ويكيبيديا

    "وسيماً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yakışıklı
        
    • yakışıklıydı
        
    • yakışıklısın
        
    • tatlı
        
    • hoş
        
    • sevimli
        
    • yakisikli
        
    • çekici
        
    • yakışıklıyım
        
    • yakışıklıydım
        
    • yakışıklıymış
        
    Eğer genç ve yakışıklı olsa idi, cinsel lütuflarıyla onu karşılıksız olarak kutsardı. Open Subtitles لأنه لو كان شاباً وسيماً لتباركت به ومنحته أطايب جسدها بدون أي مقابل
    Her yıl kostümle kazara yakışıklı olmaya ne kadar çaba harcadığını merak ediyorum. Open Subtitles أتسائل كم بذلت من الجهد لتجعل من نفسك وسيماً بالخطأ لزي كل سنة
    Söylediğim şey, bu günler çok yakışıklı arıyorsun, ...benim için boşa vakit kaybı. Open Subtitles ما أقصده، هو إنّك تبدو وسيماً للغاية هذه الأيام، و أنت تهدره عليّ.
    Bu tür riskleri almayı hep severdi ve baban da çok yakışıklıydı. Open Subtitles كانت دائما ما تنتهز هذه الفرص الجامحة وأبوك كان وسيماً بما تماماً
    Her zamanki gibi çok yakışıklısın. Open Subtitles أوه ، قد أصبحت وسيماً أكثر من أي وقتٍ مضى
    Doğru dürüst bakınca anladım da, yakışıklı olan sensin galiba. Open Subtitles والآن أنا أبدو بالشكلٍ المُناسِب ويُمكنني أن أرى رجلاً وسيماً
    Sanırım, öğretmeni gördün, inanılmaz yakışıklı ve ona liseli âşık kızı oynayacaksın. Open Subtitles أظن أنكِ إلقيتِ نظرة على المدرب .... وكان وسيماً للغاية وأعجبتِ به
    Sanırım, öğretmeni gördün, inanılmaz yakışıklı ve ona liseli âşık kızı oynayacaksın. Open Subtitles أظن أنكِ إلقيتِ نظرة على المدرب .... وكان وسيماً للغاية وأعجبتِ به
    Büyüyüp yakışıklı, güçlü kuvveli bir delikanlı olmuşsun. Open Subtitles لقد كبرت و أصبحت وسيماً, شاب متناسق الجسم
    O zamanlar daha küçük bir kızdım. Çok soluk ve yakışıklı biriydi. Open Subtitles كنت مجرد فتاة بذاك الوقت وهو كان شاحباً و وسيماً
    Bir sabah, saten çarşaflı yatağında uyandın ve dönüp gördün ki, yanında müthiş yakışıklı şu herif var. Open Subtitles استيقظتى ذات صباحاً وكان هنالك شخصاً وسيماً
    yakışıklı değil belki ama itici de değil. Open Subtitles ربما ليس وسيماً لكن بالتأكيد ليس بغيضاً.
    Tabi ki, Aston, bu kadar yakışıklı değildi. Open Subtitles كلا, بالتأكيد, أن آستون لم يكن وسيماً لهذا الحد.
    Senin kadar yakışıklı görünmeye çalışıyorum, olabileceğimden de eminim. Open Subtitles أنا أحاول أن أبدو وسيماً مثلك على الأقل هكذا أراك
    Ben seni daha uzun yapabilirim, daha yakışıklı olabilirsin. Open Subtitles يمكنني أن أجعل قامتك أطول، يمكنني أن أجعلك وسيماً.
    Birisi yarın çok yakışıklı görünmeli ve bu birisi de sensin. Tamam mı Bay zaman yolcusu? Open Subtitles هناك شخص ما يجب ان يبدو وسيماً غداً و أعتقد ان هذا لشخص هو أنت
    Neden ben kelleşiyorum, hatta çok yakışıklı olmama rağmen? Open Subtitles لماذاأصبحتاصلع,أناحتىكنت, أظن نفسى وسيماً جداً؟
    Öyle yakışıklıydı ki! O elbiseyle, her şeyin üstesinden gelebilir. Open Subtitles لقد بدا وسيماً للغاية و يمكنه أن يكون أي شئ بهذه البذلة
    İlk önce, hoş biri olduğunu düşündüm ve biraz da yakışıklıydı. Open Subtitles ظننت انه كان لطيفاً وكان وسيماً نوعاً ما
    Hâlâ acayip yakışıklısın. Burada görevin ne? Open Subtitles لا تزال وسيماً كالسابق ما الذي يجعلونكَ تعمل عليه؟
    Sorun değil. Keşke şu çocuk bu kadar tatlı olmasaydı. Open Subtitles لا بأس، أنني فقط تمنيتُ لو لم يكن وسيماً جداً.
    Daha önce de pek sevimli değildi ama şimdi sıçtığım boktan bile çirkin. Open Subtitles ليس لأنه كان وسيماً سلفاً، لكنّه الأن أصبح كالقذارة
    Yani dogru sartlar altinda yakisikli bile sayilabilirsin. Open Subtitles أعني, في الظروف المناسبة يمكنك حتى أن تكون وسيماً
    - Komik çekici ve tatlısın ama sana karşı öyle hissetmiyorum. Open Subtitles و أراك لطيفاً و وسيماً و مرحاً لكنني لا أحمل لك مشاعر الحب
    Anne. Ben her zaman yakışıklıyım. Open Subtitles أبدو وسيماً دائماً يا أمي
    Sarhoştum, kırılgandım ve yakışıklıydım. Bundan faydalandın. Open Subtitles , كنت ثملاً و مشوشاً و وسيماً و أنتِ استغلتيني
    Evet. yakışıklıymış. Open Subtitles لقد كان وسيماً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد