"وجودك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olman
• olmanın
• olma
• varlığın
• olmak
• olmanı
• olduğun
• olduğunuzu
• varlığını
• olmana
• olmanız
• olduğuna
• buradasın
• bulunman
• görmek

Hayır, senin burada olman. Bu işler halledildiğinde yine gel.
لا,وجودك هنا, يجب ان تعودى عندما تنتهى كل هذه الهراء

Tedaviler sırasında yanımda olman hiç de kolay değildi, biliyorum.
أعرف انه لم يكن سهلاً وجودك معي خلال جلسات العلاج.

Senin şu an burda olmanın tek nedeni kendi bencilliğin
فعلت كل ما بوسعي السبب في وجودك هنا هو أنانيتك

Hiç bir şey görüp de, burada olma nedenim bu diye düşündün mü?
هل رأيت شيئاً في حياتك ومن ثم فكرت مثل حول سبب وجودك هنا

varlığın bilinmeden L'i görebilmenin bir yolunu bulmak için biraz zaman geçireceğiz.
كلا.. الأجدر أن تفكري بحذر بطريقة تجعلكِ ترين وجه إل دون أن يكتشف وجودك

Burada olmak çok iyi oldu, çünkü bu sabah işe gitmiyorum.
ومن المريح جدا، وجودك هنا، لأنني لن تجدي نفعا هذا الصباح.

Hiç bir zaman senin gösteride olmanı istemedi. Seni dışarıda bırakmak için her yolu deneyeceğine yemin etti.
هو لم يرغب في وجودك بالاستعراض لقد أقسم بأنه سيطردك حالما أمكنه ذلك

Şimdi, küvette olduğun zaman ile Mac ve benim seni bulduğumuz zaman arasında
الآن، في مكان ما بين وجودك في هذا الحوض وماك وأنا العثور عليك،

Sen ve Dedektif Hopper'ın neden Santayana Kulüp'te olduğunuzu bize söyleyebilir misin?
هل يمكنك إطلاعنا عن سبب وجودك أنت والمحقق هوبر في نادي السانتيانا؟

Sence senin Hava Kuvvetleri'nde olman o kadar büyük fark yaratmış mıdır?
تعتقدي ان وجودك في القوة الجوية عمل إختلاف كبير؟

Burayı daha hoş yapacak şey de senin burada olman.
و اكثر شي يمكن ان يجعلها اكثر جمالا هو وجودك عليها

Ama burada olman iyi olmuş, yardıma ihtiyacım var. Gel, gel hadi.
حسناً، أمر جيد وجودك هنا لأني أحتجت مساعدة، تعال

Onların yanında olmanın heyecanını hissediyor musun?
هل لديك احساس بالاثاره لمجرد وجودك بجانبها؟

Sanıyorum ki burda olma sebebin o şeyin bize saldırmış olması.
والآن أفترض أن وجودك هنا هو سبب مهاجمة ذاك الشيء لنا

Senin önemsiz varlığın bile kaosa neden oluyor, İntikamcı.
حتى وجودك بدون سبب ادي الي فوضي , ايها المنتقم

Sadece şunu bilmeni istiyorum etrafınızda olmak, başıma gelen en güzel şeydi.
ولكني أردت اخبارك أن وجودك إلى جواري كان أفضل ما حدث لي

Seni görmek güzel. Evde olmanı özledik.
تسرّني رؤيتك، إشتقنا إلى وجودك في المنزل

Bize söylemediği şeyler var ve sen odada olduğun sürece bir şey öğrenemeyiz.
هناك شيء لم تقم بإخبارنا به ونحن لن نصل إليه مع وجودك بالغرفة

Bütün öğleden sonrası nerede olduğunuzu kanıtlayabilir misiniz?
هل تستطيع ان تُثبت مكان وجودك هذه الظهيرة ؟

Odama gidip Küba puromu içeceğim ve senin varlığını unutmaya çalışacağım.
و أدخن سيجار كوبي فاخر و أحاول أن أنسى وجودك أصلاً.

Artık benimle aynı sosyal faaliyetlere katılacak olmana alışsam iyi olur.
أعتقد أنه يجب علي أن أتعود على وجودك في نفس المناسبات الاجتماعية مثلي ، أليس كذلك؟

Tam da zavallı Harriet'in yardıma ihtiyacı olduğu bir anda orada olmanız ne büyük şans.
ياللحظ السعيد وجودك بالقرب من الآنسة هارييت عندما يأست في طلب المساعدة

Korkarım ki, Cyril'in neden burada olduğuna dair.. bazı fikirleri var.
انا اخشى بان سيريال لديه بعض الافكار عن سبب وجودك هنا

Sistem yüzünden buradasın.
ولكن هذا ليس سبب وجودك هنا ولكن هذا ليس سبب وجودك هنا انت هنا بسبب النظام

Peki, o zaman burada şu an bulunman daha anlamlı bir hal almıştır.
حسنا، فهذا يجعل وجودك هنا ذو معنى أكبر بكثير

CA: Seni burada görmek harikaydı.
كريس: حسناً، لقد كان شيئاً لايصدق وجودك بيننا.