ويكيبيديا

    "ورطة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • belada
        
    • dertte
        
    • belaya
        
    • sorun
        
    • zor
        
    • tehlikede
        
    • derde
        
    • bela
        
    • durum
        
    • belâda
        
    • sorunumuz
        
    • dertteyse
        
    • boku
        
    • boka
        
    • durumda
        
    Onun iyi bir çocuk olduğunu söylemiştim. Başının belada olduğunu düşündüğünde onunla konuşmalısın. Open Subtitles أخبرتك أنه فتى رائع,كان عليك أن تتحدث معه عندما تعتقد أنّه في ورطة
    İşte olan bir şeyler yüzünden başının belada olduğunu söyledi. Open Subtitles وقالت أنّها كانت في ورطة بسبب شيءٍ حدث في العمل.
    İyi ki yanımızda değil. Yoksa başımız büyük dertte olurdu. Open Subtitles الشيء الصحيح الذي لم نجلبه فنحن بالفعل في ورطة كبيرة
    Başım onu öptüm diye mi, sevgilimin saksofonunu çaldım diye mi dertte? Open Subtitles هل يعني ذلك اني في ورطة لكوني قَبلتُ صديقي او نمتُ معه؟
    Takım arkadaşlarımızdan birinin başı belaya girerse onu kurtarmak bizim görevimiz. Open Subtitles إذا كان واحد من رفاقنا يحصل في ورطة, من واجبنا لانقاذه.
    Ve verdiği bu kod isimle başının belada olduğunu anladım. Open Subtitles و ذلك الاسم الرمزي ما يدلني على أنها في ورطة
    Tamam, eğer bu senin aldıkların kadar güzelse başımız belada demektir. Open Subtitles إذا كان هذا مفروضا عليك كما هو حالك سنكون في ورطة
    Senin eylemlerinin sonuçları vardır çünkü yakında başın belada olacak. Open Subtitles توجد عواقب لأفعالك أنتِ سوف تكوني في ورطة بعد ثانية
    Çünkü bunu gibi bir şey vücudunuzda bulunursa başınız belada demektir çünkü bu, Ebola'nun kaynak kodudur. TED لأنه إذا حدث وعثرت على هذا داخل جسمك، فأنت في ورطة كبيرة لأن هذا هو مصدر رمز مرض الإيبولا.
    Ona söyle, Albay Haki'ye desin ki H-A-K-İ, İstanbul'da başım belada. Open Subtitles قل لهم ان يخبروا الكولونيل هاكى ه أ ك ى فى اسطنبول اننى فى ورطة
    Nüfus cüzdanı gibi, Doğum sertifikaları, oy pusulaları. Eğer cédulan yoksa başın belada demektir. Open Subtitles شهادات ميلاد, اوراق تصويت ان لم يكن لديك وثيقة فانت في ورطة كبيرة
    Başının dertte olduğunu düşündüğüm bir kadın gördüm ve hemen koştum. Open Subtitles ارى امرأة اظن انني اعرفها في ورطة في الغاية واقترب للانقضاض
    Ama iki, dört, veya altı kere olursa, o zaman başımız dertte demektir. Open Subtitles لكن اذا ذكرت الثاني او الرابع او السادس ذلك يعني اننا في ورطة
    Evet onunla birkaç kez lobide buluştular. Herhalde başı büyük dertte değil mi? Open Subtitles أجل، قد قابلها في الردهة بضعة مرّات لابدّ أنّها في ورطة كبيرة، صحيح؟
    Başın dertte ve tek aklına gelen para. Hiç şaşmıyor, değil mi? Open Subtitles أنت بالفعل فى ورطة وكل ما تفكرين فيه هو الإغراء بالأموال , أظن أموالك لم تخذلك من قبل
    Yine başın dertte. Orada seni kolayca duman ederim. Open Subtitles وضعت نفسك في ورطة مرة أخرى أستطيع أن أجبرك على الخروج من هنا بسهولة
    Müşterilerinin listesini bulmamız lazım. Bir çok kişinin başı belaya girecek. Open Subtitles لقد وجدنا قائمة عملائه، وسيكون هناك الكثير من الناس في ورطة
    Tüm müttefikler sorun yaşıyordu ve benim de sorunlarım vardı. 1942'nin yazında, İngiltereye vardığımda bunun sonucu olmayan birşey olduğundan emindim. Open Subtitles الحلفاء كانوا في ورطة و انا كذلك, في صيف سنة 1942 عندما وصلت لإنكلترا لأسلم رسالة شفهية كنت متأكد من حماقتها
    "Lütfen bayım, zor durumdayım. Bana yardım eder misiniz?" Open Subtitles لو سمحت يا سيدى , انا فى ورطة هل لك ان تساعدنى ؟
    tehlikede olan sadece bal arıları değil, fakat bu yerel polen yayıcıları veya topluluğun diğer kısımlarının tehlike altında olmasını anlayamıyoruz. TED اذن ليست فقط نحل العسل في ورطة ، لكننا لا نفهم هذه الملقحات الأصلية أو كل من الأجزاء أخرى من مجتمعنا.
    "Başın derde girerse burnunun altına sıkıştırdığın pastel kalemden iyi yapma bıyık olur." Open Subtitles ان كنت في ورطة قلم تلوين محشور تحت انفك يبدو كشارب مزيف جيد
    Kapa çeneni, bacaksız budala ve çek git buradan, başına bela gelmeden. Open Subtitles كفى ترهات، واخرج من هنا قبل أن تقع في ورطة حقيقية
    Jackson'un seni bulmaması için dua et. Bu senin için güç bir durum olurdu. Open Subtitles صلى كى لا يجدك جاكسون ستكون فى ورطة كبيرة
    Eğer bu kadar saat bekletilmem, şirketin yönetim şeklini temsil ediyorsa başımız büyük belâda demektir. Open Subtitles وإذا كان هذا الخط يعطي أي إنطباع حول كيفية تشغيل هذه الشركة إذن نحن في ورطة كبيرة
    Senin hikâyenle ilgili bir sürü sorunumuz var. - Hayır yok. Open Subtitles نحن فى ورطة نتيجة قصتك السيئة لا ، نحن لسنا كذلك
    Bir... Pekala, eğer başın dertteyse bence polisi aramalısın, beni değil. Open Subtitles أعتقد إن كنتِ فى ورطة فعلاً كنتِ اتصلتِ بالشرطة بدلا منى
    O zaman gerçekten boku yedim demektir, değil mi? Open Subtitles إذا كنت كذلك، فسأكون في ورطة كبيرة، أليس كذلك؟
    Eğer gidemezsem, boka batarım. Open Subtitles و إذا لم أذهب فسأكون في ورطة حقيرة حتى يكون في معلومك
    Bilmiyorum ama her neredeyse çok zor durumda. Open Subtitles لا أدرى و لكن مهما كانت فإنه يبدو فى ورطة كبيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد