ويكيبيديا

    "وتضحك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gülüyor
        
    • gülmekten
        
    • güler
        
    • gülüyorsun
        
    • güleceksin
        
    • güleyim
        
    • güleceğiz
        
    • güldüğünüzü
        
    İçki içiyor ve yüksek sesle gülüyor. Beni rahatsız ediyor. Open Subtitles إنها تشرب,وتضحك بصوت مرتفع إنها تقضّ مضجعي
    Sabah içine kapanmışken bir anda gülüyor, diğerlerine yardım ediyor. Open Subtitles ،لقد كانت مُحبَطة جداً هذا الصباح ،والآن، فجأةً، إنها تبتسم، وتضحك و تساعد الآخرين
    Sergilediğim korkaklık karşısında okula koşup gülmekten ölme hakkına sahipti. Open Subtitles عرض مروع فى الجبن ، كان من حقها أن تتجول فى المدرسة وتضحك على
    Elinden her şeyini alır ve yüzüne güler. Sana ihanet eder. Open Subtitles تأخذ منك كل شيء ، وتضحك في وجهك إنها تخونك
    Bir zavallı gibi nasıl süründüğümü görüp, içten içe gülüyorsun. Open Subtitles تراقبني أزحف هنا كالأحمق وتضحك في داخلك
    Bir gün, geriye baktığında bütün bunlara güleceksin, genç ve aptaldık diyeceksin. Open Subtitles يوماً ما, ستنظر للماضي وهذا كله, وتضحك... وتقول أنّنا كنا يافعينِ, أحمقان...
    - Sakın güleyim deme. Open Subtitles إياك أن تجرأ وتضحك
    Bak, üç ay sonra dönüp geriye baktığımızda vay be deyip güleceğiz. Open Subtitles بعد ثلاثة أشهر من الآن ستتذكر هذا الموقف وتضحك
    Hadi oraya çıkın Bay B, buralarda bir yerde saklanıp bize kıs kıs güldüğünüzü biliyorum. Open Subtitles حسنا، اخرج يا سيد بي أعلم أنك هنا بمكان ما تختيئ وتضحك
    Şu an o küçük kız, içeride oturmuş paranızı sayıp sıska kıçıyla cebinizden ne kadar para kaldırdığına bakıp gülüyor. Open Subtitles الآن، تلك الفتاة الصغيرة تجلس بالداخل وتَعِد أموالكم وتضحك بشدة على كمية الأموال التي سرقتها منكم.
    Bu yazıları okuyor ve bir tarafıyla gülüyor. Open Subtitles إنها تقرأ كل هذه المنشورات وتضحك بملء شدقيها
    Parkta bir bankta oturmuş, gülüyor. Open Subtitles إنها تجلس بجانبه على الأريكة وتضحك
    Yatağında oturup, sana gülmekten katılırdı. Open Subtitles كانت تجلس على سريرها وتضحك عليكم جميعاً
    Yatağında oturup, sana gülmekten katılırdı. Open Subtitles كانت تجلس على سريرها وتضحك عليكم جميعاً
    Küvette kıçını yaymış şekilde gülmekten kıvranıyordun. Open Subtitles كنت تخرج ريح في المرحاض وتضحك
    Aslında oldukça neşelidir. Çok güler. Open Subtitles في الواقع، انها مرحة جدا وتضحك كثيرا
    Piyano çalar. Şarkı söyler, güler. Open Subtitles ‫وهي تعزف على البيانو ‫تنظف، وتضحك
    Oradan bana gülüyorsun Tanrı, değil mi? Open Subtitles أنت في الأعلى وتضحك عليَّ، أليس كذلك؟
    Güzelsin ve esprilerime gülüyorsun. Open Subtitles جميلة وتضحك على نكاتي
    Bir gün, geriye baktığında bütün bunlara güleceksin, genç ve aptaldık diyeceksin. Open Subtitles يوماً ما ستتذكر كل هذا وتضحك وتقول بأننا كنا صغيرين غبيين
    James, bir gün, söz veriyorum, bunu hatırlayıp güleceksin. Open Subtitles جيمس اعدك يوماً ما ستتدكر هذا وتضحك عليه
    Sakın güleyim deme. Open Subtitles -لا تجروأ وتضحك
    # Kafanı uçuracağız Öldüğünde ise güleceğiz # Open Subtitles â™ سيقطع رأسكâ™ â™ وتضحك وانت ميت â™
    Hadi oraya çıkın Bay B, buralarda bir yerde saklanıp bize kıs kıs güldüğünüzü biliyorum. Open Subtitles حسنا، اخرج يا سيد بي أعلم أنك هنا بمكان ما تختيئ وتضحك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد