bunu şuraya götürüp, biraz kahve koyup, tekrar bana getirebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك حمل هذة لهناك وتضع بها بعض القهوة وتحضرها لي مجدداً؟ |
Ama Alexis başka bir koltuğu masanın arkasına koyup ona oturamaz mı? | Open Subtitles | وتضع ذلك الكرسي خلف المكتب وتجلس عليه . لا --- هي |
Önüne bir tren koyup onunla aynı hıza getirip yavaşlatabiliriz. | Open Subtitles | وتضع المحرك الأمامي يضاهي سرعته ويبطئها |
Kulağına ya da burnuna girip kafanın içine yumurta bırakıyor. | Open Subtitles | إنها تطير وتدخل أذنك أو أنفك وتضع بيوضها في رأسك |
Son parazit, kraliçe böcek yoluyla yerleştiriliyor, süper-ana, erkek böcek ile çiftleşiyor, ev sahibinin bedenine yumurta keseleri bırakıyor, ve hızla çoğalan büyüyen bir orduyu, beyin yıkayan böcekleri yönetiyorlar. | Open Subtitles | الأم الكبرى، التي تتزاوج مع ذكرها، وتضع حويصلات البيض في جسم المضيف، وتقود جيش ينمو بسرعة مضاعفة، حشرات غسيل الدماغ |
Bir çukur kazıyor, içine yumurtalarını bırakıyor. | Open Subtitles | حفرت حفرة وتضع بيضها الآن بها. |
Ve tabağı da sahanda yumurtanın yanına bırakıyor. | Open Subtitles | وتضع الصحن بجانب البيض المقلي الأصفر، |