ويكيبيديا

    "وغالبا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • genellikle
        
    • genelde
        
    • ve muhtemelen
        
    • bile olabilirler
        
    • sık
        
    • sıklıkla
        
    • çoğunlukla
        
    Goliath o dönemdeki akranlarından çok daha uzundu ve genellikle biri normalden o kadar uzak olduğunda, onun bir açıklaması olur. TED فرأس وكتفىَ جالوت أعلى من أقرانه في ذلك العصر، وغالبا عندما يكون هناك شخص فوق العادة لهذه الدرجة، هناك تفسير لذلك.
    Siyah saçlı. Puro içiyor ve genellikle hasır şapka giyiyor. Open Subtitles شعره أسود ويدخن سيجارا وغالبا ما يرتدى قبعة من القش
    Ve genellikle çevre yoldan ayrılmam ve evime ulaşmak için farklı yollara aramak durumundayım. TED وغالبا اجد نفسي مضطرا لترك الطريق المجاني والبحث عن طرق اخرى ذلك ما يحصل معي للوصول للمنزل.
    Hepsi aynı yere, genelde göze çarpan bir bölüme yönelirler. Open Subtitles وجميعهم يتجهون نحو نفس المكان وغالبا ما يكون مكاناً ثابتاً
    Ben olsam polise git derdim ve muhtemelen onu tutuklamazlardı ama en azından sorguya çekerlerdi. Open Subtitles -نصيحتى ، أن تبلغى الشرطة وغالبا لن يعتقلوه ، ولكن على الأقل سيقومون بأستجوابه ، وقد يسببون له بعض الرعب.
    Yardıma gelirlerse, üstelik yola çıkmış bile olabilirler işte o zaman bu, hepimizin felaketi olur. Open Subtitles إذا أتوا لمساعدتهم.. وغالبا هم فى الطريق الأن... فسوف نُدمر جميعنا
    dünyanın önde gelen ateistlerinden biri olduğu hakkında sık sık şaka yapar. TED وغالبا ما يمزح بانه من قادة الملحدين في العالم.
    İnsanlar bana sıklıkla soruyor: şefkatli bir şehir nasıl olmalı? TED وغالبا ما يسألني الناس "كيف يجب أن تبدو المدينة العطوفة؟"
    Mülteci kamplarındaki doktorlar, çoğunlukla çok meşguller ya da ebeveynlik için yeterli bilgi sahibi olmuyorlar. TED وغالبا ما يكون أطباء المخيم في حال تواجدهم، مشغولين جداُ، أو لا يملكون الوقت والمعرفة بأساسيات دعم التربية الوالدية.
    Bizler Adem 1'in kabul gördüğü ve genellikle Adem 2'nin ihmal edildiği bir toplumda yaşıyoruz. TED يصدف أننا نعيش في مجتمع يفضل آدم الأول. وغالبا ما يتجاهل آدم الثاني.
    Ve genellikle bana yakınlarda yaşadıkları bir kayıptan bahsederler.. ölen bir ebeveyn, ve çok erken ayrılan bir arkadaş, doktordan kötü haber. TED وغالبا ما يحكون لي قصصا عن خسائرهم الأخيرة كوفاة أحد الوالدين أو صديق غادر بسرعة أو خبر سيء عند الطبيب
    genellikle teknoloji bize gelir, bize ne getirdiğine şaşırırız. TED وغالبا ما تصلنا التكنولوجيا، ونتفاجأ بما يصحبها.
    genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde kadınlar besinin yüzde 60 ile 80'ini üretiyor. TED ‫وغالبا ما تعمل على أقل من خمسة فدادين.‬ ‫هذا ما يعنيه مصطلح أصحاب الحيازات الصغيرة.‬
    Benim neslim genellikle olgunlaşmamış ve gereksiz bir grup olarak resmediliyor. Open Subtitles وغالبا ما يصور جيلي كمجموعة الأحداث والإسراف.
    Küçük bir çocuğu var ve genellikle elinde timsah derisi bir çantayla dolaşıyor. Open Subtitles لديها طفل صغير، وغالبا ما تحمل حقيبة يد من جلد التمساح.
    genellikle ilk işaretler sinsidir. Open Subtitles وغالبا ما تكون العلامات المبكرة للهاجس خفية
    Birinin istediği şey ile ihtiyacı olan şey genelde farklı şeylerdir. Open Subtitles شخص ما يريد ويحتاج شخص ما وغالبا ما تكون شيئين مختلفين.
    Doğamızın içsel yönü ise manevi bir mantığa sahiptir ve bu mantık genelde ters işler. TED الجانب الداخلي من طبيعتنا هو منطق أخلاقي وغالبا منطق عكسي.
    Acelemiz olduğunu anlıyorum ve muhtemelen bizi kovmayacak ama belki de kovmalı. Open Subtitles انتبه- افهم اننا مستعجلون وغالبا انه لن يطردنا- و لكن ربما عليه ان يفعل
    ve muhtemelen, tüm bölge de onlarla birlikte gidecek. Open Subtitles وغالبا المنطقة بأكملها معهم
    Yardıma gelirlerse, üstelik yola çıkmış bile olabilirler işte o zaman bu, hepimizin felaketi olur. Open Subtitles إذا أتوا لمساعدتهم.. وغالبا هم فى الطريق الأن... فسوف نُدمر جميعنا
    Lüks araba galerileri bakımsız ve sık sık sel altında kalan yollarda sergilenir. TED خط معارض السيارات الباهظة تتم صيانتها بشكل سيء وغالبا ما تغطي الطرق،
    Çok daha karmaşık bir hesaplama olacaktır, ama yine de risk oranını hesaba katmış olacaktır ve risk oranları, sıklıkla ahlak kuramı içindedir. TED ستكون عبارة عن حسابات معقدة، لكنها ستشمل دائمًا نوعا من المقايضة، وغالبا مما تتطلب المقايضة حضور الأخلاقيات.
    İnsanlar çekim yasasını anlamaya başladıkça, çoğunlukla önceden sahip oldukları olumsuz düşünceler nedeniyle korkarlar. Open Subtitles وغالبا في العادة، عندما يبدأ الناس بتفهم السر الكبير يعتريهم الخوف من جميع تلك الأفكار السلبية لديهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد