ويكيبيديا

    "وينظر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bakıyor
        
    • bakar
        
    • bakıp
        
    • bakarken
        
    • bakıyordu
        
    • bakan
        
    • bakacak
        
    • baktı ve
        
    • sayfalarını
        
    Jeolog, sırtı denize dönük halde plajda dikilmiş, tepelere bakıyor. Open Subtitles الجيولوجي‏ يقف عند الشاطئ يدير ضهره للبحر وينظر إلى الصخور.
    Hastaneye varıldığında cerrah çocuğa bakıyor ve "Ameliyat edemem." TED وينظر الجراح إلى الصبي عندما يصل ويقول، لا أستطيع إجراء العملية
    O hep buraya gelirdi. Cesetleri görmeye. Gözlerinin içine bakar, bazen onlarla konuşurdu. Open Subtitles اعتاد ان يأتي الى هنا ويخلع ملابس الجثث وينظر اليهم ويفعل اشياء اخري
    Ve ağlamaya başlar. Ve Priam oğullarından bir çoğunu katleden bu adama bakar, ve o da ağlamaya başlar. Ve ağlayışlarının sesi tüm evi doldurur. TED وينظر بريام إلى الرجل الذي قتل الكثير من أبنائه ويبدأ هو بدوره النحيب، ويملأ صوت نحيبهما المنزل.
    Sahnedeki birden fazla insan yüzünü görebiliyor, her ayrı kişinin nerede olduğunu hatırlıyor ve kişiden kişiye bakıp, insanları hatırlıyor. TED يرى عدة أشخاص في المشهد، يتذكر أين كان الأفراد، وينظر من شخص لشخص، متذكراً الناس.
    Richard Kimble son defa dünyaya bakarken kendi geleceğini düşünüyor ve tek gördüğü şey karanlık. Open Subtitles وبينما كان ريتشارد كيمبل ينتظر مصيره وينظر إلى العالم لآخر مرّة ويرى فقط الظلام
    Şimdi, bütün bunlar olurken, elinde küçük bir not defteri tutuyordu bazen defteri açıp sayfalarını çeviriyordu ve bir şeylere bakıyordu. TED طوال تلك المدة كان يحمل مفكرة صغيرة ويفتحها من وقت لآخر ويقلب في الصفحات وينظر إلى شيء ما
    Dağın tepesinden sis dolu kanyona bakan ya da su yüzeyinin altındaki dumanın resimlerini attı. Yani, efsanevi şeylerdi. TED وأرسل لي صورًا من قمة جبل وينظر إلى أسفل الوادي المليء بالدخان، أو الدخان تحت سطح الماء، كما في الأشياء الأسطورية.
    Anahtar uymayınca hatasını anlayacak ikiyle ikiyi toplayacak ve halının altına bakacak. Open Subtitles ، وعندما لا يفتح معه سيدرك خطأه يجمع الأمور سوياّّ وينظر تحت سجادة الدرج
    Herkes buna baktı ve bunun çok büyük bir probleme doğru gittiğini anladı. TED وينظر الجميع لذلك ويعرفون أن الأمر في طريقه لمشكلة ضخمة
    Önce göz temasını kuruyorlar, ardından Christie oyuncağa baktığı zaman, robot onun baktığı doğrultuyu tahmin ediyor ve baktığı şey ne ise ona doğru bakıyor. TED يبدأون بتواصل عبر العيون، وحينما تنظر كريستي للعبة، يقدّر الروبوت إتجاه تحديق عينيها وينظر لنفس الشئ الذي تنظر إليه.
    Tablodaki ressam Washington Heights'in ormanlık tepelerine, bugün George Washington Köprüsü'nün geçtiği Jeffrey's Hook'a bakıyor. TED وينظر عاليا إلى مرتفعات وودت التابعة لمرتفعات واشنطون، إلى جفري هوك، المكان الذي يقطعه جسر جورج واشنطون اليوم.
    Yakalayıcının eldivenlerine bakıyor, birinci işareti atlatıyor, kavisi veriyor. Open Subtitles وينظر إلى اللاعب الذي يمسك القفاز يهز من أول إشارة .. يأخذ المنحنى.
    Dans edebilirsin. Dans edebilirsin. Herkes pantolonuna bakar. Open Subtitles يمكنك الرقص ، يمكنك الرقص وينظر الجميع إلى سروالك
    Ama bazen, bir şey derim ya da bir şey yaparım ve bana bakar. Open Subtitles ولكن في بعض الأحيان, أقول شيئاً أو أفعل شيئاً وينظر إلي
    Arzu edilen gerçeklik, kendini arzu eder, şimşek gibi bedenler icat eder diğer tarafa yaslanır, ve kendine bakar. Open Subtitles الواقع المرغوب يُرغّب في حد ذاته يخترع جسماً من البرق يدور وينظر إلى نفسه
    Kariyeri sona erdiğinde eğer bir adam geriye bakıp da "İşimi yaptım" diyebiliyorsa o zaman bir zafer duygusu içinde emekli olabilir. Open Subtitles عندما يتقاعد رجُل عن العمل وينظر لمشواره ويقول لقد فعلتها,لقد قمت بدورى فانه يتقاعد فى مجد ويستمتع بثروة
    Beş saniyem daha olsa onu delik deşik edecektim ve ona bakıp, bunu yapanın ben olduğunu anlamasını sağlayacaktım. Open Subtitles بين أضلاعه، وأنا الذي سيكون يضغط عليها، وينظر إليه
    Richard Kimble dünyaya son kez bakarken kendi geleceğini düşünüyor. Open Subtitles وبينما كان ريتشارد كيمبل ينتظر مصيره وينظر إلى العالم لآخر مرّة
    Onu çarşafın altından bana bakarken yakaladım. Open Subtitles لقد امسكت به وهو يرفع الملاءة وينظر الى
    Bahçenin parmaklıklarına dayanmış, ısrarcı bir şekilde eve bakıyordu. Open Subtitles يتمايل عند السور الفاصل لحقلنا, وينظر باهتمام الى البيت.
    Bana bakıyordu ve yaklaşık 50 km hızla koşuyordu deliceydi. Open Subtitles وينظر في وجهي وهو يركض مثل 30 ميل في الساعة مجنون
    Askerlerine son kez bakan düşmüş bir liderin sembolü. Open Subtitles يرمز لقائد قد وقع وينظر باتجاه قواته للمرة الأخيرة.
    Ve her gün işe gittiğinde genç adamlara bakacak ve her nedense kendini enayi gibi hissedecek. Open Subtitles وتعرف كل يوم يذهب إلى المكتب، وينظر إلى الشباب ويشعر بطريقةً ما بأنه مخدوع.
    Dedim ki, "Kefalet ne kadar?" O da bana baktı ve dedi ki, "Bu o. Open Subtitles وينظر إلي ويقول {هذا هو الشخص، هناك}

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد