Orası sadece iki saatlik yol. En azından gidip onunla konuşalım. | Open Subtitles | هذا على بعد ساعتين ينبغي أن نذهب ونتحدث إليه على الأقل |
Ne söylemeye çalıştığını anlıyorum. Hadi şurada bir nefes çekerken konuşalım. | Open Subtitles | افهم ما تحاول قوله، لنذهب الآن ونتحدث هناك بينما ادخن سيجارة |
Bir araya geliriz, problemler ve sosyal sorunlar hakkında tartışırız ve konuşuruz. | TED | حيث نجتمع معاً ونناقش تلك المشاكل ونطرح المشاكل معاً ونتحدث عنها |
Şimdi size ne yapacağımızı söyleyeyim. Burada oturup bu konuda konuşacağız. | Open Subtitles | سأخبركم عمّا سنفعله سنجلس هنا ونتحدث عن ذلك |
Bizim gibi düşünen insanlarla vakit geçiriyoruz ve başkaları hakkında hor gören şekillerde konuşuyoruz. | TED | نرافق فقط الأشخاص الذين يفكرون مثلنا ونتحدث عن الآخرين بازدراء. |
Bu kadar yeter. Ne yapmamız gerektiğini biliyorum. Gidip hastayla konuşalım. | Open Subtitles | حسنًا، كفى، أعرف ما علينا أن نفعل لنذهب ونتحدث مع المريضة |
- Evet. Eileen'in test sonuçları geldi. Ofisime geçip konuşalım. | Open Subtitles | عادت نتائج الاختبارات الخاصة بإيلين دعنا نذهب الى مكتبي ونتحدث |
Ama hadi bir saniye geriye gidip, neden balığın en iyi yiyecek seçimi olduğunu konuşalım. | TED | ولكن لنرجع خطوة للوراء للحظة ونتحدث لماذا الأسماك هي الاختيار الأمثل للغذاء. |
Buradan uzaklaşalım da meseleyi özel olarak konuşalım. | Open Subtitles | دعنا نبتعد عن هنا قليلا , ونتحدث فهذا موضوع شائك وحساس |
Gel seninle büroma gidip konuşalım. Dave, biraz sakinleşmelisin. | Open Subtitles | دعنا نذهب الى مكتبى ونتحدث انت يجب ان تهدأ |
Niçin biraz daha düşün müyorsunuz sonra tekrar konuşuruz? Teras kapısı kilitli değildi, Ben de içeri girdim. | Open Subtitles | لم لا تفكري بالموضوع ونتحدث مجدداَ باب شرفة المسبح كان مفتوحاَ لذا تسللت |
Lokale gitmemiz gerekmiyor, başka bir yere gider ve biraz konuşuruz. | Open Subtitles | اسمعي .. لسنا مضظرين للخروج مع مجموعة من المخبولين في حفل صاخب ربما يمكن أن نذهب لمكان ما ونتحدث |
Hem yürüyüp hem konuşacağız. | Open Subtitles | سنمشي ونتحدث. يوجد العديد من الجواسيس هنا |
Herkesin kendine özgü bir dil öğrenme yöntemi var gibi görünüyor ve hepimiz aynı sonuca ulaşarak birden çok dil akıcı konuşuyoruz. | TED | يبدو أن كل شخص يملك منهجًا فريدًا لتعلم اللغات، ومع ذلك نصل لنفس النتيجة ونتحدث عدة لغات بطلاقة. |
Bir yere gidip bu konu hakkında konuşabiliriz. Hadi ama. | Open Subtitles | أيمكننا أن نذهب إلى مكان ما ونتحدث بهذا الأمر وحسب؟ |
Yoksa burada öylece takılıp, vücutlarımız hakkında sohbet mi edelim? | Open Subtitles | او يتعين ان نتسكع هنا فقط ونتحدث عن اجسادكما ؟ |
Biliyorsun, tek yapmamız gereken oturup bunu konuşmak. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا يتوجب علينا فعله؟ أن نجلس ونتحدث |
Neden bir kahve arası verip bu konuyu konuşmuyoruz. | Open Subtitles | لماذا لانذهب لتناول كاس من القهوة ونتحدث بخصوص ذلك ؟ |
Cerrah sizinle konuşmaya gelecek. Olur mu? | Open Subtitles | وسنقوم بأحضار الجراح ونتحدث معك , اتفقنا ؟ |
Yapılacak en doğru hareketin bir araya gelip konuşmamız olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن التصرف الأذكى هو أن نجتمع أولاً ونتحدث عن الأمر. |
Bir araya gelip konuşmalıyız günler, program ve her şey hakkında. | Open Subtitles | علينا أن نجتمع ونتحدث عن التواريخ وجداول المواعيد وكلّ شيء، أتفهمينني؟ |
Senin atlı karıncaya binişini izler, günümüzden, gelecekten konuşurduk. | Open Subtitles | كنا نشاهدك وأنت تلعبين على الحصان ونتحدث حول يومنا, المستقبل. |
Bir yere gidip bu konuyu konuşabilir miyiz, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننا الذهاب إلى أي مكان ونتحدث في هذا أرجوك؟ |
Tamam, o zaman yukarı çıkıp bir kahve içip konuşalım. | Open Subtitles | حسناً لنصعد إلى أعلى ونتحدث أثناء تناول القهوة |
Bir bulutun üzerinde oturup okyanustan bahsedeceğimize gerçekten inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تصدق حقا اننا سنجلس على سحابة ونتحدث عن المحيط? |