ويكيبيديا

    "وفي نفس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aynı
        
    • hem
        
    Gezegenimize ve ekonomimize olan riski azaltarak sigorta yaratıyoruz ve aynı zamanda da kısa vadede performanstan fedakârlık etmiyoruz. TED نخلق نوعا من التأمين، نقلص من مخاطر المحدقة بكوكبنا واقتصادنا، وفي نفس الوقت، على المدى القصير، لا نضحي بأدائنا.
    aynı sözlü tarihte, Bonica, acının en karmaşık insan deneyimi olduğunu iddia etti. TED وفي نفس التاريخ المُقال وضح بونيكا أن الألم هو التجربة البشرية الأكثر تعقيدًا
    Bu toksinler aynı zamanda kandaki oksijeni yakmaya başlar ve akciğer ve böbrek gibi ana organlara giden oksijen azalır. TED وفي نفس الوقت فإن هذه السموم تسبب خسارة الأكسجين في الدم، ومن ثم انخفاض كميته التي تصل إلى الأعضاء الرئيسية
    Ve aynı zamanda, özellikle Ruanda'da bu ticaret yerli parekende sanayiye çökertti. TED وفي نفس الوقت، بالتحديد في رواندا، فانها دمرت قطاع تجارة التجزئة المحلي.
    aslında düşük teknoloji ürünü ve aynı zamanda yüksek teknoloji ürünü TED انه تقنية منخفضة .. وفي نفس الوقت .. تقنية مرتفعة جداً
    Ve aynı zamanda, baban da Hong Kong' a gitmişti. Open Subtitles وفي نفس الوقت تقريبا, ذهب أبوك إلى هونج كونج أيضًا
    Mutlu olmak isterler ve aynı zamanda da benmerkezci, bencil ve pintidirler. Open Subtitles إلا أنهم يطلبون السعادة وفي نفس الوقت هم مجرد أنانييون ومغرورين وجشعين
    Yine de aynı vakitte buradan tam 953 metre yukarda şehir hayatını yaşıyordu. Open Subtitles وفي نفس الوقت وبالضبط علي بعد 953 متر من هناك وكانت المدينة تتقافز
    İkinizi aynı anda aynı yerde toplamanın tek yolu buydu. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لتكونا كلاكما في نفس المكان وفي نفس الوقت
    Başkalarının içindeki karanlığa çekiliyorsun ama aynı zamanda bundan korkuyorsun. Open Subtitles إنك غارق في ظلام الآخرين وفي نفس الوقت.. أنت تخافه
    Ama doğal yoldan ve aynı zamanda ölme ihtimalleri düşük. Open Subtitles لكن الغريب أنهما توفيا بشكل طبيعي وفي نفس الوقت بالضبط.
    Ve aynı zamanda bir sürü lanet gazete satmak için. Open Subtitles وفي نفس الوقت يمكنك على بيع طن من أوراق الهراء.
    Sizin hissettiğinizin aynısını aynı zamanda hisseden insanlara. TED انهم يشعرون بالضبط بما تشعر أنت به وفي نفس الوقت الذي تشعر به أنت
    aynı zamanda, İngilizce tartışmaz küresel dil. TED وفي نفس الوقت أصبحت اللغة الإنجليزية هي المهيمنة عالميا
    20 yıldır amacım birilerinin dirseklerini ve ellerini aynı anda ve doğal bir şekilde kullanmalarını sağlamaktı. TED لمدة عشرين عاماً ، كان هدفي أن أجعل شخصاً ما قادراً على استخدام مرفقه ويده بطريقةِ طبيعيةِ جداً وفي نفس الوقت.
    aynı zamanda, ülkeme geri döndüğümde, konuşmamdan çok nefret etmişlerdi. TED وفي نفس الوقت، سافرت عائدة إلى موطني، لقد كرهوا ذلك الخطاب لدرجة شديدة.
    aynı yıl içerisinde, bir gün annem kayboluverdi, ve ablam bana onun Çin'e para kazanmaya gittiğini, ama yakında para ve yiyecekle geri geleceğini söyledi. TED وفي نفس السنة، غابت أمي يوماً عندها قالت أختي لي أنها ستذهب إلى الصين لجني المال، و أنها قريباً ستعود بالمال و الطعام
    Ve aynı zamanda, birçok işletmeyi dinliyorum ve onların üstesinden gelmeleri gereken en büyük sorunları buluyorum. TED وفي نفس الوقت، أنا أستمع للكثير من المهن وأكتشف ما هي تحدياتهم الكبرى.
    Demokrasi yaratmak için, aynı zamanda özgürlüğümüzü bizden almak isteyenleri protesto etmek için biraraya geldiğimiz toplumsal alanları barındıran buluşma yerlerinden bahsediyoruz. TED نحن نتحدث عن الأماكن العامة التي نجتمع فيها لنبدأ الديمقراطية، وفي نفس الوقت نحتج ضد من يريد سلب حريتنا.
    aynı zamanda, bizim borçlarımız GSYH'nin %120'sine kadar yükseldi ve bunun sonucunda yavaş yavaş kendimizi perişan hissediyoruz. TED وفي نفس الوقت، ارتفعت نسبة ديوننا إلى 120 وجميعنا نشعر ببعض الإستياء كنتيجة
    Seslere karşı bu derin ve kalıcı ilgim hem cerrah olmama, hem de ses bilimini özellikle de müziği araştırmama vesile oldu. TED وبالنسبة لي .. ان عمق وسحر الصوت هو ما دفعني لكي اكون جراحاً وفي نفس الوقت ادرس علم الاصوات .. وتحديداً الموسيقى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد