ويكيبيديا

    "وعاش" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşadı
        
    • yaşamış
        
    • yaşamaya
        
    • yaşayan
        
    • yaşamadı
        
    Böylece, onların oğlu olan büyükbabam, seyahat eden bir satıcı oldu ve ani yükseliş ve düşüşlerle yaşadı. TED لذلك، فأصبح جدي، ابنهما، بائعًا رحالا، وعاش فترتي الازدهار والكساد.
    Ailesini terk edip keşiş oldu ve 30 yıl bir sütunun üzerinde yaşadı. Open Subtitles غادر بيته ليصبح ناسكاً وعاش ثلاثين عاماً فوق عمود
    Birçok yerde yaşamış, memleketinden ayrıldığından beri. Open Subtitles وعاش في العديد من الأماكن منذ ان غادر وطنه.
    Sonra evlenmiş, bir ev inşa etmiş ve çöküp onu öldürene dek o evde yaşamış. Open Subtitles لذا، إتخذ زوجة، وبنى بيتاً وعاش فيه حتى انهار عليه فسحقه، وقتله
    ". İsa öldü, kabrinde üç gün kaldı ve sonra kalkıp yaşamaya devam etti. TED اليسوع قضى ثلاثة أيام في الضريح بعدها نهض وعاش مرة أخرى
    Daha önce uzaylılar tarafından kaçırılan ve bunu anlatacak kadar yaşayan birini tanımadım. Open Subtitles أنا لم أقابل أى شخص أُخذ عَلى متن سفينة الفضائيين الأم وعاش ليتحدث عنها
    Siktir ulan! Kimse bir Teksas Rangerını öldürüp bunu anlatacak kadar uzun yaşamadı. Open Subtitles لا أحد على الإطلاق قتل جوال تكساس وعاش ليقول ذلك
    Bir küçük kasaba çocuğundan çok daha fazlasıydı ve küçük kasaba hayatının çok üstünde bir hayat yaşadı. Open Subtitles كان أعظم بكثير من مجرد فتى بلدة صغيرة وعاش حياةً أعظم بكثير من مجرد حياة بلدة صغيرة.
    İyi adamlar geldi zarar görmüş tatlı hayvanları aldılar kötü kaçakçıların ellerinden ve herkes bundan sonra hep mutlu yaşadı TED لقد وصل الناس الطيبون، أخذوا الحيوانات الجميلة التي عوملت بسوء من أيدي المهربين الأشرار، وعاش الجميع سعداء بعد ذلك."
    O Atina'lı Pericles idi ve 2500 yıl önce yaşadı ve dedi ki: Open Subtitles كان هو "بركليس" من اثينا وعاش قبل 2500 سنة وقال
    Hammer bir buçuk yıl boyunca o arabanın içinde yaşadı. Open Subtitles وعاش "هامر" في تلك السيارة لمدة عام ونصف
    Şartlı tahliyesini bozup başka bir hayat yaşadı... Open Subtitles حطم الإفراج المشروط وعاش منفردا
    Bende "Beni annem büyüttü ve çok uzun zaman yaşadı" dedim. Open Subtitles "حسنا، أثار والدتي لي وعاش إلى سن الشيخوخة قد حان
    Sonra evlenmiş, bir ev inşa etmiş ve çöküp onu öldürene dek o evde yaşamış. Open Subtitles لذا، إتخذ زوجة، وبنى بيتاً وعاش فيه حتى انهار عليه فسحقه، وقتله
    Eski bir mahkum. Orada bir kaç yıl önce yaşamış. Open Subtitles مُحتال سابق وعاش هنا منذ سنوات قليلة مضت
    Bir diğer dinozor Stygimoloch, aynı yaşta ve aynı zamanda yaşamış kafasından geriye doğru uzanan sivri yapılar var TED وهناك ال "ستيجيمولوك" دينصور اَخر من نفس الحقبة , وعاش في نفس الزمن لديه تموجات شائكة خارجة من خلف الرأس
    Muhammed 5 yaşına geldiğinde, annesi Amine'nin yanına dönerek Mekke'de yaşamaya başlamıştır. Open Subtitles في سن الخامسة عاد محمد إلى أمه امنه وعاش في مكة
    Aslında Sarah çıktığında Janet'la yaşamaya gitti. Open Subtitles في الحقيقة, عندما أطلق صراح سارة , ذهبت وعاش مع جانيت
    Ya maske vücudunu ele geçirip yaşamaya devam ederse? Open Subtitles ماذا لو سيطر القناع على جسدك وعاش عليه؟
    Melek Tarzı'mı gördükten sonra başkalarına anlatabilmek üzere yaşayan kimse olmadı. Open Subtitles لم يرى أحد من قبل نمط الملاك خاصتي وعاش لكي يتحدث عنه
    Yaşlı doğup, yaşamını tersine doğru yaşayan bir adam hakkında. TED سكوت فيتزجيرالد . انها قصة رجل ولد مسناً وعاش حياته في الإتجاه المعاكس .
    Kimse Goa'uld'u inkar edip bunu yayabilecek kadar yaşamadı. Open Subtitles لا أحد سبق وتحدى الجواؤلد وعاش ليخبر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد