Ve tam olarak işlerden emin değilmiş gibi, çok endişeli görünüyordu ve kızlar ve senin hakkında konuşup durdu ve dedi ki, ne olursa olsun size kesinlikle bir şey olmamasını istiyordu. | Open Subtitles | وتكلم كثيرا عنك , وعن البنات وقد قال هذا لا يهم ما الذي يحدث كان يريد ان يتاكد انك بخير |
Ayrıca Elkinsle de konuştum ve dedi ki okul kapanıncaya kadar parayı bulmalıymışız. | Open Subtitles | وقد قال بأنه علينا أن نجمع المال قبل نهاية العام الدراسي حسناً؟ |
Ve temel olarak dedi ki bu bebeğin torunu olduğunu asla göz önüne almayacakmış. | Open Subtitles | وقد قال ببساطة بأنه لن يعتبر أبداً ذلك الطفل حفيداً له |
Dün buraya balık getirmişti. Dün Kasım'ın 20'si demişti. | Open Subtitles | وصلت دفعة السمك أمس، وقد قال أنّها بتاريخ 20 نوفمبر |
bana burayı kiralıyor ve bu gece gerçekten geç saatlere kadar dışarıda olacağını söylemişti. | Open Subtitles | إنه يؤجِّر علي هذا المكان وقد قال لي بأنه سوف يكون بالخارج لوقت متأخر الليلة |
O da dedi ki: | Open Subtitles | وقد قال: |
Toplantıda sana o korkunç şeyleri söylememeliydim. | Open Subtitles | أنا لا ينبغي أبدا وقد قال تلك الأشياء الفظيعة لك في الاجتماع. |
Komşum ücretsiz klinikte çalışıyor, ve geçen gün onu klinikte gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | جاري يعمل في العيادة المجانيه وقد قال أنه رائها هناك ذلك اليوم |
Cevap verdi ve dedi ki, "Ruhuna bak." | Open Subtitles | وقد أجابني وقد قال "أنظر للداخل" |
Şimdi Horbury ile konuştuk ve dedi ki... | Open Subtitles | شاهدنا (هوربرى) للتو وقد قال |
ve dedi ki : | Open Subtitles | وقد قال أنه : |
Bana dedi ki yeşili bu yıl, kırmızıyı da gelecek yıl kullanırsın. | Open Subtitles | وقد قال لاخضر في هذه السنه والاحمر السنه القادمه |
Ve şöyle demişti: "Ada kanodur; kano ise, ada." | TED | وقد قال لي ذات يوم .. ان الزورق هو الجزيرة .. والجزيرة هي الزورق " |
- Evde yok. Arazimizden uzak dur demişti. | Open Subtitles | وقد قال لك أن تبقى خارج ممتلكاته |
Hunter S. Thompson bana şöyle demişti: | Open Subtitles | وقد قال لي طومسن في أحد الأيام |
Lisa Bayle'in cesedini bulduğumuz gece operada olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | وقد قال بأنه كان في الأوبرا ليلة العثور على جثة بايل وكل المدن الأربع التي عاش فيها |
Bunu kanıtlayabileceği bir şey üzerinde çalıştığını söylemişti. | Open Subtitles | .وقد قال انه يعمل على شيء قد يثبت صحة ذلك |
Onca şeyden sonra, beni eve alırken bana karşı çok kibardı. Bana ailenin bir parçası olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | بعد كل هذا , لقد كان لطيفاً بالتعامل معي وقد قال عني بأني جزء من العائلة |
O da dedi ki... | Open Subtitles | وقد قال, |
Affedersin. Bunu söylememeliydim. | Open Subtitles | أنا آسف، أنا لا ينبغي أبدا وقد قال ذلك. |
Muhtemelen hiç bir şey söylememeliydim. | Open Subtitles | أنا ربما لا ينبغي أن وقد قال أي شيء. |
Paiutelerin korkunç bir kabile olduğunu akarsu kenarındaki Flatheadlara hiç benzemediklerini söyledi. | Open Subtitles | وقد قال بأن البايوت قبيلة مخيفة أنهم لا شيء كقبيلة الرأس المسطح |