Kusura bakma Ama eğer boşanmak istiyorsanız tek çareniz bu. | Open Subtitles | أنا آسفة, ولكن لو أردت الطلاق فلا يوجد خيار آخر |
Göremedi Ama eğer o puşt olmasaydı, her şey farklı olabilirdi. | Open Subtitles | ليس حالا, ولكن لو لم يعرف ذلك الوغد لما إكتشفت الأمر |
Teşekkürler Ama eğer, benim gerçekten mutlu olmamı istiyorsanız, farklı bir yaşam seçmeliydiniz. | Open Subtitles | شكراً، ولكن لو أردت أن تجعلني سعيده كنت لتقوم بعمل إختيارات أفضل لحياتك |
Teşekkürler Ama eğer, benim gerçekten mutlu olmamı istiyorsanız, farklı bir yaşam seçmeliydiniz. | Open Subtitles | شكراً، ولكن لو أردت أن تجعلني سعيده كنت لتقوم بعمل إختيارات أفضل لحياتك |
Ancak kanıt olmadan bu haberi yaparsan mahvolursun bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ولكن لو نشرتي أمراً غير مؤكد سوف تدمرين سمعتك وأنت تعلمين ذلك |
Durumun tatsızlığı sürmektedir, Fakat eğer savaş gelirse, aydınlığın güçleri birleşip birlik oluşturacaklar. | Open Subtitles | الموقف مازال غامضا ولكن, لو جاءت الحرب فسوف تتحد قوة الضياء لتصبح واحدة |
Ama eğer kafanı bu şekilde kuma gömmeye devam edersen bırakıp işine dönebileceğin bir asistanın ve kız arkadaşın olmayacak. | Open Subtitles | ولكن لو توقفت على وضع رأسك بالرمل لن تكون قادرًا على الحصول على مساعد أو خليلة لتعود للعمل من بعدهما |
Ama eğer yerlerini tespit edebilirseniz bulunduğu şehir bile olur; anlaşmalı adamlarım var. | Open Subtitles | ولكن لو بإمكانكم تحديد مكانها، حتى المدينة التي هي فيها، فإنّ لديّ مُقاولين. |
Evet, Ama eğer onun arkadaşları neden onu vursunlar ki? | Open Subtitles | حسناً ولكن لو كانوا أصدقاءه لم قد يطلقون النار عليه؟ |
Ama eğer kendinizi böyle değil de bir süreç, değişen bir şey olarak düşünürseniz, bence bu çok daha özgürleştirici olacaktır. | TED | ولكن لو كنت تؤمن بأنك، بطريقة ما، شيء مختلف، و لكنك كعملية، كشيء متغير، فأعتقدُ أن هذه الفكرة محرِّرة إلى حد ما. |
Ama eğer ameliyat olmak zorundaysanız, istediğiniz şey minimal invazif bir ameliyattır. | TED | ولكن لو كان عليك الخضوع لعملية جراحية، فما تريده حقًا هو عملية تدخل جراحي محدود. |
Ama eğer nehir rastgele değişiyor ise aslında evet, aynı nehirdir. | TED | ولكن لو أن النهر قد تغيّر عشوائيًا، فسيكون هو حقًا النهر ذاته. |
Ama eğer zaman ayırıp akılcı cevap doğru cevap mı diye sorarsak... | TED | ولكن لو سألنا أنفسنا فيما لو كان الجواب العقلاني هو الصواب |
Ama eğer onu bir yere saklayıp... emniyette olduğunu düşündüğümüze inandırırsak-- | Open Subtitles | ولكن لو فهم بإعتقادنا إنها مخبأة بأمان فى مكان ما |
Pek tutkulu değilim ama... eğer bu rüyayı gerçeğe dönüştürebilirsem... seçtiğimiz hayatta... ömürboyu mutlu olabiliriz. | Open Subtitles | لا أملك الطموح الكبير ولكن لو أمكنني أن أحول هذا الحلم إلى حقيقة لأكون مع إمرأة |
Ama eğer olsaydı o zaman görürdünüz, Suratınızı kızıla boyar, kepaze ederdim. | Open Subtitles | ولكن لو كانت ، لا شك في بلدي ينبغي توخي لرسم وجهك ، وعليك استخدام مثل معتوه. |
Şimdi adını koymak zorunda değiliz. Ama eğer birşeyler olabilir diyorsak... | Open Subtitles | لا أقصد أنه يجب علينا أن نعلم الآن ولكن لو فكرنا أنها ستتحول إلى شيء آخر |
Ama eğer kazanırsa, o zaman biz de iyi durumda olacağız. | Open Subtitles | أجل، ولكن لو لم يكن هو نفسه قلق إذن، فلا يوجد مبرر لقلقنا |
Ancak hayatım için yalvaracağımı sanıyorsan fena hâlde hayal kırıklığına uğrarsın. | Open Subtitles | ولكن لو تتوقع باني سأتوسل من اجل حياتي فالبتأكيد سيخيب ضنك |
Başka ne kanıtlayabilirler bilmiyorum, Fakat eğer jüri, Hammond'u kendini savunmak için öldürmediğin sonucuna varırsa... | Open Subtitles | ولا اعرف ما قد يثبتوه ايضا, ولكن, لو وصل المحلفون الى الأستنتاج بأنك لم تقتلى هاموند دفاعا عن النفس |
Hayır, Ama bir daha sözümü kesersen... emin ol ki sen kucaklarsın. | Open Subtitles | لا، ولكن لو قاطعتني مرة أخرى سأحرص على أن تحتضن أنت واحداً |
Lakin üretici firmanın elektronik devre şemasına erişebiliyorsanız devreye ek bir hat çekerek kısa devre yaptırmanız daha kolaydır. | Open Subtitles | ولكن لو تمكنت من الوصول إلي داخل لوحة التحكم فمن الأسهل أن تزرع دائرة كهربائية خارجية للتغلب علي القفل بنفسك |
Tam emin değilim, Ama bu işlere bulaştıysa kendini hiç ele vermiyor. | Open Subtitles | لست واثقا, ولكن لو انه متورط فى هذا, فهو لا يظهر عليه |