ويكيبيديا

    "وقالت أنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söyledi
        
    Garson fotoğrafı görünce hemen tanıdı, köşedeki masada oturduğunu söyledi. Open Subtitles تعرّفت النادلة عليه فوراً، وقالت أنّه جلس على طاولة بالركن،
    Onun parasız yaşayamayacağını, ... bu nedenle parasal destek alacağı bir kadın bulacağını söyledi. Open Subtitles وقالت أنّه لن يستطيع العيش من دون مال، لذا سيجد شخصاً آخر، تعلمان، إمرأة يمكن أن تدعمه
    İyi bir fikir olduğunu düşünmedim ama o zaten bir kaç kişiyle buluştuğunu ve iyi olduklarını söyledi. Open Subtitles لم أكن أعتقد أنّها فكرة رائعة، ولكن قالت أنّها رأت بضعة شبّان بالفعل، وقالت أنّه أمر رائع.
    Resmini ona faksladım; Kadın onun kreşe gelen adam olmadığını söyledi. Open Subtitles لقد أرسلتُ لها صورتُه بالفاكس، وقالت أنّه ليس الرجل.
    Konuştum. Oğlan falan olmadığını söyledi. Open Subtitles لقد فعلت، وقالت أنّه لا يوجد فتى.
    Bilseydiniz Portia, benden ayrıldı. Münakaşaya gerek olmadığını söyledi. Open Subtitles لو أردت أن تعرف، لقد إنفصلت (بورشيا) عني وقالت أنّه لا يوجد مجال للمناقشة
    Artık bir takımmışız gibi çalışmak istediğini söyledi. Open Subtitles -وجدتني في حفل (تيدي ). وقالت أنّه أصابها تغيير.
    Bir katil mevzusuyla uğraştığını söyledi. Steve Adams olayından daha çarpıcıymış. Open Subtitles أترى كانت (فيفيان) ، مثارة بقاتل وقالت أنّه كان أكبر من (ستيف آدامز)
    Biraz fazla kafayı bulduk ama Kristina annesinden yürüttüğü oksiyle tekrar ayılabileceğimizi söyledi. Open Subtitles ذلك أشبعنا تماماً، ولكن كان لدى (كريستينا) بعض الأوكسي من أمّها، وقالت أنّه سيجعلنا نتوازن.
    Joe Williams geldiğinde Mary onu Fordham'da sosyoloji çalışması yapan biri olarak tanıttı ve Adalet Sarayı'ndaki yargılamalar ve... ..hükümler hakkında bir araştırma yaptığını söyledi. Open Subtitles عندما جاء (جو وليامز)، قامت (ماري) بتقديمه، وقالت أنّه يدرس علم الإجتماع بـ(فوردهام) وأنّه يُجري أبحاثاً بقاعة المحكمة في المُحاكمات الجنائية وإصدار الأحكام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد