ويكيبيديا

    "ويفعل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapar
        
    • yapacak
        
    • yapacağını
        
    • yapardı
        
    Panikler ve düşüncesizce birşey yapar. Open Subtitles ويفكر أنه سيفقد السيارة لذلك يفزع ويفعل شيئا طائشا
    Demek istediğim, eğer yeterince şanslıysam biri karar verir, seçer ve her şeyi benim için yapar. Open Subtitles أعني ربما إذا كنت محظوظة بما فية الكفاية شخص آخر سوف يقرر ويختار ويفعل أشياء من أجلي
    Ben söylediğim sürece, Marvin ona söylenen her şeyi yapar. Open Subtitles أنه دائما يفعل مايطلب منه تماما. ويفعل ما أأمره به دائما.
    Baban bu işi halledecek, ...hepimizin iyiliği için yapılması gerekenleri yapacak. Open Subtitles والدكِِ، سيحلّ هذا الأمر ويفعل كلّ ما هو، يلزم لمصلحتنا جميعاً.
    Yani asla ne zaman ortaya çıkıp yine yapacağını bilmiyorum. Open Subtitles قصدي لا أعرف متى سوف يأتي ويفعل شيئا كهذا مرة أخرى
    Ben olmasaydım başkası yapardı. Open Subtitles حتى وإن لم آخذ هذا المال، سيأتي غيري ويفعل ذلك
    -Kim buraya gelip böyle bir şey yapar? Open Subtitles أعني، من الذي سيأتي إلى هنا ويفعل شيء كهذا؟
    -Kim buraya gelip böyle bir şey yapar? Open Subtitles أعني، من الذي سيأتي إلى هنا ويفعل شيء كهذا؟
    Çocuk bulamazsa da aynı şeyleri pratik olsun diye kedi ve köpeklere yapar. Open Subtitles وبـعدها يتركهم حيث يعتقد الجميــع أنها كانت مجرد حــادثه وإن لم يـجد أطفال , يـأخذ الكلاب والقطط ويفعل بهم ذلك
    Ya da 65 yaşına kadar bekleyip parasıyla ne isterse yapar. Open Subtitles أو ينتظر حتى يصبح ذا 65 عاماً ويفعل ما يحلو له بأمواله
    Bence böyle bir şeyi öğrenen kişi çok sinirlenip sonradan pişman olacağı şeyler yapar. Open Subtitles اعتقد ان الرجل يغضب ويفعل اشياء يندم عليها لاحقاً
    Uğraşması gereken bir sürü konu var zaten, kendisi hep gergin değilim der ama gerildiğinde, kendi kendine dans figürleri yapar hoplar zıplar. Open Subtitles مع كل الأشياء التي يفعلها يقول انه ليس عصبياً لكن عندما يكون عصبياً يبدا بفعل خطوات الرقص ويفعل الغناء وكل شئ
    Uyanıp da kendine bir şey yapar diye korktum. Open Subtitles كنت خائفة ان يستيقظ و ينهض من السرير ويفعل شيئا فى نفسه
    Bak, o akıllı. Ellerini temiz tutmak için her şeyi yapar. Open Subtitles انظرا، إنّه ذكيّ ويفعل أيّ شيء ممكن ليُبقي يديْه نظيفتيْن.
    İnsanlar kızgınken bir sürü şey söyler ve yapar. Open Subtitles يقول ويفعل الناس الكثير من الأشياء عندما يكونون غاضبين.
    Kaybolur, aptalca, içinden geldiği gibi şeyler yapar. Open Subtitles يختفي ، يتصرف بغباء ويفعل تصرفات مُتهورة
    Açıkçası, senin sağlam durup doğru şeyi yapacak cesarete sahip olduğunu ummuştum. Open Subtitles يجب علي أن أقول لقد تمنيت حقاً أن تكون ذاك النوع من الرجال الذي يتحلى بالشجاعه لكي يقف ويفعل الشي الصحيح
    Fakat bir şey var, o bana yardım edecek. Benim dediğimi yapacak. Open Subtitles ولكن يوجد شيئا سوف يساعدنى , ويفعل ما اقوله
    Adam istediğini alacak ve istediğini yapacak. Open Subtitles سيأخذ ما يريد ويفعل ما يُرضيه.
    Hamile kalınca onun düzelip herşeyin doğrusunu yapacağını düşünüyordum. Open Subtitles أعتقدت بأنه بعد ما حملت بأنه سوف يصبح جدي ويفعل الصواب وكل شيء
    Yani, gidip böyle bir şey yapacağını bilmiyordum. Open Subtitles أقصِد، أنا لم أعرِف بأنّه ... سيذهب ويفعل ذلك
    Arabasına bir çanta para bırakırdık. O da her dediğimizi yapardı. Open Subtitles نترك كيس نقود في سيّارته، ويفعل كلّ ما نطلبه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد