Geleceğim tabii ki, Ama burada halletmem gereken birkaç işim var. | Open Subtitles | أنا قادم ولكن هنا بعض المهام علي أن أنتهي منها أولاُ |
Bu sayıda canlı ağaçlar normalde 2 hektarlık orman alanı kaplar Ama burada, bunun onda biri kadar yer tutuyorlar. | Open Subtitles | هذا العدد من الأشجار الحية كافي بملء 2000 متر مربع من الغابات ولكن هنا .. فهم يشغلون عُشُر تلك المنطقة |
Biliyorsun, o barda 2000 oldukça iyi bir para gibi görünüyordu Ama burada hızlıca eriyor. | Open Subtitles | أتعلم ، لو دخلت هذا المبنى سيبدو لك مبلغ الـ 2000 دولار مثل الرزمة ولكن هنا بالخارج سيبدو لك أقل بكثير |
fakat burada biz, aynı anda hem anatomik görüntüleme, hem de ısı haritasına ulaşım sağlayabiliyoruz. | TED | ولكن هنا يمكننا أن نحصل على كلٍّ من الصور التشريحية ورسم توزيع درجة الحرارة في الوقت الحقيقي. |
Ama burası farklı. Başkalarına yardım edip, çok şey yapabilirim. | Open Subtitles | ولكن هنا الوضع مختلف فهنا يمكنني مساعدة الآخرين وفعل الكثير من الأشياء |
Ama burada düz gitmek diye bir şey yok. Gidelim. | Open Subtitles | ,لو ذهبت فى أتجاه مستقيم, حوالى 200 متر . ولكن هنا لا تسطيع أن تذهب فى أتجاه مستقيم |
Sen tek Tanrı'ya inanabilirsin. Ama burada pek çok tanrı var. | Open Subtitles | في بلدك تؤمنون بربّ واحد ولكن هنا نحتاج اكثر |
Sen tek Tanrı'ya inanabilirsin. Ama burada pek çok tanrı var. | Open Subtitles | في بلدك تؤمنون بربّ واحد ولكن هنا نحتاج اكثر |
Herhangi bir seçeneğim yoktu Ama burada var. | Open Subtitles | لم يكُن لديّ الخيار، ولكن هنا لديكِ العديد من الخيارات |
Ama burada Homestead'de, stok yapmak... kaybolan sevdiklerini beklemek demek. | Open Subtitles | ولكن هنا في بيت الأسره , معنى ان تصبح محاصراً أن تنتظر تنتظر للأشخاص الذين نحبهم ونفتقد لوجودهم |
Ama burada, göçmenlikle, alkol ruhsatıyla, ...banim için büyük risk, değil mi? | Open Subtitles | ولكن هنا , الهجرة وترخيص المشروبات الكحلية الأمر خطر جداً , أليس كذلك ؟ |
Ama burada, göçmenlikle, alkol ruhsatıyla, ...benim için büyük risk, değil mi? | Open Subtitles | ولكن هنا , الهجرة وترخيص المشروبات الكحلية الأمر خطر جداً , أليس كذلك ؟ |
Gerçek dünyada seçeneklerimiz sınırlıdır Ama burada şans bizden yana. | Open Subtitles | فى العالم الحقيقى الإمكانيات محدوده ولكن هنا كل شىء متاح لنا |
Ama burada, seninle olmak büyük bir imkân. | Open Subtitles | ..ولكن هنا والأن هناك العديد من الإمكانيات |
Diğerleri bu balıkları nehrin yukarısında avlayacak Ama burada ilk fırsat ayıların olacak. | Open Subtitles | سيصطاد الاخرون السمك في أعالي النهر .. ولكن هنا في البحر ستحصل هذه الدّببة على الفرصة الأولى |
Ama burada, bir şirket için çalışıp para kazanan kiralık tetikçiler sadece! | Open Subtitles | ولكن هنا كانوا مجرد مرتزقة يأخذون المال ويعملون لصالح للشركة |
Gemide iyi durumda değildim kansız oluyorum, Ama burada bütün bu yiyecekler ve suyla aslında sabah bulantısı iyiye işaret. | Open Subtitles | العودة الى السفينة لن أقوم بعمل شىء جيد احصل على الأنيميا ولكن هنا |
Sokaktaki bir ceset pek çok soru uyandırır Ama burada hiçbir şey olmaz. | Open Subtitles | جثة ميتة في الخارج، تجلب الكثير من الأسئلة، ولكن هنا لا شئ |
Okulda tasarım öğreniyordum, fakat burada -- kalpten gelen bir tepki oluşuyordu. | TED | في المدرسة، كنت أتعلم التصميم ولكن هنا كان تفاعلاً من القلب. |
fakat burada, herkes aynı şartlarda | TED | ولكن هنا الجميع بشكل ما يمارس أحد أنواع البديهة |
Seni zorlayamam Ama burası daha güvenli. | Open Subtitles | لا يمكنني إجبارك، ولكن هنا أكثر آمناً لكِ |
Ancak burada böyle bir şey olduğunda barışı sağlamak için bir kişi seçilip işaretlenir. | Open Subtitles | ولكن هنا حين يحدث هذا الشيء يكون هنالك رجل محدد ومختار ليقوم بالسلام |
Şov dünyasında bu işler nasıl yürüyor bilemiyorum ama, ...biz buralarda randevu defteri adını verdiğimiz çok faydalı bir araç kullanırız. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يفعلون هذا في عالم العروض ولكن هنا لدينا ذلك الإختراع الذي يسمّى بدفتر المواعيد |