ويكيبيديا

    "ولكن هذا ليس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ama bu
        
    • bu değil
        
    • alakalı değil
        
    • fakat
        
    Size panjurların tozunu almak için zamanım yok diyebilirim ama bu doğru değil. TED يمكننني القول ليس لدي الوقت لإزالة الغبار عن ستائري ولكن هذا ليس صحيحًا.
    Durumu onlara açıkladım ve gönüllü oldular, ama bu da yetmiyor. Open Subtitles نعم . لقد شرحت الوضع فتطوعوا , ولكن هذا ليس كافياً
    Bu yüzden biraz deli, ama bu, bir insana ufak bir bardak... su vermemek için bir bahane olamaz. Open Subtitles ان لديه سلوكا غريبا من هذا ولكن هذا ليس عذرا لكى لا نعطى شخصا ما كوبا صغيرا من الماء
    Evet, ama aramamın sebebi bu değil. Hemen buraya gelmen gerek. Open Subtitles نعم، ولكن هذا ليس سبب اتصالي احتاجك أن تأتي الى هنا
    Tamam, peki, ben yoruldum, ama konu bu değil, anne. Open Subtitles حسنا ، انا الذي تعب ولكن هذا ليس موضوعنا ياامي
    ama bu sen ve senin şüphenle alakalı değil, ve saygısızlığın haddi aştı. Open Subtitles ولكن هذا ليس حول لك والشك بك، وعدم الاحترام الخاص هم خارج الخط.
    fakat bu sorun, devam ettirmemiz gereken bir sorun değil. TED ولكن هذا ليس مجرد بعض المشاكل التي نحتاجُ إلى إحتوائها.
    İsterdim ama bu zaman zarfı hiç de uygun değil, Charles. Open Subtitles أتمنى لو أستطيع ولكن هذا ليس وقتاً جيداً , يا تشارلز
    Bunun için minnettarım. ama bu kuzenlerinden birinin düğünü değil. Open Subtitles وأنا اقدر هذا ولكن هذا ليس زفاف أحد اولاد عمك
    Kilise ve rahip kötü, ama bu kadarı arama emri çıkartmaya yetmez. Open Subtitles الكنيسة والكاهن انهم شياطين ولكن هذا ليس كافٍ من أجل امر قضائي
    Ellis, annenle hep zor zamanlar geçirdim ama bu bir bahane değil. Open Subtitles إليس، لقد كان دائماً الوقت عصيباً مع والدتك ولكن هذا ليس عذراً
    ama bu yabancılar yasasıyla ilgili değil bu kanunların yürütülmesiyle ilgili. Open Subtitles ولكن هذا ليس بشأن القوانين الخارجية, إنه بشأن سن القوانين وحمايتها.
    Seni bilmem ama bu benim peşine düşeceğim bir şey olmazdı. Open Subtitles لا أعلم بشأنك ولكن هذا ليس تصرفاً أود أن أقوم به.
    Senden şefkat beklemiyordum zaten ama bu kadarını da değil. Open Subtitles لا أتوقع هذه المشاعر الدافئة منك ولكن هذا ليس صحيح
    Yardım etmekten mutluyum, Spencer ama bu benim işim değil. Open Subtitles أنا سعيدة للمساعدة ، سبينسر ولكن هذا ليس ما أفعله
    Yemin ederim daha fazlasını yapamadım ama işin aslı bu değil. Open Subtitles لم أتمكن من فعل أي شيء آخر ولكن هذا ليس المغزى
    Şimdi Swaptree gibi sitelerin ardında teknik harikalık katmanları var, ama benim ilgimi çeken bu değil, ve takas ticareti de değil tek başına. TED الآن هناك طبقات من عجب التقنية وراء مواقع مثل سواب تري, ولكن هذا ليس اهتمامي، ولا تجارة المقايضة في حد ذاتها.
    Ama normal rutininiz bu değil, değil mi? TED ولكن هذا ليس من عاداتك اليومية، أليس كذلك؟
    Ama olay onunla da alakalı değil çünkü onu da biliyorsun. Open Subtitles ولكن هذا ليس ما نحن بصدده وأنت تعلم ذلك أيضًا
    Sorun Debra ve benle alakalı değil. Open Subtitles ولكن هذا ليس عني أنا وديبرا
    Tamam, evet o oradaydı fakat ben onun için gitmedim. Open Subtitles حسناً ، نعم ،كان هناك ولكن هذا ليس سبب ذهابي
    Abin kendini güçlü bir konumda sanıyor fakat öyle değil. Open Subtitles يحسب أخوك أنه في مركز قوّة ولكن هذا ليس صحيحاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد