bilmeyecekse baba olmanın ne anlamı var ki? Open Subtitles واين المتعة فى ان يكون والدها من غير ان تعرف هى ذلك
    Sen onun babasısın. Open Subtitles أنت والدها وأنا أنظر إلي عينيك وأخبرك بذلك
    - Babası öldüğü için yas içinde olan ve Beverly Hills'te alışverişin kendini toplayacağını düşünen bir prenses var. Open Subtitles حزينة من كيروكي ، فقدت والدها مؤخراً وتعتقد بأن التسوق بما يوازي شهراً في بيفيرلي هيلز سيجعلها تشعر بتحسن
    babasının imparator olarak davasının esasını anlatan Aleksiad üzerinde çalışmaya başladı. TED بدأت العمل على اليكسياد، التي جعلت من حالة والدها تستحق كإمبراطور.
    - Muhtemelen ablamın öz babasıydı. - Canavar. Open Subtitles ربّما كان والدها الحقيقي الوحش
    babanın bekleme odasındaki bir ömür bekleyişinden sonra görünüşe göre doktor sonunda gelmiş. Open Subtitles بعد عمر من المكوث في غرفة والدها للإنتظار يبدو وأخيراً أن الطبيب آتى
    Evet. onun babası ve dedem birlikte balığa çıkarmış galiba. Open Subtitles نعم , والدها وجدي كانوا يصطادون سوية على ما أعتقد
    Ama Keje beni istemedi. Gerçi altınları sayınca babasına verdiler bana kızı. Open Subtitles ومع ذلك لم تكن كاجا تريدني حتى بعد أن إمتلكتها من والدها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد