Tatlım eğer ailede doktor olmasını isteseydim, erkek çocuk doğururdum. | Open Subtitles | حبيبتي، اذا كنت اريد طبيباً في العائلة كنت سأنجب ولداً |
"O zamanlar küçük bir çocuk olmama rağmen Nazilerin nasıl insanlar olduklarını anlamıştım." | Open Subtitles | رغم أننى كنت ولداً صغيراً آنذاك إلا أنى فهمت ماذا كان النازيين ؟ |
Bir kere siz Fransız bir oğlan değil, Arnavut bir öğrenci alacaksınız. | Open Subtitles | أولاً، لن تعول ولداً فرنسياً، بل ألبانياً |
Alexander geldiğinde, daha 20 yaşında genç bir çocuktu. | TED | لكن، عندما أتى أليكساندر، كان ولداً صغيراً عمره 20 عاماً. |
Bart Avustralyalı bir çocuğu 900$'lık ödemeli telefon görüşmesi için kardırdın mı? | Open Subtitles | بارت، هل خدعت ولداً استرالياً لكي يقبل بمكالمة على حسابه بـ900 دولار؟ |
Sanırım ben çok kötü bir çocuktum ve hiç bir anne beni istemezdi. | Open Subtitles | أحزر بأنني كنت ولداً فضيعاً ولا أم تريدني |
oğlun iyi bir çocuk, özellikle babasız bir çocuk için. | Open Subtitles | أبنك ولداً لطيفاً ، بـ الاخص لـ ولد بدون والد |
Cici çocuk olursan beyazlarla yemene izin veririm. | Open Subtitles | كن ولداً جيداً , و ربما سأسمح لك بالأكل مع الأخرين غداً |
Yüz yıl evvel; 1859 yılında bu odada 41 çocuk oturuyordu ve hepsine, şu anda her sömetr başında sizleri karşılayan soru soruldu. | Open Subtitles | منذ مئة عام مضت، في 1859 جلس 41 ولداً في هذه الغرفة و سئلوا نفس السؤال |
Sevebileceğiniz bir çocuk istiyorsunuz. Sizi bekleme listesine ekleyeceğim. | Open Subtitles | تُريدين ولداً يمكن أن تحبيه ، أنا سَأَضِعُك على قائمةِ الإنتظار |
Aslina bakarsak, çocuk geri zekâli olsaydi tasraya götürür kapiyi açar ve onu özgür kilardim. | Open Subtitles | لو أنجبنا ولداً متخلفاً عقلياً فسأقود به للريف و أفتح الباب و أقول له أنت حر الآن تعرف .. |
Hiç bacaklarında tel olan küçük bir çocuk görmediniz mi? | Open Subtitles | ألم تروا من قبل ولداً صغيراً يرتدي دعامات |
Bir kız ya da oğlan olmanız farketmez... yetişkin ya da çocuk, zengin ya da fakir, şişman ya da zayıf. | Open Subtitles | لا يهم سواء كنتَ ولداً أو فتاة كبيرا أو صغيرا ، غنيا أو فقيرا سمينا أو نحيلا |
Ve oğlan değilsin. Çünkü bir oğlanın geleceğini sanıyorduk ama işte buradasın... tepeden tırnağa kız olarak. | Open Subtitles | لست ولد، إعتقدنا أن ولداً سوف يأتي وهنا رأيناكِ فتاة |
- Evet, gerçekten iyi bir çocuktu ve sadece Anne bir kez oda dondurdum. | Open Subtitles | أجل ، لقد كان ولداً مطيعاً و جعل والدته تجمّد الغرفة مرة واحدة فقط |
Elimi kaldırıp bir çocuğu ölüme göndermek benim için pek kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل أن أرفع يدي وأرسل ولداً للموت بدون الحديث عنه أولاً. |
Tek çocuktum. Her zaman büyük bir ailem olsun istemişimdir. | Open Subtitles | كنت ولداً وحيداً كنت أتحرق شوقاً لعائلة كبيرة |
Affedersiniz. Daha önce burada yaşayan bir adam vardı. Kaçırılan küçük de bir oğlu vardı. | Open Subtitles | اعذرني، كان هنالك رجلاً يعيش هنا كان لديه ولداً والذي اختطف |
Kız kardeşin, benim beyaz zengin çocuğun peşinde koşan bir sürtük olduğumu söyledi. | Open Subtitles | اختك اخبرتك اني عاهرة اطارد ولداً ابيضاً غنياً |
- Bu benim oğlum efendim, zavallı çocuk. - Zavallı değil efendim. | Open Subtitles | ـ هنا إبني، سيدى، ولد فقير ـ لست ولداً فقيراً، سيدى |
Anımsıyorum da, çocukken büyükannem ve ben birlikte konuşurduk hiç ağzımızı açmadan. | Open Subtitles | يمكننى أن أتذكر عندما كنت ولداً صغيراً أنا و جدتى كنا نحدث بعضنا بدون أن نفتح أفواهنا |
Çocukluğumdan beri, küçük odalardan, dolaplardan, mağaralardan nefret ettim... korktum. | Open Subtitles | منذ أن كنت ولداً صغيراً وانا أخاف من الأماكن الضيقة الحجرات ، كهوف |
Evet. Hep bir oğul istiyordu ve sen bunu biliyordun. | Open Subtitles | صحيح، فدوماً ما أراد ولداً وأنت تعلمين ذلك |
Peşimde dolaşan toy bir çocuğa ihtiyacım yok... babasına hayır diyemeyen birine! | Open Subtitles | لا أحتاج ولداً ضعيفاً لا يجرؤ على مخالفة والده |
Peki oğlumuz olsaydı bu kararı bana bırakır mıydın? | Open Subtitles | نعم ، و إذا كان لدينا ولداً كنتِ ستدعيني أتحمل مسؤولية ذلك ؟ |