Çünkü hepsi de köylerine dönüp bir şekilde yiyecek bulmak istiyor. | Open Subtitles | يريدون الجميع ان يعودو لقراهم وبطريقة ما حاول الحصول على الطعام |
Bir şekilde, Jay, kendine hayalî olmayan bir sevgili yapmıştı. | Open Subtitles | إذا, وبطريقة ما حصل جاي على صديقة واقعية غير وهمية |
Görünüşe göre patlama duvarı yarmış ve bir şekilde insanlar kızarmış. | Open Subtitles | يبدوا ان الإنفجار قام بفتح الجدار. وبطريقة ما كان الناس محترقين. |
Bir şekilde o yüzük babamın eline geçmiş ve bence bu, Kral'a ulaştırması gereken bir kanıttı ama bunu engellemek için onu susturdular. | Open Subtitles | وبطريقة ما حصل أبي على الخاتم ولا بد أنه كان علامةً ما حتى ينوي أن يسلمه للملك لكنهم أسكتوه قبل أن يحدث ذلك |
Evden 8500km uzaktayız, ama her nasılsa buraya aitmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أبعد 5.335 ميل عن الوطن وبطريقة ما أشعر أني أنتمي لهنا |
Ve yani çocuklar bir şekilde benim makineyi çalıştırmış olmalı. | Open Subtitles | وهذا يعني أن الأطفال وبطريقة ما جعلوا آلة الزمن تعمل |
Dün gece sıkıntı çekmeyeceğimizi düşünüyorduk ama bir şekilde olay kontrolümüzden çıktı. | Open Subtitles | في الليلة الماضية توقعنا قضية سهلة وبطريقة ما تحولت إلى غلطة منا |
Ama içimden bir ses bunların bir şekilde insanüstü deneyleriyle bağlantısı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ولكن كل غريزة في جسدي تقول بأنه وبطريقة ما متصل بتجارب البشر الخارقين |
Ama bir şekilde arka koltukta oturan 6 yaşındaki çocuğa bir şey olmadı. | Open Subtitles | وبطريقة ما يتم إنقاذ الطفل ذي الست سنوات الذي كان في المقعد الخلفي |
Bir şekilde yeniliğin hızının zamanla azalacağını tahmin ediyoruz. | TED | وبطريقة ما، تنبئنا أن معدل الابتكار يجب أن يتناقص بشكل تدريجي خلال الوقت. |
Ve garip bir şekilde, gerçekten de Johnny Cash'in müziğin hakkında sevdiğim şey budur. | TED | وبطريقة عجيبة، كذلك، هذا ما أحبه فعلا في موسيقى جوني كاش. |
Ve bir şekilde bu amino asitler birleşiyor ve yaşam başlıyor. | TED | وبطريقة ما اندمجت هذه الأحماض الأمينية معا، وبدأت الحياة. |
Örneğin, tahtada bir problemi çözdükten sonra, alkışlıyordum ve tahta sihirli bir şekilde siliniyordu. | TED | كمثال، بعد أن أنهي حل مسألة على السبورة، أصفق بيديّ، وبطريقة سحريّة تُمسح السبورة. |
Bütün bu entelektüel ve küresel enerjiyi müzeye aktarmak için bir şekilde bir yol olmalı. | TED | ينبغي أن تكون هناك طريقة لتسخير جميع تلك الطاقات الفكرية والعالمية وبطريقة ما عبر و نحو، المتحف. |
Bir şekilde iki ay boyunca katı yiyecekler olmadan yaşadı. | TED | وبطريقة ما عاشت شهرين إضافيين بدون طعام. |
Kişisel açıdan, yıllar önce bu dile âşık oldum, ve bir şekilde bunu bir tür mesleğe çevirdim. | TED | على الصعيد الشخصي وقعتُ في حب تلك اللغة منذ سنوات، وبطريقة ما، تمكنت من تحويلها إلى مهنة. |
Sert bir taş bloğundan değil, toz yığınından başlayarak bir heykel ortaya çıkarabilmek için bu milyonlarca toz yığınını bir şekilde birbirine yapıştırarak. | TED | ليس في كتلة صلبة من الحجر، لكن في كومة من الغبار، وبطريقة ما يقوم بلصق الملايين من تلك الذرات معاً ليصنع تمثالاً. |
Ve garip ve güzel bir şekilde, bana, o anda, Pekin dumanı ilham oldu. | TED | وبطريقة غريبة جدًا، وجميلة، في تلك اللحظة، أصبح ضباب ودخان بكين مصدر إلهام بالنسبة لي. |
Bir şekilde aile değerlerimize sahip çıkmalı ve dostlarımıza saygı göstermeliydim. | TED | وبطريقة أو بأخرى، كان علي أن أٌكرّم قيمنا العائلية وأظهر الاحترام لأصدقائنا. |
Dikkatini çekmek istedim sadece. Ama nasılsa kafasının tam arkasına çarpıyor. | Open Subtitles | كنت أقصد استرعاء انتباهه فحسب، وبطريقة ما صدمته بمؤخرة رأسه تماماً |
Sen dört çocuk istedin, ben bir tane istedim Ve nasıl olduysa dörtte uzlaştık. | Open Subtitles | أتذكر ؟ أردت أربعة أطفال وأنا أردت واحدًا , وبطريقة ما أتفقنا على أربعة |