Beden Eğitimi öğretmeni Jane Martindale bulmuş, bu civarda bisikletle geziyormuş. | Open Subtitles | نعم, وعثرت عليها شابة تُدعى,جان مارتيندال كانت تتريض بالدراجة فى المنطقة |
Bir gün tavan arasını temizlerken resimleri bulmuş. | Open Subtitles | قالت أنها كانت تنظف العلية يوما ما وعثرت عليهم |
Sayın yargıç, polis yolda bir çocuğu çevirmiş ve içinde kokain artıkları bulunan bir paket bulmuş. | Open Subtitles | صاحب السعادة، لقد أوقفت الشرطة أحد الأطفال وعثرت على حقيبة بها آثار للكوكايين |
Genç kadın, doktorun yatak odasında Nazi anı eşyaları bulmuş. | Open Subtitles | وعثرت تلك الإمرأة على تذكارات نازيّة في غرفة نومه |
Temizlikçi sabah geldiğinde onları yerde bağlı bulmuş. | Open Subtitles | وصلت مدبرة المنزل هذا الصباح وعثرت عليهم مقيدين على الأرض |
Bir arkadaşı yürüyüşe çağırmak için gelmiş ve cesedi bulmuş. | Open Subtitles | ذهبت صديقة للعدو، وعثرت على الجثة. |
Haller'ın geçmişte tutuklandığı birkaç küçük çaplı soygunu var ve polis cesedinde bir cüzdan bulmuş, para ve kredi kartı Sita Patel'e ait. | Open Subtitles | هالير لديه بعض عمليات السطو الصغيرة تم القبض عليه في السايق وعثرت الشرطة على محفظة في جثته النقد وبطاقات الائتمان تعود إلى سيتا باتل. |
Julia cebinde bir şeyler bulmuş. | Open Subtitles | وعثرت (جوليا) على بعض الأغراض في سترته |