Bir şey yakaladım. Ve Bu sefer canlı bir şey! | Open Subtitles | لقد حصلت علي شيء وهذه المرة هو على قيد الحياة |
Bak, Amsterdam'a iki üç kere gitmişti, Bu sefer malı kaybetti. | Open Subtitles | لقد سافر لمرتين او ثلاث الى أمستردام وهذه المرة فقدَ البضاعة |
Ama Bu sefer çitlerin altından değil ...vizeni alarak gel. | Open Subtitles | وهذه المرة لا الزحف تحت سياج. ولكن مع تأشيرة سليمة. |
Beni seviyorsun David ve Bu kez sevdiğine değer vereceksin. | Open Subtitles | انت تحبنى يا ديفيد وهذه المرة, ستحافظ على ما تحبه. |
Oslo'nun sokaklarında bana tükürüyorlardı ve Bu defa kahverengi adamlardı. | TED | تعرضت للبصق على وجهي في شوارع أوسلو، وهذه المرة من قبل ذوي البشرة السمراء. |
O onun kod tabanı var. Ched. Yeni kod ve çalışır Bu sefer. | Open Subtitles | كانت تلك القاعدة كود له أن الإنفاق، وهذه المرة القانون الجديد، وأنه يعمل. |
İngiltere'ye dönünce başka bir kampanya yürüttü, Bu sefer sivil hastaneler için ve aynı tasarım prensiplerinin onlara da uygulanmasında ısrarcı oldu. | TED | بالعودة لبريطانيا، أطلقت حملة أخرى، وهذه المرة للمشافي المدنية، وأصرت على تطبيق مبادئ التصميم ذاتها. |
Sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki hem Bu sefer unutmayacağım da. Liste yaptım. | Open Subtitles | ، لديّ مليون شئ أود إخبارك به وهذه المرة لن أنسى ، فلديّ قائمة بها |
Yap. Bu sefer vurursan ortası çekebilir. | Open Subtitles | وهذه المرة ستصيب الصفيحة في المنتصف تماماً |
Bak! Lokomotif hareket ediyor. Bu sefer öne doğru. | Open Subtitles | أنظر العربة الأمامية تتحرك, وهذه المرة الى الأمام |
Tamam, boy. Daha önce verdiğim cezalara göre çok büyük bir ceza vereceğim ve Bu sefer işi sulandıramayacaksın. | Open Subtitles | حسناً يا ولد ، هذا الأمر يتطلب عقاباً كبيراً ، وهذه المرة سأجعلك تفعله |
Diğerlerinin seninle kalmalarına izin ver. Bu sefer sonun farklı olacağını göreceksin. | Open Subtitles | إجعل الاّخرين يقفون معك, وهذه المرة سترى كيف ستكون النهاية مختلفة |
Diğerlerinin seninle kalmalarına izin ver. Bu sefer sonun farklı olacağını göreceksin. | Open Subtitles | إجعل الاّخرين يقفون معك, وهذه المرة سترى كيف ستكون النهاية مختلفة |
İkinci bir şansım var, ve Bu sefer bitiğin biri olmayacağım. | Open Subtitles | أنال فرصة ثانية وهذه المرة لن أكون فاشلاً كلياً. |
Bu sefer konuşmaya başlarsan iyi olur. | Open Subtitles | وهذه المرة الأفضل أن يكون لديك شيئاَ يستحق القول |
Şimdi tekrar yap ama Bu sefer biraz daha uzun bırak | Open Subtitles | افعلها مجددا, وهذه المرة اتركها اطول بقليل. |
Bu sefer de, ona ait olan şeyleri kullanmış. | Open Subtitles | وهذه المرة كذلك استخدم موادا من حاجياتها |
Yıl 1609'du, ve Bu kez sonuçlar her şeyi değiştirecekti. | Open Subtitles | كانت السنة 1609 , وهذه المرة النتائج ستغير كل شيء |
Ve Bu kez büyük bir güçle sonsuzluğa doğru yol alıyorlar- | Open Subtitles | وهذه المرة أصبحت القوة إن ثم ذهبت إلى ما لا نهاية |
Konuşursa peşine düşeceklerini ve Bu kez bunun oyun olmayacağını söylediler. | Open Subtitles | قالوا له إنه إذا تحدث فسيلاحقونه وهذه المرة لن تكون لعبة |
Şimdi, 1 ay önce, çözümün hazır olduğunu söylüyordu, ve Bu defa, emindi. | Open Subtitles | والآن لقد كتب منذ شهر بأنه جاهز لإعلان الحل وهذه المرة لقد كان أكيداً |
Şimdi size bir başka örnek göstereyim, bu seferki nedensel akıl yürütme sorunuyla ilgili. | TED | دعوني أريكم مثلاً أخر، وهذه المرة حول مسألة الاستدلال السببي. |