Ve birine gerçeği söyleyebilecek kadar güvende hissetmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | وقد مر وقتاً طويل بحق منذ أن أخبرت أحد بالحقيقة لشعوري بالأمان |
Gerçeği çok uzun zaman önce söylemem lazımdı aslında. | Open Subtitles | نعم ، لقد كان يجب علي أن أقل لهم الحقيقة منذ وقتاً طويل ، كما تعلم |
Baba, uzun zaman önce kahramanınla gitar çalma şansını kaçırmış olabilirim ama şimdi onu getirdim. | Open Subtitles | أبي , أنا قد أضعت فرصتك لتعزف الجيتار مع بطلك منذ وقتاً طويل |
Bunu o kadar uzun zamandır deniyorum ki. | Open Subtitles | أقصد ، لقد حاولت أن أفعل ذلك منذ وقتاً طويل |
Sanırım bunun tek çözümü, birbirimizi dinlemek için daha çok zaman ayırmak. | Open Subtitles | أعتقد الحلّ الوحيد لذلك هو أن نقضي وقتاً طويل للإستماع لبعضهم البعض. |
uzun zaman önce, Akrep tanınmış bir şifacıydı, ...ve bir tıbbi bitkiler uzmanıydı. | Open Subtitles | منذ وقتاً طويل , كان هناك معالج خبير فى النباتات الطبية |
Ashley, hayatımı düzene sokmam uzun zaman aldı. | Open Subtitles | لقد أخذ مني الأمر وقتاً طويل كي أستعيد حياتي |
Dişi. Böylesine klinik öneme sahip olağan dışı örneklerle çalışmayalı çok uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | الأنثى ، هذا كان منذ وقتاً طويل نحنُ نستطيع ان ندرس هذه النماذج! |
Ohh, bir kadın gülüşü. Çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | صوت ضحكه أمرأه , كان هذا منذ وقتاً طويل |
Bu işlerde uzun zaman geçirirseniz .45 kalibreliğin sesini telefonun diğer tarafından anlarsınız. | Open Subtitles | سيتطلب هذا العمل وقتاً طويل جدا عندما تتعرف على صوت ... مسدس جلوك 45 من الهاتف |
Kanka, biliyorum. uzun zaman geçti, kanka. | Open Subtitles | أعلم يا صاح بأن ذلك كان منذ وقتاً طويل |
Bazı şeyleri çok çok uzun zaman önce söylemeliydim. | Open Subtitles | شيئاً كان عليّ قوله منذُ وقتاً طويل. |
Bir insandan şeytana dönüşmek uzun zaman almıyor. | Open Subtitles | . لن أحتاج وقتاً طويل لأتحول إلى شيطان |
Burayı uzun zaman önce terk etmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب ان اغادر من هنا قبل وقتاً طويل |
Annen hakkımda tekrar iyi düşünene kadar çok uzun zaman geçecek. | Open Subtitles | وسيتطلب الأمر وقتاً طويل لتحترمني أمكِ |
Bundan uzun zaman önce bir adam, bir denizkızına aşık olmuş ve denizkızının sesini duymuş. | Open Subtitles | مُنذ وقتاً طويل ... كان هنالك صبي أحبّ حورية و سمعَ صوتها |
Çoğu uzun zaman önce kuruldu. | Open Subtitles | وهذا معد منذ وقتاً طويل |
Bugün uzun zamandır olmadığı kadar kendimi iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد شعرت بتحسن اليوم ، حيث لم أشعر بذلك منذ وقتاً طويل |
Eskiden böyle şeyleri fark etmezdim ama uzun zamandır insanların içini görebilen bir adamla çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن انا كنت اعمل منذ وقتاً طويل مع شخص يجيد رؤية ما بداخل الناس |
Dedektif uzun zamandır duymak istediğim bir şeyi söyledi. | Open Subtitles | المحققة قد أخبرتني شيئاً أردت سماعه منذ وقتاً طويل جداً |
Sanırım bunun tek çözümü, birbirimizi dinlemek için daha çok zaman ayırmak. | Open Subtitles | أعتقد الحلّ الوحيد لذلك هو أن نقضي وقتاً طويل للإستماع لبعضهم البعض. |