ويكيبيديا

    "والوحيدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ve tek
        
    Hayatımda yaşadığım ilk ve tek aşkta birlikte bir geleceğimiz olduğunu düşündüm. Open Subtitles للمرة الأولى والوحيدة في حياتِي أنا كنت عاشق و رَأيتُ مستقبلنا سوية
    Phillip Bartlett, Tayland'a ilk ve tek sefer bir ay önce gitmiş ve bütün bunlarla bir bağlantısı yok. Open Subtitles في المرة الأولى والوحيدة فيليب بارتليت سافر إلى تايلاند كان قبل شهر، وهناك وتضمينه في شيء يصله كل هذا.
    Senden hoşlandığım ilk ve tek andı. Open Subtitles هذه هي المرة الأولى والوحيدة التي أعجبت بك
    Altı aydır kapı komşularıyız ve tek gördüğüm ortalıkta kamburunu çıkararak dolaşan şişman kardeşi. Open Subtitles نحن نسكن في جوارهم منذ ستة أشهر.. والوحيدة التي أراها هي أختها السمينة التي تتجول في الجوار.
    Bunlar ilk ve tek... müsveddeleri idi müziğinin. Open Subtitles هذه كانت المحاولة الأولى والوحيدة للمقطوعة
    Bu gece... ömrü boyunca ilk ve tek kez çiçek açacak. Open Subtitles الليلة للمرة الاولى والوحيدة فى حياتها ستزهر
    Bu gece... ömrü boyunca ilk ve tek kez çiçek açacak. Open Subtitles الليلة للمرة الاولى والوحيدة فى حياتها ستزهر
    Amerika gösteri dalında altın madalya kazandı! Bütün oyunlardaki ilk ve tek madalyamız! Open Subtitles الفريق الأمريكي فاز بالميدالية الذهبية الذهبية الأولى والوحيدة في هذه الأولبياد
    Daha yeni ciddi bir ilişkiden çıktım. İlk ve tek ilişkim. Open Subtitles لقد خرجت لتوي من علاقة جدية علاقتي الأولى والوحيدة
    Sen, kocasının gizli serviste çalıştığını öğrenen ilk ve tek eşsin. Open Subtitles أنتِ أول زوجة والوحيدة التي تعرف بأن زوجها مُخْبِر سرٍيٍ
    Derhal. Ben biliyorum en iyi ve tek yolu. Open Subtitles على الفور بالطريقة الأفضل والوحيدة التي أعرفها
    Kolonilerdeki ilk ve tek, tıp okulunu kurmuştu. Open Subtitles لقد قام بتأسيس مدرسة الطب الأولى والوحيدة في المستعمرة
    Ve benim ilk ve tek önceliğim onların güvenliğini sağlamak. Open Subtitles وأوليتي الأولي والوحيدة أن احافظ علي سلامتهم
    Connecticut eyaleti mammogramın ardından kadına meme yoğunluğunun bildirilmesini zorunlu kılan ilk ve tek eyalet. TED ان ولاية كونيتيكت هي الولاية الاولى والوحيدة التي الزمت بان تحصل النساء على تقرير بكثافة الثدي لديهن بعد كل فحص ماموغراف
    Ben başrol olarak bir Emmy kazanan ilk ve tek Latin kadın olalı 12 yıl geçti. TED لقد مر 12 عاماً على كوني الممثلة اللاتينية الأولى والوحيدة التي تفوز بجائزة "إيمي" على دور بطولة.
    İlk ve tek konserin birkac gün sonra Death Valley'de olacak. Open Subtitles الحفلة الموسيقية الأولى والوحيدة لكم فى ديث فالى ، بعد أيام وحسب .
    Özgürlük Hava Yolları, uçuş numarası bir ve tek. Open Subtitles . مطار "الحرية" ، الرحلة الأولى والوحيدة
    Şu an, Marwan'ı bulmamız için en iyi ve tek şansımız bu. Open Subtitles حتى الان، فهذه أفضل وسيلة، بل والوحيدة لتقودنا إلى (مروان)
    Bunlar, ilk ve tek çocukları. Open Subtitles هذه ذرّيتها الأولى والوحيدة
    İmparatoriçe Wu Çin'in ilk ve tek kadın imparatoru oldu. Open Subtitles أصبحت (وو) المرأة الإمبراطورة الأولى والوحيدة في تاريخ الصين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد